Kılıçdaroğlu, Dersim katliamını savunanları aşabilir mi?

  • GİRİŞ22.02.2012 07:11
  • GÜNCELLEME22.02.2012 07:11

CHP’nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “Türkiye’nin bir şeriat tehlikesi altında olmadığı”nı söyleyerek, gelenekselleşmiş CHP tezlerinden biriyle vedalaşan bir ifade kullandı. CHP içinde, “Tehlikenin farkında mısınız?” söyleminden uzaklaşma eğilimi güçleniyor mu?
Önümüzdeki günlerde iki kurultay birden toplayacak olan CHP yönetimi, “MİT-PKK görüşmesi”ne karşı çıkmadığını da ifade ederek, toplumun eğilimlerini daha yakından takip eden bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Nihat Matkap deneyimli bir siyasetçi. Neşe Düzel’e verdiği ve Taraf gazetesinde yayımlanan söyleşisinde, CHP’nin Kürt sorunundaki eksiklerini açık yüreklilikle dile getiriyor. Doğu’da ve Güneydoğu’da bir varlık gösterememelerinin asıl sorumlusunun kendileri olduğunu itiraf ediyor.
Geçen kasım ayında CHP Dersim (Tunceli) Milletvekili Hüseyin Aygün, Dersim’de isyan değil bir devlet katliamı olduğunu söylediğinde, bir grup CHP milletvekili, “Atatürk’e laf söyletmeyiz” diyerek katliamın arkasındaki mantığı savunan ve Aygün’ün partiden ihracını isteyebilecek kadar ileri giden açıklamalarda bulunmuşlardı.
Kılıçdaroğlu Dersim’li. 1937 ve 1938 yıllarında neler olduğunu en iyi bilenlerden... Katliam mağduru bir aileden geliyor. Buna rağmen parti içindeki katliam savunucuları karşısında sessiz kalması, tipik bir “liderlik zaafı” olarak değerlendirilebilir.
CHP içindeki, değişime direnen, katı bürokratik devletçiliği savunan, tarihle yüzleşmeye karşı çıkan ve yüksek sesle konuşan “elit” azınlık etkinliğini koruyor.
Kılıçdaroğlu (bu durum kamuoyunda çok net algılanamıyor olsa da) onlardan değil. Onlardan olmadığı için, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün gibi demokratik-dönüşümcü isimleri de kolluyor, onların tasfiyesine izin vermiyor. Ancak Nur Serter, Süheyl Batum gibi otoriter-devletçi isimlerle de bağını koparmıyor. Partiyi, bir anlamda, bir koalisyon içinde yönetmeye çalışıyor.
Bunun yürüyemeyeceğini, 2011 seçimleri öncesinden beri ifade ediyoruz. “Denge siyaseti”, CHP yönetiminin elini kolunu bağlıyor ve partinin siyasi yörüngesini belirsizliğe mahkûm ediyor.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kulanabilirsiniz


Oral Çalışlar / Radikal

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat