“Küresel Sumud (ben bu kavrama ‘sonumud’ diyorum) Filosu”, insanlığın ayaklar altına alındığı…

Özellikle, vicdan ve merhametin, politikacıların kalbinden sökülüp atıldığı bir dönemde kalplere yeni bir iyilik neşvesi getirdi.

Türkiye başta olmak üzere -bazı İslâm ülkeleri hariç- dünyanın hemen her yerindeki son vicdan sahipleri Küresel Sumud Filosu’na yapılan vahşi Siyonist saldırıya karşı tek yürek oldu. Barış/ateşkes perdesinin arkasında devam eden Gazze soykırımına karşı tek ses olup aktılar sokaklardan, parlamentoların kalın duvarlarının arkasına…

Küresel Sumud Filosu’nda olan ve haydut P/İsrail’in müdahalesi sonucu gözaltına alındıktan sonra işkence gören İngiliz aktivist Sarah Wilkinson’un şu sözlerine dikkat:

“Son üç günde başımıza gelenlerden öğrendim ki, İsrailliler insan değil. Elleri var, yüzleri var ama onlar bizden değiller. Onlar canavar!”

Bayan Wilkinson’un sözleri tam da böyle…

Büyük Şeytan’ın tetikçisi Siyonist yönetim, üzerinden tam iki yıl geçen (7 Ekim 2023) son soykırımla değil…

Yaklaşık bir asırdır aynı canavarlıkla Filistin’i yok etmeye çalışıyor.

***

7 Ekim saldırılarından önce yaklaşık 600 bin insanın yaşadığı sadece 45 kilometrekarelik bir toprak parçası olan Gazze’yi vahşi bir saldırıyla yerle bir eden Siyonist yönetim son iki yılda nüfusun yüzde 10’unu katletti (67 bin 150). Kayıplarla birlikte bu nüfus 80 bini buluyor.

Hayatını kaybeden çocuk sayısı 20 bini, kadınların sayısı ise 13 bini aştı. 154’ü çocuk olmak üzere 460 savunmasız masum insan açlık (evet açlık!) nedeniyle hayatını kaybetti.

P/İsrail hükümetinin en aşağılık üyelerinden (İt)amar Ben-Gvir denen alçak, korkusundan onlarca korumanın arkasına gizlenerek Sumud Filosu baskınları sonrası gözaltına alınan akvisitlere ‘terörist’ muamelesi yaptı. Cesur yürekli aktivistlerin “Özgür Filistin” sloganlarının inlettiği salondan arkasına bile bakmadan kaçması sadece açlık soykırımıyla terbiye (!) etmeye çalıştığı Filistinlilerin değil vicdan sahibi herkesin kalbine inşirah verdi.

***

Sahi, Libya lideri Muammer Kaddafi neden öldürülmüştü?

Ya Saddam Hüseyin?

Kaddafi’nin şu sözleri açık kaynaklarda hâlâ duruyor:

“Gazze’de bir İsrail askeri öldürüldü, Batı dünyasının tamamı şöyle dedi: ‘Barış görüşmeleri tehlikeye girebilir, başarısız olabilir. Çünkü bir İsrail askeri Gazze’de öldürüldü.’ Peki, onlar binlerce kişi öldürüldüğünde ne oldu? Hiç kimse ses çıkarmadı. Bu Araplar köpek mi yani? Desinler ki, Araplar eşek, hayvan, köpek demek ki Arapların kanı su gibi ama Yahudilerin kanı plazma gibi kıymetli! Bu nasıl bir ümmet ki böyle bir durumu kabul ediyor? Eğer bir ümmet buna razı oluyorsa, o ümmet aşağılık bir ümmettir! Demek ki, ataları köpektir, eşek bile değil, insan bile değildir! Bunlar Ademoğulları’ndan değil! Gerçek insan; Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar ve İsrailliler, işte insan onlardır! Peki Araplar neymiş? Fareler, hayvanlar… İşte bize tam olarak bu şekilde muamele ediyorlar. Vallahi, Araplara hayvan muamelesi yapıyorlar. O hâlde biz de gidip Hayvanları Koruma Derneği’ne başvuralım. Belki Libya, Lübnan ve Irak’taki çocuklara acırlar. Düşünün bugün Libya ya da Lübnan’da ölen çocuklar eğer Amerikalı ya da İsrailli olsaydı ne olurdu biliyor musunuz? Yeryüzüne tüm atom bombalarını yağdırırlardı. Neden? Çünkü onlardan ‘bir insan’ ölmüş olurdu. Ama bir Arap çocuğu öldü mü, o sadece bir fare! İşte bizi sokmak istedikleri o aşağılık, zelil, değersiz hayat bu!”

Türkiye dışında.. Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında, Allah aşkına söyleyin hangi İslâm ülkesi liderinin sesi yükseliyor?

Filistin meselesi sadece Türkiye’nin.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meselesi midir?

Bu nasıl ümmet bilincidir!

Nasıl bir insanlıktır!

***

Ümmetin ve dahi vicdan sahibi bütün insanların hatırlaması gereken en önemli şey; mutant P/İsrail’in lânetli bir topluluk olduğudur. Bu yargının tek ve en önemli delili ise Allah’ın kelamı olan Kur’an’dır:

 “… Kendilerine zillet ve yoksulluk damgası vuruldu; Allah’ın gazabına uğradılar. Çünkü Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyorlardı…” (Bakara, 61)

“Verdikleri sözden döndükleri için onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık.” (Maide, 13)

“Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden indirileni hakkıyla uygulasalardı, elbette nimetler içinde yaşarlardı.” (Maide, 66)

“Verdikleri sözü bozmaları, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve Meryem’e büyük bir iftirada bulunmaları yüzünden onları lânetledik.” (Nisa, 155-156)

“Onlar, ‘Kalplerimiz kılıflıdır’ dediler. Hayır! Küfürleri sebebiyle Allah onlara lanet etmiştir; artık pek azı inanır.” (Bakara, 88)

“… Kendilerine zelillik ve yoksulluk damgası vuruldu, Allah’ın gazabına uğradılar. Çünkü Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyorlardı.” (Bakara, 61)

Ve daha niceleri…

Başka söze gerek var mı?

Özcan Ünlü / Haber7