Öğrenim kredisinden dolayı icra geldi
- GİRİŞ02.12.2011 09:25
- GÜNCELLEME02.12.2011 09:25
Orhan Bey;
Hayattan alınacak dersler bitmiyor. Not almak bitarafa kesinlikle çok iyi bir hafızaya sahip olmak gerekiyor. Başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Ülkemizin vergi dairelerinin birinden evime yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumuyla ilgili olarak ödemediğim öğrenim kredisiyle ilgili 7 gün içinde ödemem gereken bir tebliğ geldi. Yoksa icra olmadı hapismiş. Miktar ödenmeyen yıllar yüzünden 5 bin lira civarında. Sorunun başına dönersek. 1997 senesinde öğrenim kredisine başvurdum. 1999 senesinde de katkı kredisine başvurmuşum. Velhasıl okul bittikten sonra farklı şehirde yaşayan aileme kredi yurtlar kurumundan bir ödeme planı gidiyor.
Garibim babam da düzenli olarak yatırıyor ve borcumuzun bittiğini düşünüyor. Telefonda konuşurken de okul borcunu yatırdım, bitti vs diyor. Ben de hiç sorma ihtiyacı hissetmedim ne kadar yatırıldı, kağıtta ne yazıyordu vs diye. Okulla ilgili hesabımın yıllar önce kapandığını düşünüyorduk tebliğ gelene kadar.
Sorun sonunda anlaşıldı ki öğrenim kredisiyle ilgili ayrı ödeme belgesinin elimize geçmemesine dayanıyor. Zaman çok eski olduğu için belgeye PTT aracılığıyla ulaşamıyorum, barkod nosu yokmuş. Zaten PTT'dekiler belki belge kurumdan çıkmamıştır diyor. Kuruma ulaşmaya çalışırken santralden sonraki aşamaya geçemiyorum bir türlü. Elimize geçmeyen kimden, hangi kurumdan kaynaklandığını bilmediğim belgeden dolayı zamanında yapamadığımız ödeme yüzünden şuan saçma sapan bir borç içindeyiz.
Diyelim ki ben de, babam da hatalıyız ama gerçekten tek suçlu biz miyiz? Biz değilsek hakkımızı nasıl arayacağız? Bin pişmanım devletin bu imkan sandığım olayından zamanında faydalanmak istediğim için. Vergi dairesi haziranda gelseymişim 2 bin lira daha az ödeyeceğimi söylüyor. Borcum olduğunu bilmemem bir tarafa şimdi bu tebliğle bana çok kolay ulaşanlar niye acaba hazirandan önce ulaşmayı denemediler?
Saygılarımla
Borçzede
Sevgili Borçzede;
Ülkemizde genelde ya minimum ya maksimum iş yaparız. Bizde orta diye bir kavram genelde yoktur. Atalarımız demiş ya "yaşın yanında kurada yanar" işte bizde herşey böyledir.
Önce oku oku derler sonra, işşizliğe giden uzun yola tek başına iterler. Yurdumuzda üniversite ve akademisyen bolluğu avrupanın çoğu ülkesinden çoktur ama ya kalite ve işe yararlığı? bir şekilde herkesi üniversiteli yapıyoruz.yapmasına da sonrasında.
Dün bir televizyonda üç üniversite bitirmiş bir arkadaşımızın iş bulamadığı için üçüncü kattan atlayarak intihar ettiğini izledim.
8 yıl ilköğretim, 4 yıl lise,4+4+4=12 yıl üniversite,toplamda 24 yıl peki hiçbir işe yaramayacaksa bu kadar öğretim, bu kadar masraf ve umut tacirliği niye. Böyle olmamalı "okuda adam ol "diye diye bu kadar kalifiye, okumuş, İŞŞİZE ne gerek.
Sorunumu pas geçtiniz diyeceksin hayır. Tam tersi esas sorun bu, okumak bizi bir şey yapmayıp borçlu ve işşiz yapacaksa, önce buna bir çözüm bulmak lazım.
Sorununa gelince; Dede Korkut'un çooook yıllar önce, bu günleride hesaplayarak yazdığı, bir Deli Dumrul hikayesi vardı. İşte senin sorunun orada gizli. Ya geçip bir akçe, ya geçmeden dayak yiyip on akçe.
Bence hiç uğraşma bir akçeyi ver gitsin yoksa dayak yiye yiye on akçe verebilirsin.
Sevgilerimle.
Orhan Çınar'la Paylaşım - Haber 7
orhancinar01@gmail.com
Yorumlar3