Bunlarla mı ortak olacağız?

  • GİRİŞ23.03.2023 10:30
  • GÜNCELLEME24.03.2023 09:18

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin geçmiş tüm liderleri ve bugünkü lideri hep aynı siyasi hatayı yaptılar hala daha da yapmaya devam ediyorlar.

Hem Kıbrıslı Türklerle “sözde” ortak bir devlet kurmak ve birlikte yaşamak istediklerini söylüyorlar, hem de Kıbrıslı Türklere yaşam hakkı tanımamak için her tür girişimi yapmaktan çekinmiyorlar.

En basit örneği, geçmiş hafta içinde yaşanan iki siyasi boyutlu olayda, Rumların Kıbrıslı Türklerin ve KKTC’nin varlığına tahammül edememeleri ve ortaya koydukları düşmanca tavırları.

Bilmiyorlar ki, uluslararası siyasi ortamlarda KKTC’nin yer almaması ve varlığının yok sayılması için yaptıkları akıl almaz girişimler ve düşmanlıklar, adada yaşamlarını sürdürmekte olan Kıbrıs Türk ve Rum halklarının arasını her seferinde biraz daha açmakta ve aralarındaki düşmanlığı körüklemekte.

Kıbrıslı Türklerin yok sayılması için ortaya koydukları bu düşmanca tavırlarla, adada kurulmak istenen barışı darbelediklerinin, bir müddet sonra da, kendilerine dostça el uzatacak, güler yüzle karşılayacak ve ellerini sıkacakları bir tek Kıbrıslı Türk bulamayacaklarını fark ettiklerinde de kendileri için çok geç olacağını elbet bir gün anlayacaklar.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclis Başkanı Annita Dimitriu’nun, Bahreyn’de 146’ıncısı gerçekleştirilen Parlamentolar Arası Birlik Toplantısı çerçevesindeki bir toplantıda KKTC bayrağının açılması ile ilgili Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı’na mektup göndermesi, bayrağın kaldırılmasını istemesi ve yaptığı KKTC’yi aşağılayıcı açıklama, Kıbrıslı Türkler için hiçte sempati duyulacak bir davranış olmadı.

Devamla, Güney Kıbrıs, AB üyesi Macaristan’ın yetkililerinin de huzurunda Ankara’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın olağanüstü toplantısında KKTC bayrağının kullanılmasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirmesi ve Macaristan’dan hesap sorması bir başka çirkin siyasi davranıştı.

Bırakın geçmişte Rumların, Kıbrıslı Türklere yaptıkları insanlık dışı davranışları, bu her iki olayda bile Kıbrıslı Türklerin aklında, “bizi ezmek için ellerinden geleni yapan, bizlere yıllarca insanlık dışı ambargo uygulatan bu Rumlarla biz nasıl ortaklık yapacağız, nasıl birlikte yaşayacağız” sorusu geldi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın artık AB’nin, BM’nin ve ABD’nin sadece Rumları var sayan tutumlarına tahammülü kalmadı. Kıbrıs adasında, Kıbrıslı Türklerin de var olduğunu ve Rumlarla eşit haklara ve statüye sahip olduğunu her koşul ve yerde anlatmaya kararlı. Yıllardır Kıbrıs konusunda sadece Rumların dinleniyor olmasını ve Kıbrıslı Türklere söz hakkı verilmemesini sineye çekmek gibi bir niyeti yok artık.

Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Bildirisinde de ifade edildiği gibi, Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır ve bundan sonra geleceğin de, -Rumların tüm itirazlarına rağmen- geçmişten daha farklı olacağı kesin…

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata Atun - Haber7

Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Yorumlar7

  • Bülent duman 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun sizden
    Cevapla
  • MAHMUT 1 yıl önce Şikayet Et
    Rumların Kuzey Kıbrısı ele geçirmesine engel olan bu yazar ve buna benzer aileleri koruma altına alalım, bunlara gelecek garantisi verelim, yoksa Kuzey Kıbrıs yok olabilir.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Misak-ı Milli 1 yıl önce Şikayet Et
    Bizanslılarla birlik olmaz. Kıbrısın tamamı Osmanlı'dan gelen hak ile Türkiye'ye aittir.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • vatandaş 1 yıl önce Şikayet Et
    Kesinlikle ve de bütün kalbimle, beynimle tasdik ediyorum. Allah razı olsun Ata hocamızdan
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Selçuklu kartalı 1 yıl önce Şikayet Et
    Verilecek ilk tepki yapılacak ilk toplantıda Rum bayragını kaldırtmak ve söz hakkı tanımamak BM ve Avrupa Birliği şok yaşayacak bunlar yapılmazsa hiç bir müzakereye katılmayacagız tepkisini koyup toplantıyı terk edin az kaldı tamamına bayrak dikmeye
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat