ABD Suriye’den çekiliyor mu?

  • GİRİŞ20.04.2025 09:57
  • GÜNCELLEME20.04.2025 09:57

ABD’nin Suriye’den çekileceğine dair işaretler her geçen gün artıyor. Donald Trump’ı yakından takip edenler, ilk döneminden itibaren Trump’ın Suriye’den çekilmek istediğini biliyor.

Trump’ın hem ilk döneminde hem de ikinci döneminde, bu konuda yapmış olduğu birçok açıklama var. Peki ABD’nin Suriye’den çekilmesi gerçekten mümkün mü?

Her şeyden önce Trump’ın genel stratejisinin, ABD’nin dünya üzerindeki gereksiz askerî angajmanlarını azaltarak ABD’nin dikkatini ABD için hayati öneme sahip Asya Pasifik gibi bölgelere kaydırmak ve ABD’nin ülke içerisindeki gücünü ekonomik olarak konsolide etmek olduğunu biliyoruz.

Bu çerçevede Trump, Suriye’yi gereksiz bir askerî macera olarak görüyor. Trump’a göre DEAŞ yenilgiye uğratıldıktan sonra ABD’nin Suriye’de kalmasını gerektirecek bir durum kalmadı.

Trump’ın en önemli motivasyonlarından birisi de savaşları bitiren lider olarak seçmen kitlesine kendisini kanıtlama isteği. Gazze ve Ukrayna konusunda hızlı bir sonuç üretemeyen Trump’ın hızlı bir zafere ihtiyacı bulunuyor. Suriye bu konuda Trump’a büyük bir fırsat sunuyor.

Yine Trump’ın stratejik öncelikleri çerçevesinde İran’ın Orta Doğu’da geriletilmesi de yer alıyor. Bu çerçevede düşünecek olursak Esed rejimi devrildikten sonra İran’ın Suriye’deki etkisinin azalmış olması çerçevesinde Trump’ın da Suriye’de kalmasını gerektirecek bir durum kalmadığını düşündüğünü görüyoruz.

Diğer taraftan Trump, Orta Doğu’da ABD’nin askerî müdahalelerini gerekli kılmayacak bir düzenin de ortaya çıkmasını istiyor. Bu manada Türkiye, Ürdün, Irak gibi ülkelerin bir araya gelerek DEAŞ’la mücadele platformu oluşturması da Trump açısından, bir ABD çekilmesi sonrasında Suriye’de ABD’nin müdahalesini gerektirmeyen bir düzenin kurulmasının mümkün görüldüğünü gösteriyor.

Aynı zamanda Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakın ilişkilere sahip olmasıyla Türkiye’yi bir müttefik olarak gördüğünü ve Suriye’de Türkiye’nin artan etkinliğini de yine Suriye konusunda ABD’nin çıkarları açısından uyumlu gördüğünü söyleyebiliriz.

Burada temel hassas nokta, İsrail’in güvenliği konusunda Trump’a gelebilecek baskılar, siyonistlerin Suriye’de kurulacak olan bir düzeni, güçlü bir devleti kendilerine tehdit olarak görmeleri ve bir ABD çekilmesine karşı çıkmaları.

Bu noktada Trump, İsrail’e askerî destek verme konusunda her şeyi yaparken diğer taraftan Suriye konusunda ise İsrail’in tehdit algısını abartılı gördüğünü görüyoruz.

Zira Esed rejimi devrildikten sonra İsrail, Suriye’nin askerî altyapısını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Bu açıdan bakacak olursak 14 yıldır iç savaşta yıpranmış bir Suriye’den İsrail’e yönelik olarak bir askerî tehdit oluşması neredeyse imkânsız.

Bu durumu Trump elbette biliyor. Bundan dolayı da Suriye’den çekilme konusunda İsrail’in önceliklerinin dikkate alınmadığını söyleyebiliriz.

Son Trump ve Netanyahu görüşmesinde de bu durum net bir şekilde ortaya çıktı. Trump, askerî açıdan İsrail’e her türlü desteği veriyor fakat diğer taraftan Orta Doğu’da İran’ın geriletileceği, ABD’nin de askerî olarak angajmanının azaltacağı bir düzenin kurulmasını, her şeyden önce ABD’nin stratejik öncelikleri çerçevesinde yapmak istiyor.

Bu çerçevede önümüzdeki dönemde Trump’ın Suriye’den ABD ordusunu tedrici bir şekilde çıkartacağını söyleyebiliriz. Trump’ın Suriye’de başlangıçta geriye sembolik bir güç bırakacağını, Suriye tam manasıyla istikrara kavuştuktan sonra ise bu gücü de çekeceğini öngörebiliriz. Bu kapsamda önümüzdeki aylarda Trump ilk çekilmeyi muhtemelen “ABD askerini geri getiriyorum!” diyerek büyük bir zafer olarak sunacak.


Prof. Dr. Enes Bayraklı / Diriliş Postası

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat