Başım saplantılı arkadaşımla dertte

  • GİRİŞ15.02.2012 07:47
  • GÜNCELLEME15.02.2012 07:47

Hocam merhabalar.
Umarım iyisinizdir.
Sizinle aşağıdaki gibi bir sıkıntımı paylaşmak istedim. 
 
Hikaye çok uzun. Başım, bana yardım edeceğini kendisine saplantı haline getirmiş bir arkadaşımla fena halde belada. Kendisine zamanında bazı konularda yardımcı olduğumu iddia ederek, kendisini bana borçlu hissediyormuş. Ne kadar böyle düşünmesine gerek olmadığını söylediysem de kafayı benim çok daha iyi yerlere gelmem için yemiş durumda. bazen sadece sussun diye tamam diyorum iddia ettiği şeylere. Yalnız benle ilgili yaptığını söylediği şeyleri bana bir türlü gösteremiyor, hep bir bahanesi oluyor. Bırak uğraşma sağol istemiyorum birşey yapmanı diyorum ağlamaya bağırıp çağırmaya başlıyor. Kendisi yüksek lisans mezunu, inanılmaz bilgili, kültürlü ve inançlı. Yalnız şizofren rahatsızlğının bir türü olduğunu düşünüyorum ama tabii ki böyle birşeyi kabul etmiyor. Benim de sinirlerim bozuldu. Artık ben de bağırıp, çağırmaya, sürekli ona küfretmeye başladım. Sözlerimi taşa söylesem çatlardı, yakında öleceğini iddia ettiği bir rahatsızlığı varmış, onun için bile haddimi aşıp yeter Allah canını alsında kurtulayım senden dedim yüzüne. Sonrada böyle konuşunca üzülüp pişman oluyorum sözlerime. Ne yapacağımı şaşırdım kaldım.
 
Sevgi ve saygılarımla
 
Hocam geçenlerde yaptığı birşeyi yazayım: Arkamdan seslendi seslendi bakmadım, tam baktım kendini yere bıraktı. İnsanlar yardıma geldi, hastada düşmüş gibi. Belki gerçekten düştü ama pek inanmıyorum. Mesleğimle ilgili ofis ayarlamış, bir sürü iş kapmış güya, benim için üniversitede birileriyle konuşuyor yüksek lisans yapmam için, çizim programıyla ilgili araştırıp en iyi hocayı buluyor, özel ders aldırtmaya çalışıyor.. laptop almış bana ama işte ders zamanı geldiğinde ortadan kayboluyor. o laptop elime bir türlü geçemiyor. hocam yapmak istedikleri çok güzel şeyler sağolsun, gerçek olmadıklarını biliyorum ama o bunları kabul etmiyor. kabul etmemesi kendi sorunu diycem ama rahat bırakmıyor beni. habire arayıp duruyor. cebe bakmasam evi arıyor. evi açmasam, mesaj evinin oraya gelicem bağırıp çağırıcam. Öyle işte Hocam.. Kendinize iyi bakın..

Mağdure

Sevgili Mağdure;
 
Anlattığın şahıs seni saplantı haline getirmiş. Yasal yollar dışında sana önerebileceğim bir çözüm yok. En kısa zamanda, yasal olarak yapman gereken başvuralarını yap. Yoksa sonrasında bu olay başını çok ağrıtır. Ve iyi niyetinin kurbanı olursun.
 
Sevgilerimle.
 
Orhan Çınar'la Paylaşım- Haber7
orhancınar01@gmail.com

Yorumlar41

  • Can Bican 13 yıl önce Şikayet Et
    Translator Üstadım.. Kıssaya göre kazara gülyağı şişesini deviren tuti sahibinin abartılı tepkisinden dolayı kırılıp belli bir zamana kadar konuşmaz. Senden de epey bi zaman ses çıkmayınca, olayın sadece bu kısmına telmihte bulunmak istemiştim (ki aslında yazmışsın amma ben ilgili yorumu yazarken senin yorumların henüz geçmemişti). Yoksa kıssanın tamamı konuyla birebir uyuşmuyor. Hani -aklımca- tutiyi tekrar konuşturma çabası idi benimki. Memleket meselesine sadece doğu karadenize doğru demekle yetineyim.
    Cevapla
  • Can Bican 13 yıl önce Şikayet Et
    LjiLjana ve Feyezan Hanımlar,. LjiLjana Hanım. Bu dil konusu bir ki cümleyle anlatılacak gibi değil. Malumunuz iletişimde farklı ifade tarzları olduğu gibi farklı dinleme/kulak şekillerinin de olduğuna kısa bir atıfta bulunmak istemiştim. Koca Ragıb'ın ifadesiyle "Muvafıktır yine elbet mizaca şîve-i hikmet" babından. Hem bu kadar kalemi ve muhakemesi güçlü hanımların arasında –tek başıma- bu konunun derinine inmeye ne vaktim ne de cesaretim var. Üstelik üstad Faran ortalıkta görünmezken ve translator kardeşim gülyağı şişesi devirmiş tuti gibi hamuş olmuşken...<br> Feyezan Hanım "Beni kim anlayacak" ifadeniz bir dost sitemi değilse örtülü ve şairane bir karamsarlık ifade eder ki, karamsarlık size hiç yakışmıyor. <br> Hayırlı cumalar...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • kartal 13 yıl önce Şikayet Et
    arkadaşlar,. hadi tertemiz beyaz bir sayfa açıp enerjimizi bundan sonra ki paylaşımlara harcayalım... feyezan hanım geçmiş olsun.
    Cevapla
  • Can Bican 13 yıl önce Şikayet Et
    Hitab-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim.. Dikkat! Bu bir ima, kinaye, gönderme ve laf sokuşturma değildir. Gayet açık ve net söylüyorum.<br> Hoş ima ve kinaye ile latife yapmak zeka ve kabiliyet işi ve bizim geleneğimizde muhteşem örnekleri mevcut. Kanuni ile Ebussuud Efendi'nin şiirli yazışmaları, Şeyhulislam Yahya ile Nef'i'nin atışmaları hala tebessüm ile dillerde dolaşmakta, hatta 300 sene sonra dahi Nef'i'ye cevap veren şairler çıkmaktadır. Lakin "Latife latif gerek" demiş atalar. Bu noktaya riayet edildiği sürece hiciv bile -ne kadar ağır olsa da- hem muhataplarına hem de dinleyenlere zevk verir.<br> Translator kardeşim hangi dilleri bildiğini bilmiyorum amma bükçe bilmediğin kesin. Meslek hayatında bir faydası olur mu bilmem lakin özel hayatında işine yarayacağına, evli bir kardeşin olarak, garanti verebilirim.
    Cevapla
  • Can Bican 13 yıl önce Şikayet Et
    Sevgili Translator kardeşim, Feyezan ve Azuremavi Hanımlar, hatta İbrahim abi.... Ve ismini burada sayamayacağım çok değerli diğer yorumcu kardeşler. Haber7 yazarlarının bu kadar okunmasında payınız gözden kaçmayacak kadar büyük (Sayın Maraşlının köşesi için Zehra Hanım’ın payını hasseten zikretmek lazım ;-)). <br>Sadede gelecek olursak, farklı görüşlerin/bakış açılarının tefrika vesilesi değil de zenginlik ve görüşlerimizi gözden geçirme vesilesi olarak algılanması gerektiğini düşünüyorum. <br>"Müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar." demiş şair. <br>İnsanın olduğu yerde -mizaç ve üslub farklılığından kaynaklanan- iletişim kazalarının vuku bulmasından daha doğal ne olabilir ki. Yeterki onlara nasıl yaklaşacağımızı bilelim. <br> Billah bu gamhane bir ah itmege değmez.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat