Batılıların son kuyruklu yalanı!

  • GİRİŞ18.05.2018 08:54
  • GÜNCELLEME19.05.2018 09:47

Devlet erkânımızın özellikle Batılı politikacılarla görüşmelerinde sürekli gündemde tutulmaya çalışılan bir konu var.

“Türkiye'de tutuklu gazeteciler var” yalanı.

 

 

Konu, özellikle Batılı medya mensupları tarafından kasıtlı olarak sürekli köpürtülüyor.

Üstelik meseleye en yetkili ağızlardan defaatle açıklık getirilmesine rağmen…

2017 yılının Şubat ayında Almanya Şansölyesi Angela Merkel, günübirlik gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde bu meseleyi ana gündem maddesi yapmıştı.

Deniz Yücel krizinin pik yaptığı günlerde bu yalanla yüklendiler.

Sonrasında da özellikle Amerikan, İngiliz, Fransız ve Alman medyası başta Batı medyası tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve siyasilerimize ne zaman mikrofon uzatsalar bu meseleye mutlaka değinir oldular.

Maksat “Türkiye’de demokrasi yok.”

“Düşünce özgürlüğü yok.”

“Diktatörya var” yalanlarını zihinlere yerleştirmek ve yaymaktı.

Basın ve ifade özgürlüğü üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp, ülkenin otoriterleştiği yalanını tahkim etmekti.

Bu operasyon uzun bir süredir devam ediyor.

Üstelik bu tazyikle içerideki ılımlı muhaliflerin kini de keskinleştirilmeye çalışılıyor.

Bundan bugüne kadar hiç geri durmadılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İngiltere temaslarında da belli başlı mihrakların önceden kiraladığı muhabirlerce bu yalanlara kuyruk eklenmeye çalışıldı.

İngiltere Başbakanı May ile yapılan görüşmede bu mesele provokatif bir şekilde soruldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabından anladığımıza göre Chatham House'taki Tatlı Dil Forumu’nun soru cevap bölümünde de aynı yalan dillendirilmiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı’nın meseleye ilgisinin nereden geldiğini iyi bildiği için teröristlerin hamilerine hak ettiği cevabı verdi.

“Size aktarılan haberler yanlış. Teröristlerle gazetecileri ayırın. Teröristten gazeteci olmaz.” diye uyardı.

Gayet açık ve net;

Teröristten gazeteci olmaz!

Peki Batılı muhataplarımız ve Batılı gazeteciler bu netliğe rağmen ‘tutuklu gazeteci’ algısına niye oynuyor.

Üç ana madde sıralayabiliriz;

Terör örgütü hamiliği,

Vatan haini FETÖ’cülerle yaptıkları işbirliği,

Ve iktidardaki  Ak Parti’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlıkları,

Türkiye'ye karşı aldıkları pozisyonu bu 3 ana sebep belirliyor.

Bunların yanında Türkiye’den haber aldıkları, beslendikleri kaynaklar da arızalı…

Ülkemizdeki muhatapları arasında terör örgütü yandaşlığı da dahil, sıkıntılı pek çok isim var.

Hal böyle olunca doğrulara ulaşma imkânı da, arzusu da olmuyor.

Ortada bir yargılama var.

Eli kalem tutması gereken, karanlık bağlantılar içinde, elinde silahla yakalanıyorsa gereği yapılır. Bundan şikayet edilebilir mi?

Teröre karışanlar, darbeye kalkışanlar nasıl gazeteci olabilir?

Darbe girişiminden aylar önce haberi olanların, darbecilerle bir olanların, terör propagandası yapanların faaliyetleri gazetecilik faaliyeti olarak görülebilir mi?

Gazetecilik kılıfı altında suça karışıldıysa bu gazetecilik faaliyeti olur mu?

Tutuklananların hiç biri gazetecilik faaliyetlerinden ya da görüşlerinden ötürü tutuklanmamış ki...

 “Tutuklu gazeteci” diye savunulan isimlerin çoğu; PKK/KCK, DHKP-C, MLKP/MK terör örgütü, TKP (ML), TİKKO ve FETÖ terör örgütlerine mensup olmaktan, casusluk suçu işlemekten hüküm giymiş veya yargılamasında sona gelinen isimler.

“ Gazeteci” diye yutturulmaya çalışılan kişilerle ilgili, ‘Silahlı örgüte üye olma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, molotof atma, resmi belgede sahtecilik, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ gibi birbirinden ağır onlarca suçlama var.

Hatta ATM’leri tahrip edip, soymaya kalkanlar bile “gazeteci” olduğu için hapiste tutulduğu yalanının arkasına sığındırılmış.

Tutukluluğu süren sözkonusu kişilerle ilgili geçmiş haberlerden bir liste çıkardım;

75 kişi FETÖ/PDY terör örgütü,

27 kişi PKK/KCK,

5 kişi DHKP-C,

2 kişi TKPML,

1 kişi MLKP,

1 kişi de çıkar amaçlı suç örgütünden içeride görünüyor.

Şimdi bu adamlar "gazetecilik faaliyeti içindeydi" mi diyeceğiz?

Sizce bu sayıdan kaç tanesi ‘gazetecilik faaliyeti' içindedir.

Belki bir belki iki. Bir elin parmaklarının sayısına kesinlikle ulaşmaz.

Onun için Batılılara ne diyoruz; "Tutuklu gazeteci" yalanı da tutmadı, siz yeni bir şeyler çalışın!

 

Osman Ateşli – Haber7

e-posta: Osman.atesli@haber7.com

twitter: @oatesli

Yorumlar1

  • İsa ABAT 5 yıl önce Şikayet Et
    Yatsın yatmaya da devam edsinler.Allah kalemine güç versin kardeşim.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat