Ayık olmalıyız!
- GİRİŞ26.12.2025 09:10
- GÜNCELLEME26.12.2025 12:01
Yoğun geçen haftanın ilk üç günü Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deydik. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın da bizzat katıldıkları II. Azerbaycan -Türkiye Yatırım Forumu’na iştirak ettik. Forumda iki kardeş ülke arasındaki ticaretin ve ekonominin daha da gelişmesi adına çok önemli mesajlar verildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'den yatırımcıları Azerbaycan'a, Azerbaycanlı yatırımcıları da Türkiye'ye davet etti;
"Lütfen daha fazla yatırım yapın, iş birliği yapın. Sadece karşılıklı yatırım yapmakla kalmayın, Üçüncü ülkelerde de başka ülkelerde de ortak çalışmalar yapın. Bunu bekliyoruz, bu yönde çağrı yapıyoruz. Karşılıklı yatırımlarımızı artıralım ama aynı zamanda üçüncü ülkelerde de birlikte yatırımlar yapalım.” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, iki ülke arasındaki ticarette gelinen noktaya dikkatleri çekerken, hedefin tam ekonomik entegrasyon olduğunu söyledi.
Azerbaycan Başbakanı Ali Esedov da aynı kararlılıkta mesajlar verdi.
Esedov, Türkiye ile ekonomik ve ticari ilişkileri genişletmeyi önceliklerinden biri olarak gördüklerini söyledi "Bizim niyetimiz, amacımız birdir" dedi. Ticari ilişkileri ilerletmek için var olan potansiyele dikkat çekti.

Bakü’nün sembol mimari yapılarından Haydar Aliyev Merkezi’ndeki foruma iki ülke yetkilileri ve milletvekilleri de katıldı. Türkiye ve Azerbaycan medyasının önemli isimleri de forumun yakın takipçileriydi.Sadece Türkiye’den 25’ten fazla gazeteci forum için gelmişti.
İlk hedef yaklaşık 8 milyar dolarları bulan iki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 15 milyar dolarlara çıkarmak. İş adamlarımız da bu konuda oldukça gayretliler. Karınca misali çalışıyorlar. Forumun ev sahibi Türkiye - Azerbaycan İş Adamları ve Sanayicileri İctimai Birliği (TÜİB) Başkanı Hüseyin Büyükfırat’ın azmini ve heyecanını görünce umutlanmamak elde değil. 30 yılı aşkın süredir ilişkilerin sağlamlaşması için fahri elçi gibi çalışmış. Hâlâ çalışmaya devam ediyor. Tek derdi var; iki devlet tek millet olarak Azerbaycan ve Türkiye’nin daha da güçlenerek geleceğe yürümesi…

Ticaret elbette önemli. Hedefler de ulaşılmayacak, aşılmayacak hedefler değil. Bu yönde de ciddi kararlılık var. Bu çok sevindirici…
Gönül köprüleri kurmak, bağlarımızı daha da sağlamlaştırmak için gece gündüz çalışanları da unutmamak lazım. O zaman iki kıymetli isimle devam edelim;
Bunlardan ilki bir süre önce Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçiliği görevine atanan Prof. Dr. Birol Akgün. Birol Hocamızla, (“Hocamız” diyoruz kendilerini önceki görevi olan Maarif Vakfı Başkanlığı’ndan yakından tanıyoruz.) iki kardeş ülke olarak ilişkilerimizin yeniden hızlandığını, ivme kazandığını net bir şekilde söyleyebiliriz. Bakü “dış temsilcilik” sayılmayan en önemli misyonumuz. Büyükelçimiz de hemen sözlerinin başında o detaya ve önemine vurgu yapıyor. İlişkilerin daha iyileşmesi için sarraf terazisinde hassasiyet gösteriyor. Birol Hoca’yı tanıyanlar iyi bilir. Doğruluktan ödün vermez; çalışkan, tavizsiz ve kararlıdır. Yapıcıdır. Bir o kadar da fedakârlıktan kaçınmaz.
Önünde iki ülke ilişkileriyle ilgili diplomasiyi ilgilendiren pek çok önemli başlık var;
Bölgesel güvenlik meseleleri, Azerbaycan’la askeri iş birliği, Ermenistan’la ilişkiler, sınır meseleleri, ulaşım koridorları… İlave olarak ikili ticaret ve enerji meselelerini de unutmamak lazım.
Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliği, Büyükelçimiz Birol Akgün’ün özveri ve gayretleri ile tüm bu meseleleri aşma iradesine fazlasıyla sahibiz.
İkinci bahsetmek istediğim isim Azerbaycan Milletvekili Tenzile Rüstamhanlı… Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ile “Tenzile Anne”ye misafir oluyoruz. Özel dairesinde tam bir Türk kadını misafirperverliğiyle karşılıyor bizi. Bu vakur duruşa Hasan Ağabey, “Tenzile Anne” diyerek mukabele ediyor. Tenzile Hanım, “Ana” kelimesinin Türk halkında ne büyük bir değer tarifsiz bir güç olduğuyla başlıyor söze… Gerçek bir münevver Türk kadını… Öz değerlerimize bağlı, köklerine sadık. “Babaannem tam bir Osmanlı kadınıydı” deyince bu asil duruşun ve kişiliğin nereden geldiğini anlıyoruz. “Öyle bir güçlü kadındı ki onun saçının teli olamayız” diyerek tevazu gösteriyor. Babaannesinin nasıl zorluklara göğüs gerdiğini anlatıyor.

Sohbetimiz sırasında konuşmasını tertemiz bir ortak Türkçe’yle yapıyor. “Konuştuklarınızdan anlamadığım tek bir kelime olmadı” itirafında bulunuyorum. Rüstemhanlı’nın, Türkiye’den “Türkiye’miz” diye bahsediyor. “Elbette öyle bahsedeceğim” diyerek dikkatlerimizi çekiyor. “Köklerim oradandır” diyor.
Tenzile Hanım siyaset bayrağını eşi Sabir Rüstemhanlı’dan devralmış. Azerbaycan’ın gelişimine, Türkiye ile ilişkilerin ilerlemesine ve Türk birliğine ömrünü adamış bir siyaset, tarih ve sanat insanı Sabir Bey. Azerbaycan ve Türk dünyası aşığı...
Tenzile Hanım, “Türk dünyasını gönül köprüleriyle birbirine sımsıkı bağlamayız. Bu gönül köprülerimizin kimsenin zarar vermesine, örselenmesine müsaade etmemeliyiz. Devletlerin yürüttüğü siyaset ve ilişkiler zaman zaman değişebilir asıl önemli olan milletimizin ilişkileridir.” diyor.
İki ülkenin geçmişte yaşadığı zorluklara göndermeler yapıyor; “Biz ne günlerden geçtik, Türkiye ne zor günlerden geçti. Bu kardeşlikler kolay kurulmadı, kolay kaybedemeyiz. Biz bir olacağız, bir olmak zorundayız. Türk dünyası mefkuresine sahip çıkmalıyız.” sözleriyle vizyon çiziyor.

Tenzile Rüstemhanlı’nın Türkiye Azerbaycan ilişkilerini kimlerin bozmak istediği, fitneyi kimlerin körüklediği konusunda da önemli tespitleri oldu. Tahmin edeceğiniz gruplar. Tenzile Hanım da iki ülke ilişkilerini bozmayı görev edinmişlere karşı herkesin dikkatli olması konusunda uyarıyor. “Ayık olmalıyız. Karalama kampanyalarına ve fitnelere kulak asmamalıyız. Aramızın bozmak isteyenlere fırsat vermemek için iki ülkenin Türk birliği ve kardeşliği için çalışan sağduyulu ve samimi insanlara daha çok ihtiyaç var.” diyor.
Son dönemdeki şayialara izlenimlerimizle cevap vererek bitirelim;
Azerbaycan’la ilişkilerimiz çok sağlam temeller üzerine oturtulmuş durumda. İki kardeşin arasına üçüncü bir aktörün girme imkânı yok. Girmesine fırsat verilmemeliyiz de… İki devlet tek millet olarak kader birliğimiz kesintisiz devam ettirmeliyiz...
İlişkilerimizin her zaman güçlü kalması için herkese önemli görevler düşüyor. Azerbaycan’ın Türkiye’den Türkiye’nin Azerbaycan’dan uzaklaşması söz konusu olamaz, olmamalı...
Riskler yok mu? Bu coğrafyada olduğumuz sürece olmamasının imkânı yok. Toplumu algılara ve yalanlara esir etmezsek o riskleri bertaraf edebiliriz. Saçma sapan dedikodulara medyada ve sosyal platformlarda boyun eğersek algısal bir soğukluklara ara ara mahkûm oluruz. Bunun olmaması için ilişkilerin doğru isimlerle, doğru yönlendirilmesi önemli...
Rüstamhanlı’nın dediği gibi “Ayık olmalıyız!”
Osman Ateşli - Haber7
e-posta: osman.atesli@haber7.com
X: @oatesli
Yorumlar13
-
HIDIR BUDUR
5 dakika önce
Şikayet Et
Kardeşiz ama bu soru da önemli. AZERBAYCAN’A TARİHİ SORU ? İsrail’in GAZZE SOYKIRIMINA sessiz kalan Azerbaycan?? Türkiye’nin karşısındaki İsrail-GKRY-Yunanistan ŞER ÜÇGENİNE karşı ne yapacak? İsrail’in İran’ı çökertip “Güney Azerbaycan’ı alacaksın” "İsraildenn HAZARAAAA" ELMA ŞEKERİNE kanıp yine İsrail’e karşı “ ne şiş yansın ne kebap” modunda mı olacak?
Beğen
Cevapla
-
Bülent DUMAN
38 dakika önce
Şikayet Et
musluman uyanık olmalı.galeyana kapılmamalı.araştırmalı
Beğen
Cevapla
-
Özgür
43 dakika önce
Şikayet Et
Haberdeki ana tema da anlatıldığını anlamadınız mı arkadaşlar,eğerTürk vatandaşı iseniz Azerbaycan ile daha yakın olmamız gerektiğini bilmelisiniz,araya fitne ve soğukluk sokacak yorumlar yapmayınız,Azerbaycan 'dan gelen petrol ve doğal gaz Türkiye'nin enerjideki garantisidir. Allah korusun bir savaş çıksa kim petrol ve gaz verecek?Etrafımız düşmanla çevrili ,bize dost gerek
Beğen
Cevapla
-
Kemalettin
1 saat önce
Şikayet Et
Israille ticaret yapan Eurovision da tam puan veren ulke ile
Beğen
Cevapla
Toplam 4 beğeni
-
Vatandaş
1 saat önce
Şikayet Et
Ey Türk Devleti; gene ne varsa Kürt kardeşlerinizde var, Azeri mazeri boş verin siz...
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle