Mısır uluslararası arenada prestij kaybediyor

  • GİRİŞ13.01.2010 15:19
  • GÜNCELLEME13.01.2010 15:19

Bazı olaylar vardır ki, hiçbir tarife uymaz. Bütün diplomatik taamülere aykırıdır, tüm insani yardım hislerine ters düşmektedir. İnsanların vicdanlarını ve tabii adalet duygularını zedeler ve bunu yapanlara karşı, adeta kendiliğinden tabii bir tepki oluşur. 

Bu olumsuz tutumda ısrar eden Mısır’ın, kararlarında ki en büyük etken ise kendi çıkarları veABD ile Israil nezdindeki durumudur. En sakındığı faktör de,” Güç korkusu”(yani, İsrail karşısında ki korkusu) olduğu anlaşılmıştır.

Geçen 27 Aralık 2008 de başlayıp, 22 gün süren İsrail’in Gazze saldırıları, orada kullanılan orantısız güç ve BM’ce yasaklanmış “fosfor bombalarının” kullanılması olaylarını dünya kamuoyu unutmamıştır. Atılan fosfor bombaları ile yanan insanların görüntüleri ve tüm bunları seyrederek hudutta “piknik yapan” İsrail vatandaşlarının neş’esi de tüm dünya’da büyük tepkilere yol açmıştır.

Bu olayın yıl dönümünde, Gazzede olmak üzere bir “insani yardım konvoyu” (Viva Palestine) veya (Filistine Yol Açık) isimle anılan konvoy, 6 Aralık 2009 da Ingiltere’den yola çıkmıştır. Bu konvoy (VP) Ingliz parlamenter George Galloway başkanlığında tüm Avrupayı geçerek, Türkiye’ye ulaşmıştır.

Türkiye aşılmış, Suriye, Ürdün, Mısır güzergahı ile Güneye inilmiştir.” Viva Palestine” Gazze halkına ilaç, yiyecek ve giyecek götürmeye çalışan bir insani yardım  konvoyudur. Giden araçların tümü, ambulanslar, itfaye arabaları ve halk için minibüsler olmak üzere 250 araç Gazzelilere’ye hibe edilmek için yola çıkmış ama Mısır ancak bunun 143 tanesine izin vermiştir.

Ürdün’de ilk güçlüklerle karşılaşılmış ama kısa zamanda bunlar halledilmiştir. Mısır’a gelindiğinde ise Mısır akla gelen veya gelmeyen her türlü brokratik engeli bu uzun ve yorucu yoldan gelen konvoydakilerin karşısına koymuş sonunda işi “kaba kuvvet kullanmaya” kadar götürmüştür.
 
Mısır, artık Israil’in ve ABD’nin istediklerini harfiyen yerine getiren bir ülke görünümüne bürünmüş bulunmaktadır. Gazze’nin tek Arap ülkesine açılan sınır kapısı Güneydeki Refah kapısı olup, bukapı Mısıra açılmaktadır. 

Mısır, Israil’in Gazze’ye saldırıları sırasında bu kapıyı kapatmış ve geçişleri çok zorlaştırmıştır. İçeriye pek çok ilaç ve gıdanın geçmesine izin vermemiş ve içerde bu ilaçları bekleyen birçok Filistinli yaralı ölmüştür. Şimdi de gelen yardımı geçirmek istememiştir. Bundan sonra gelecek hiçbir yardım konvoyuna da izin vermeyeceğini ilan etmiştir. ( hem de Mısır başbakanının ABD’yi ziyareti sırasında, Washingtondan bu duyuru yapılmıştır.)

Mısır, tutumu ile Israil’e yardım etmektedir. Buradaki maksat, 2005 yılında Filistin’de yapılan seçimleri büyük farkla kazanmış olan Hamas idaresinin, İsrail hükümetine baş eğmesini sağlamaktır. Zira,  şu anda diğer (eski direniş grubu olan El-Fetih grubu ve onun lideri Abbas, İsrail ile iyi geçinmekte ve onların isteklerine baş eğmektedirler.

Mısır, İsrail karşısında ki son yenilgisinden bu yana ve özellikle Camp David’de başkan Enver Sadat’ın İsrail’le barış imzalamasından sonra, Filistinliler’den tüm yardım ve desteğini çekmiş bulunmaktadır. Bu sebeple de uzun yıllar Arap Birliğinden uzaklaştırılmışdır. El-Fetih idare merkezi Mısırdan çıkartılmış ve onlar da Tunus’ta yeni yer tutmuşlardır.)

Şimdi, bunca yolu geçerek Mısır’a ulaşan konvoyların Akabe’den değil de ancak al-Ariş’ten geçmelerine izin vermiş ama kapıda herkesı tam 9 saat bekletmiş, sık, sık polis kontrolu ile taciz etmiş ve en sonda da kaba kuvvete başvurmuştur. Bir grub Mısırlı, yardım konvoyunu taşlayarak yaklaşık 40 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur.

Son gelen haberlere göre bunlar Mısır polisinin ajan provokatörleridir. Çok kısa bir süre sonra bu taşları atanların sivil polisler ve onların yardımı ile bazı fanatik kişiler olduğu ortaya çıkmıştır. Bunca emek vererek yardıma gelenler, kolları kırılarak, kafalarına taş atılarak, Mısır tarafından toplu halde “cezalandırılmaktadırlar”.  

