Corona’nin dar koridorunda maneviyat

  • GİRİŞ21.03.2020 12:28
  • GÜNCELLEME21.03.2020 12:28

Dünyayı hızla esir alan Corona virüsü afetinin  her şeyi alt üst ettiği bir ortamda  bilimle, akılla ve sabırla  gerekli tedbirleri almalı, kendimize ve başkalarına zarar verecek  davranışlardan sakınmalıyız. Corona virüsünün belirsizliklerle dolu gerçekliği, bütün insanlığı varoluşsal düzeyde bir kriz haliyle yüzyüze bırakmıştır. Corona virüsü, insanlık için bir ölüm-kalım  krizi, yani bir beka sorunudur.Corona günlerini güçlenmiş ve olgunlaşmış bir şekilde geçirebilmemiz için  kendimizi manevi açıdan yenilemeye çalışmalıyız. Bedensel sağlığımız ve güvenliğimiz olmadan  manevi huzurumuzun olmayacağı gerçeğini bu günlerde yaşıyoruz. Fiziksel sağlığımız için maneviyatımızı yenileme ve toparlama ihtiyacı içindeyiz.

Corona virüsü hepimize çok temel  bir gerçeği fark ettirmiştir. Corona virüsünden etkilenmeyen hiçbir toplum kalmamıştır. Corona virüsü ideoloji, din, dil, mezhep, cinsiyet, renk ve kültür ayırımı yapmadan  bütün insanlığı etkilemektedir. Corona virüsü, ortak ailemizin  insanlık olduğunu hepimize çok acı bir şekilde öğretmiştir. Corona virüsü sayesinde insanlar arasında biz ve onlar karşıtlığının olmadığını, sadece biz olarak insanlığın olduğunu fark ettik. Rahmet Peygamberi, bütün yaratılanlaın Allah’ın ailesi olduğunu ve herkesin  O’nun ailesinin üyelerine nezaketle ve şefkatle davranması gerektiğini söylemektedir.Birbirine  bağlı ve bağlantılı biz  olarak insanlık bilincinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesine manevi olarak ihtiyaç duymaktayız.İnsanlığa ortak aile bilinciyle bakmak ve bu bilinç içerisinde  yaşlılar gibi ihtiyaç sahiplerine  olabildiğince destek olmak şeklinde bir ahlaki sorumluluğumuz ortaya çıkmaktadır.

Corona virüsü insanlığın sırtına  risklerle dolu ölümcül bir yük  olarak binmiştir. Corona virüsü yükünün altından kalkmak için insanlar arası ortak davranışa, şefkate ve  çalışmaya ihtiyaç vardır. İnsanlığın umudunu kaybetmeden Corona virüsünün  altından kalkma  çabasına devam etmesi lazımdır.

İnsanlığımızı ortak ailemiz olarak yenilenmiş ve tazelenmiş bir bakış açısıyla görmeliyiz. Corona virüsü yüzünden bütün insanlık acı ve ızdırap çekmektedir. Şu anda yaşanan acı ve ızdırap, istisnai bir durum değildir. Bütün insanlık, ortak bir ızdırabı tecrübe  etmektedir.Her birey, bu ortak insani acıdan payını almaktadır. Bu noktada hayır görülen durumlardan şer, şer görülen hallerden hayır çıkabileceği  bilgeliğini  keşfetmeye çalışmalıyız. Corona virüsü gibi zor bir durumla karşı karşıya geldiğimiz bu günlerde umudumuzu, sevgimizi,, saygımızı, sabrımızı ve  dayanıklılığımızı  yenilemeli ve diğer insanlarla moral ve motivasyonumuzu  verimli bir şekilde paylaşmalıyız.

Corona virüsünün ortaya çıkmasından dolayı kişileri, toplumları ve devletleri suçlamanın hiçbir yararlı tarafı yoktur. Başkalarını suçlamak ve komplo teorileri üretmek, sadece  bakışaçımızı sığlaştırmakta, bizi zihinsel ve manen köreltmektedir.Bu süreçte yapılması gereken şey suçlamak ve sorun çıkarmak değil, işbirliği ve dayanışma içinde olmaktır. Araya koyduğumuz sosyal mesafe, evde kalma, temizlik  ve beslenme önerilerine uyma başta olmak üzere Corona virüsü konusunda çalışan  bilim insanlarıyla ve sağlık kurumlarıyla uyumlu bir şekilde davranmalıyız.

Corona virüsü belirsizliklerle dolu bir tehlike olarak hayatımızdadır. Bu tehlike  karşısında paniklemek yerine bilinçli ve kontrollü korkma duygumuzu  canlı  tutmalıyız.Her günün yeni  gelişmelere gebe olduğu gerçeğiyle kendimizi  sürprizlere hazır olmalıyız.Corona virüsü, hepimizi dar koridorlarda yaşamaya zorlamaktadır.Hayat alanlarımızın dar koridorlara sıkıştığı bugünlerde korkmayı ve umutlanmayı birlikte canlı tutmalıyız.Umut ve korku arası bir yerde olmalıyız. Kararlı ve kontrollü bir şekilde korku duygumuzu canlı tutmamız sayesinde bu zor günlerde ne yapılacağı konusunda sağlıklı kararlar verebiliriz ve  birbirimize tutunarak daha güçlü bir şekilde bu zor durumla başa çıkabiliriz. Bana bir şey olmaz ve zaten bir şey olmuyor gibi kolaycılıklara karşı korku duygusunun canlı olması lazımdır.

Sosyal mesafe, temizlik ve  beslenme konusundaki önerileri,  zarar görmeme ve başkalarına zarar vermeme olarak anlamamız gerekmektedir.Rahmet Peygamberi, Müslüman insanı  başkalarının elinden ve dilinden emin olduğu kimse olarak tanımlamaktadır. En değerli manevi tecrübe, kendimizi ve başkalarını muhtemel zararlardan ve tehlikelerden  koruyacak insani ve ahlaki sorumluluk  çerçevesinde davranışlar ortaya koymaktır. Corona virüsüne karşı   kendimizin ve başkalarının zarar görmemesi için bize düşen insani ve ahlaki sorumluluğu yerine getirmeliyiz.

Bütün insanlığı tek vücut olarak düşünmeliyiz. Birimizin vücuduna giren virus, hepimizi rahatsız etmektedir, çünkü bütün insanlar birbiriyle bağlantılı bir bütündürler.Corona virüsü afetini, insanlığın ortak acısı ve ızdırabı olarak değerlendirmeliyiz.Bana dokunmayan yılan bin yaşasın  sorumsuzluğu yerine Corona virüsünün bize, çevremizdekilere ve bütün insanlara bulaşmaması  için saygıyla, nezaketle, şefkatle ve akılla üzerimize düşeni yapmalıyız.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat