32 yaşından sonra kadınlığımı keşfettim
- GİRİŞ23.08.2011 08:00
- GÜNCELLEME23.08.2011 08:00
Sayın Orhan Bey,
Yazılarınızı ilgiyle takip etmekteyim. Yazıp yazmamakta önce mütereddit olmakla beraber, aslında son yıllarda her geçen gün artan boşanmalardan dolayı pek çok kadının da dilsiz bir şekilde benimle aynı sorunu yaşadığını düşündüğümden ve tabi anlayışınıza sığınarak yadırgamayacağınıza olan inancımla derdimi sizinle paylaşmak istedim.
7 yıllık evliliğinden ardından kocamdan ayrıldım ve oğlumla birlikte yaşamayı seçtim. Evliliğimiz nasıl anlatsam, aslında zaten bir evlilik değildi. Kocam çok sorumsuz ve bekarlığında ki gibi yaşamak isteyen ve yaşayan bir adamdı. Aklına estiği gibi ve duygusuz birliktelik talepleri beni ona karşı daha en baştan soğuttu. Kocam benim frijit olduğumu söyler ve devamlı kırardı. Kısacası 7 yıllık evliliğimde 7 gün görmeden evliliğimi noktaladım.
Yaşadığım bu büyük hayal ve onur kırıklığının ardından evlilikten soğudum. Boşanmadan sonra yaşadığım ilk duygusal ilişkilerimde de sorunumu aşamadım. Daha sonra benden yaşça büyük ve boşanmış bir erkek arkadaşımla yaşadığımız duygusal ilişkide onun bu durumu fark etmesi, anlayışlı ve sabırlı yaklaşımı ile sorunumu çözdük. Kısacası 32 yaşından sonra kadınlığımı keşfettim. Ancak onun da eski eşi ve çocuklarıyla olan problemleri nedeniyle bu ilişkimiz fazla yürüyemedi. Arkasından evlilik hayali ile başlayan ama sonu hüsran ve terk edilmekle biten kısa ilişkilerim oldu. Çok duygusal olduğumdan ve kolay ilişki yaşayabilen bir yapım olmadığından psikolojik tedavi bile gördüm. Erkeklere ve hayata olan inancımı ve güvenimi yitirdiğim noktada dine sarıldım.
Şimdi 40 yaşındayım. Dini ve ahlaki değerlerim bir taraftan, diğer taraftan erkeklerin bu soysuz ve iki yüzlü tavırları arasında ne yazik ki duyguları olan bir kadın bedeni içinde sıkışmış kalmış olarak içe dönük sürdürdüğüm bir yaşam savaşı içindeyim. Bu durum beni hem biyolojik hem de psikolojik olarak etkilediğinden, ara ara duygusal patlamalar yaşıyorum bu durum çocuğuma, evime ve işime yansıyor. Duygularım ve mantığımla büyük mücadele içerisindeyim ve işin içinden çıkamaz hale geldim. Acele tavsiyelerinizi bekliyorum
Saygılar
Tükenmiş
Sevgili Tükenmiş;
Evlilikle ilgili bir yazı yazmıştım bilmem okudunuz mu ? Evliliklikler üç esas üzre yapılmakta,aşk görücü usulü ve mantık.
Aşk evlilikleri ; duygusal düşünce üzerine kuruldukları için sağlam temellere dayanmamakta genelde sonucu yıkım ve boşanma ile sonuçlanmakta.aşık olduğumuz kişiyi insani vasıflardan arındırıp,melek yapıyoruz.sonra insan olduğunu fark ettiğimizde ise kendimizi kandırılmış hissedip çöküntüye uğruyoruz.
Görücü usulünde ise şahıslar birbirini tanımadan ,bilmeden evleniyorlar.artık ne çıkarsa bahtlarına.geneldede kadının ekonomik ve her tür özgürlüğü kısıtlı olduğu için sorun çıkamıyor.
Mantık evliliği ise her ne kadar soğuk görünse de yine de bence en makul olanı.çünkü şahıslar ne isteğini bilerek evleniyor.
Sonuç olarak;mantık ve duygusallığın birleşebildiği evlilik eğer yapabilirsek çok hoş olacaktır.
Sevgilerimle.
Orhan Çınar'la PAYLAŞIM - Haber 7
orhancinar01@gmail.com
Yorumlar2