Tam giriş kapısı önünde günlerce uğraştıran, bir yukarı, bir aşşağı dolaştırıp, adeta eğlence haline getirilen AMA bunlara rağmen PES ETMEYEN konvoy’a zaman, emek ve para kaybettirilmiştir. (Aslında Mısır, bu arada  kendisinin ne hale düştüğünü anlayamayacak kadar perspektifi şaşırmış bulunmaktadır.)

Bunca mücadeleye rağmen Viva Palestine Yardım Konvoyu bölünmemiş ve hep birlikte zorlukları aşarak Gazze içine ulaşmışlardır.

Yurda dönerken bile hava alanında taciz edilen, saatlerce hiç yoktan bekletilen grup içinden 6 kişiyi Mısır polisi almaya çalışmış, bir mücadele de orada yaşanmıştır. Istanbulda “kahramanlar gibi” karşılanan grup üyeleri bu sıcak karşılamayı fazlasıyla hak etmiş, cesur kişilerdir.

Mısır ise, Gazze’lilere yardım için gelenleri “cezalandırmak için” elinden geleni ardına koymamamıştır. Mısır, getirien tüm yardımın kendi Mısır kızılayına veya Abbas’ın idaresine verilmesini ve ancak o kanalla Gazze’ye ulaştırılmasını istemiştir. Ama bilinen bir gerçek: buralara verilen yardımların yarısının bile yerine ulaşamadığıdır.

Mısır bununla da yetinmeyip, yeni bir “ilk”e daha imza atmıştır.Kendi toprakları üzerinde Refah kapısı önünde bir Çelik ve Çimento Duvarın  yapılmasına izin ve destek vermiş bulunmaktadır. Bu “ölüm duvarı” diye adlandırılan duvar, İsrail’in isteği ve teşviki ile ABD parası ve Amerikan ordu mühendislerinin bilgi ve tekniği ile yapılmaktadır.

Berlin Duvarı’ndan daha yüksek ve daha sağlam inşaa edilecektir. El-Fetih başkanı Abbas da bu duvarı onayladığını ifade etmiş bulunmaktadır. Buradan maksat Gazzeli’lerin tüm nefes borularını kesmektir.

Gazzeliler’in İsrail üstünden dış dünya’ya açılma izin ve imkanları yoktur. Denizden seyahatleri, hatta balık avlamaları bile yasakanmıştır. Deniz kıyısında oturanlar bile israil sahil güvenlik gemilerince vurulmaktadır. Israil, Gazze’lilerin Batı Şeriada ki ve Filistin içindeki evlerini de “yol genişletme” bahanesi ile istimlak ederek, onları evsiz bırakmaktadır. İçeriye yapım malzemesi sokulmamaktadır.

Mısır işte “bu konvoyu” önlemeye, bu gönüllülerle “savaşmaya” ve bundan sonrakileri de durduracağına yemin etmektedir. Mısır halkı bile idareye karşı protestolar düzenlemeye başlamıştır.

Mısır hükümeti belki geçici olarak ABD ve İsrail’i memnun etmiş olabilir ama muhakkkak ki Mısır,  bütün medeni dünyada hem prestij ve hem de saygınlığını yitirmiş bulunmaktadırlar.

Oya AKGÖNENÇ MUİSUDDİN / Haber 7 
oyakgonenc@gmail.com

Yorumlar3

  • tarkan semerci 14 yıl önce Şikayet Et
    Mısırda seçimler adil yapılıyor mu?. Eğer mısırda seçimler adil yapılıyorsa ve mısır halkı da gerçekten hüsnüye oy veriyorsa vay başımıza gelenlere. Dilerim Allahtan (c.c.) mısır halkının başına Allahın (c.c.) sevdiği bir kul gelir.
    Cevapla
  • İsmail ÇETİN 14 yıl önce Şikayet Et
    mısır. abd niye mısısra saldırmıyor, ırak, afganistan ve yemen gibi. Nasıl olsa abd ve yandaşlarına biat etmiş dediklerinden dışarı çıkmıyor. Seçimlere muhaliflerini sokmuyor. Hani abd demokrasi havarisi kesilmişti. Ne demişler "Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz". uzun söze ne hacet.
    Cevapla
  • sinasi dogan 14 yıl önce Şikayet Et
    zavallı mısır. Sayın yazar çok önemli bir konuya değinmiş.Yazılanlara tümüyle katılıyorum.Belki katkı anlamında bişeyler söylenebilir.Filistinlilerin en büyük talihsizlikleri arap olmalarıdır.Araplar hiçbir dönemde birlik olamamış ve hep başkaları tarafından yönetilmişlerdir.Ayrıca araplarda milli hisler ve dayanışma gibi hsletler yoktur.Mısır ın bu durumu ile ilgili diğer bir konu da Filistin sorununda son dönemde inisiyatif kazanan Türkiye ye karşı kendi konumunu korumaktır.Olaylara bu açıdan da bakmakta yarar vardır.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat