Kimse borçlunun yanında olmadı

  • GİRİŞ06.02.2012 09:21
  • GÜNCELLEME06.02.2012 09:21

Merhabalar Orhan Bey,
 
Size bu maili bir kaç gün evvel yazmak istiyordum fakat biraz rahatsız olduğum için ancak bugüne nasip oldu. Malum sizde gündemi takip ediyorsunuzdur. Nihayet çek yasası meclisten geçti ve cumhurbaşkanına gönderildi. Allah'ın izniyle o da imzalayınca bu garabet yasadan tamamen kurtulacağız ve özgürlüğümüze kavuşacağız. Bundan iki ay evvel biz çek mağdurlarına kimsecikler medyada yer vermezdi. Yer verenler olsa bile pek çoğu önyargılı gazeteciler yada medya mensuplarıydı. Herkes alacaklının yanındayken kimse borçlunun (aynı zamanda alacaklı) yanında olmadı. Alacaklının hakkı haktı ama borçlunun hakkı hukuku yoktu adeta. Bizler iyi biliyoruz ve inanıyoruz ki, hükümete gönderdiğimiz mail, fax, mektup, twett kadar medyada yer almaya başlamamızda bu yasanın çabuklaşmasına sebep oldu. Biz çek mağdurları ne yapsakta medyada haber olup dikkat çekmeyi başarsak diye düşünürken,çekle ilgili en küçücük haber gördüğümüzde sevinçten deliye dönerken şimdi her gün çek konuşulur oldu. Artık gazeteciler pek çok  çek mağduru arkadaşlarımıza ulaşıp röportaj yapmaya çalışıyorlar. İnanın çok çalıştık ve net üzerinden gerçekten çok güçlü bir bağla oldukça çetin süreçlerden geçerek bugünlere geldik.
 
Bu maili size göndermemim sebebi köşenizde yayınlamanız için değildir. Size şahsen teşekkür etmek içindir. Bundan iki ay evvel hiç bir gazeteci bizim yüzümüze bakmazken, bizler toplumsal bir faciaya doğru gittiğimiz halde haber değeri taşımazken siz bizim sesimize kulak verdiniz ve bizim sesimizi duyurdunuz. Köşenizi üç gün boyunca bize açtınız. Biliyorum ki bu daha evvel olan bir şey değildi.Sizin gibi duyarlı olan sayın ............ ve ................ beyefendiler olmasa bizim medyada dikkat çekeceğimiz yoktu.

Bu sebeple sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır.
 
Lütfen hep böyle mütevazı ve halka dönük kalın.Sizlere çok ihtiyacımız var.
 
Saygılarımla

Süheyla

Sevgili Süheyla;
 
Yayınlama demişsin ama bu güzel temennilerini okurlarımla da paylaşmak istedim. Merak etme hep böyle kalacağım, çünkü bu köşenin amacı sizlere destek olabilmek içindi. Köşemiz hep sizler gibi desteğe muhtaç ve sesini duyuramayanlarındır.
 
Sizlerle paylaşabilmek işte beni mutlu eden şey bu. İnşallah bu hep böyle gider.
 
Sevgilerimle.
 
Orhan Çınar'la Paylaşım-Haber7
orhancinar01@gmail.com

Yorumlar5

  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    feyezan hanım. ne kızıyorsunuz,bu anlattığım sizin hikayeniz! bizim oralarda bir söz vardır; 'el'in yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış' derler..tamam muhteşemsiniz ve fakat deveden büyük fil var..lütfen beni tartmayın,sınamayın..bu hem yersiz olur,hem komik olur hem de belki terazinizin çekmeyeceği bir siklet olur.hani ben değilse bir başkası! alçaklık insan için kullanıldığında bir aşağılama ama gönül için kullanıldığında bir değer yükleme olur..lütfen alçak gönüllü olmaya gayret edelim.
    Cevapla
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    ayna derken?. senli-benli değil muhterem! yoksa bunu bir teklif olarak algılayacam :)
    Cevapla
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    feyezan siz yoksa nazan bekiroğlu mu sunuz :). yüksek ideallerinizi, ali hedeflerinizi yazılarınızdan çıkarmakta acizim. ve fakat ''pati'' gibi bir şey yazmadığınızı haliyle ilk taşı sizin atmadığınızı söylemeniz örtülü, mahçupca bir itiraf mı? özür dilemek erdemdir,kasmayın kendinizi! siz dahil hiç kimse ile bir derdim yok,bu yorum işini de öyle abartan biri de değilim;buralar tebliğ ve/veya birilerine hiza verme platformları değil bence! şu üst perdeden tavrınızı nerden peydah ettiniz? kibirlenene kibir müslüman olmaklığın şiarlarından der hz nebi! ne yani,fıkra gibi burada elaleme had bildirme gayretini size hoş gösteren nedir? öyle cümleler kurarım ki anca en erken/iyi ihtimalle bikaç saat sonra ne demek istediğimi anlayabilirsiniz yollu göndermeler! klavye kahramanlığı insanın çapını göstermez üstad,reelde konuşma kabiliyetiniz ile eylem tutarlılığınızdır kalibrenizi gösteren! dilinizle kesip doğramayı bırakmanızı salık veririm kardeş,lütfen rüzgara/fırtınaya karşı tükürmeyin.eviniz camdan ise komşunuzu taşlamayın.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    alakasız bir şey!. sınanmayan,bedeli ödenmeyen ilişkiler dostluktan sayılmamalı!kredi alıyor arkadaşınız,kefil oluyorsunuz..adam ödeyemiyor/ödemiyor..sonra tüm ilişkileriniz arap saçına dönüyor.iyide kardeşim,kefil olmak demek '' bu arkadaş bunu ödemez ve/veya ödeyemez ise ben ödeyeceğim'' demek değil midir? ödemeyeceksen neden kefil oluyorsun? hadi kefil oldun,neden arkadaşım dediğin insanın burnundan getiriyorsun? borçlu/alacaklı ilişkileri konusundaki vahyin tavsiyeleri umrunda değilse kardeşlik hukukundan da bahsetmeyeceksin.hatır çeki de aynı şekilde!dostum,kardeşim deme.diyorsan da bedeline sızlanma! he mi?
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet Et
    SÜHEYL YA DA SÜHEYLA YA!..Çek yasası ile tavrımız aşağıda.-1. Haciz ve borçlu ile ilgili yasal düzenleme hakkındaki görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.Demek ki size yardım edenlerin tarafındayız..Bize haksızlık emeyin lütfen!İşte bu konudaki yorumum: Hukuçularada bakınız hele..İkiye bölünecek ne var mış?Ev hanımının ve çocukların günahı ne?!?!VesSelam
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat