'Ankara'nın derin dehlizlerinde' AK Parti...
- GİRİŞ21.01.2012 07:43
- GÜNCELLEME21.01.2012 07:43
Başbakan’ın Hrant Dink davasında ortaya çıkan hayal kırıklığına karşı söylediği şu sözler, genel durumun izahı açısından da anlamlı: “Dink davası Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmayacak...”
‘Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmak’ ifadesi, Ankara’nın özünü resmeden ilginç bir aforizma olarak değerlendirilebilir. Başbakan ilk hükümet yıllarında Ankara’nın bürokratik havasından çok sıkıldığını anlatır, koşarak İstanbul’a dönmenin keyfini yaşadığını dile getirmeyi severdi. Şimdi ne düşünüyor, bu görüşlerini ve duygularını değiştirdi mi bilemiyorum…
Ankara’nın derin dehlizlerinde militarizm vardır, bürokratik baskıcı gelenek vardır, insanın ruhunu sıkan bir kaybolmuşluk, bir çaresizlik hissi vardır. Ankara ile İstanbul’un ilişkisi bu bağlamda hep tartışılmıştır.
Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında İstanbul basını, İstanbul entelijansiyası daha kendi başına buyruktur, daha liberal bir havayı yansıtır. Ankara ise itaatkârdır, boyun eğicidir. 1925’te yaşananlar bu açıdan anlamlıdır: 1925 Takrir-i Sükûn Kanunu ile İstanbul basını ve muhalif aydınlar ağır baskılarla teslim alınmıştı. Artık o günden sonra bütün Türkiye Ankara’ydı.
Gerçekten de ‘Dink davası’ Ankara’nın derin dehlizlerinde kayboldu. Başbakan yeri iyi biliyor. Cinayet İstanbul’da işlendiği, dava İstanbul’da görüldüğü, tetikçiler Trabzon’dan geldiği halde, dava Ankara’nın derin dehlizlerinde içinden çıkılmaz hale geldi/getirildi.
Başbakan’ın ‘bu davanın gerçeği’ne dair bir farkındalığı var.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Oral Çalışlar - Radikal
Yorumlar1