HSYK seçimlerinin ardından

  • GİRİŞ15.10.2014 10:17
  • GÜNCELLEME15.10.2014 10:17

Egemenliğin üç sacayağından birinin çökmesiyle egemenliğin bir bütün olacak çökeceği görüldü ve buna izin verilmedi. 

Yargıda Birlik Platformu seçimi kazandı. 

Sonuç, on yıllardır yargıda totaliter bir siyaset felsefesine göre örgütlenen batıni-mesiyanik paralel yapı için hüsran, AK Parti nefreti nedeniyle de paralel yapının tetikçilerine “saygın hukukçu” fonksiyonu yükleyen diğerleri için bir hayal kırıklığı olarak tecelli etti. 

Evet yargı, karanlık güç odaklarının kontrolüne girme çabalarına set çekti. Bu set “çoğulculuk” olarak tezahür etti. Bu mesaj yargı tarihimizde bu güne kadar verilen “en” ve neredeyse “tek” değerli mesajdır denebilir. Bakanlık bürokrasisinin asıl üye olarak seçilmemiş olması, her ne kadar bürokrat adayların bürokratik geçmişi bir kaç ayı geçmemiş olsa da, ilke olarak dikkate değer ve önemli bir sonuçtur. Bakanlığın lojistik destek verdiği çoğulcu bir yapıya sahip YBP’nin kazanmış olması, çoğulculuk konusunda bir samimiyet sınavıydı, başarıyla verildi. Yargıya hiçbir grup tek başına hakimiyet kuramayacak gözüküyor. Bu çok önemli. 

“Yargı bağımsızlığını” yargının yasama ve yürütmeye ideolojik bir muhalefet aygıtı olarak savaş ilan edebilmesi, “hukuka saygıyı” da savaş ilanı mahiyetindeki yargısal aktivizme rıza gösterilmesi mecburiyeti olarak anlayan zihniyetler için bu sonuç hüsran olsa da, yargının kendini “yargılama” fonksiyonuyla ve yasama ve yürütme erklerinin “hukuki” denetimle sınırlaması eğilimine işaret ediyor. 
HSYK normalleşirken, yargıda normalleşmenin sadece HSYK seçimiyle sınırlı olmadığını unutmayalım. 

Bu bağlamdan yeni HSYK’dan bazı beklentiler vardır. Bunlar; 
1. Son dört yılda paralel yapının yol açtığı hasarlara dair bir bilanço çalışması, 

2. Eski HSYK tarafından bloke edilen yasal prosedürlerin hızla işletilmesi. Ancak örgütlü hareket eden veya sevk ve idareyle sorumlu olanlar ile diğerlerini birbirinden ayırmak gerekir. Paralel yapı geçtiğimiz on yıl içinde siyasete de yaslanarak bir çekim merkezine dönüştü ve pek çok yargı mensubu bu sayede o yapıyla birlikte hareket etmek zorunda kaldı. Siyasetin hatalarının faturasını bu yargıçlara çıkarmak da çok isabetli olmaz. HSYK için meşruiyet ve adalet en yüce iki değer olmak zorunda. 

3. Son on yılda mesleğe alımların incelenmesi. Özellikle 2011 sonrasında Yargıtay ve Danıştay’a yapılan ve CHP liderinin 160 militan olarak nitelendirdiği atamaların hukukiliğinin incelenmesi zorunludur. 

Yazının tamamı için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat