Srebrenica ve Gazze: Söylemden Soykırıma

  • GİRİŞ12.07.2025 16:38
  • GÜNCELLEME14.07.2025 15:41

11 Temmuz, Srebrenica Soykırımı’nın 30. yıl dönümüydü. 30 yıl önce, 1995 yılında bir 11 Temmuz günü, sözde Birleşmiş Milletler koruması altında olan ve “güvenli bölge” ilan edilen Srebrenica’ya giren Ratko Mladiç komutasındaki Sırp Çetnikleri, yaklaşık 8.372 Boşnak Müslüman erkeği, kadınlardan ayırarak bir fabrikaya doldurup topluca katlettiler ve toplu mezarlara gömdüler.

Daha sonra bu mezarlardan çıkardıkları Müslüman cesetlerini izlerini kaybettirmek amacıyla 3-4 kez mezar yerlerini değiştirdiler. Dünyanın gözü önünde, neredeyse canlı yayında seyrettiğimiz bu vahşetten 30 yıl sonra, bugün Gazze’de yine Müslümanları hedef alan bir soykırım bütün şiddetiyle devam ediyor.

İSLAMOFOBİ: NEFRETİN VE SOYKIRIMIN TETİKLEYİCİSİ

Bu soykırımın temelinde, Müslümanlara yönelik nefretin yattığını söyleyebiliriz. Bu nefretin kökeninde ise “İslamofobi” dediğimiz olgu yer alıyor. Müslümanlara duyulan öfke ve nefret… İslamofobi, defalarca dile getirdiğimiz gibi, Müslümanları hedef alan bir ırkçılık türüdür. Tüm soykırımlarda olduğu gibi, Müslümanları hedef alan soykırımlarda da dehumanizasyon (insansızlaştırma) dediğimiz mekanizma en temel unsurdur.

Zira bir toplumu ya da etnik grubu insansızlaştırmadan, onları katletmeyi meşrulaştırmadan topluca yok etmek ve bunu soykırımı yapan bireylere kabul ettirmek mümkün değildir.

GAZZE’DE SOYKIRIMI MEŞRULAŞTIRMA STRATEJİSİ

Nitekim, İsrail’in de Gazze’de yürüttüğü soykırımın başlangıcında bu suçu meşrulaştırmak amacıyla büyük bir medya kampanyası başlattığını biliyoruz. İsrail Savunma Bakanı’nın o dönemde dile getirdiği “Filistinliler insan değildir, bunlar hayvandır” ifadeleri tam da bu insansızlaştırma amacıyla söylenmiştir. Bu tür söylemlerle Filistinlilerin katledilmesi ve yok edilmesi meşrulaştırılmak istenmiştir.

Ayrıca, “Filistinliler 40 bebeğin kafasını kestiler, fırınlarda yaktılar” gibi yalan iddialar da bu çerçevede bir dezenformasyon kampanyası olarak dolaşıma sokulmuştur. Tüm bu söylemler, soykırımı meşrulaştırmaya ve kamuoyunu buna alıştırmaya hizmet etmiştir.

İSLAMOFOBİNİN GENİŞ YIKIM ZİNCİRİ

Dolayısıyla, Müslümanları hedef alan nefret söylemleri, nefret suçları, terör saldırıları ve şiddet eylemlerinin nihai sonucu soykırımdır. İslamofobi çok geniş bir yelpazede tezahür eder: nefret söylemleriyle başlar; nefret suçları, ayrımcılık, şiddet eylemleri, terör saldırılarıyla devam eder ve sonunda soykırım noktasına ulaşır. Yıllarca Müslümanları insansızlaştıran söylemler üreten Sırp Çetnik faşistleri, Srebrenica Soykırımı’nın ve bu vahşetin altyapısını hazırlamışlardır.

TARİHTE UNUTULAN SOYKIRIMLAR

Müslümanları hedef alan soykırım suçu ne Srebrenica’da başladı ne de Gazze’de son bulacak gibi görünüyor. Tarihe baktığımızda, Müslümanlara yönelik etnik temizlik ve soykırımların özellikle Balkanlar, Kafkaslar, Kırım, Endülüs ve Kuzey Afrika’daki Müslüman varlığını hedef aldığını; Batılı sömürgeciler eliyle yürütülen ve onlar tarafından desteklenen kampanyalarla Müslümanların bu coğrafyalarda neredeyse silindiğini görüyoruz.

Ancak bu suçların büyük bir kısmı tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitti. Çünkü söylem üstünlüğünü elinde bulunduran Batı akademisi ve Batılı entelektüeller bu suçların çoğunu görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Neyin soykırım olup olmadığına, neyin etnik temizlik sayılacağına, kimin özgürlük savaşçısı, kimin terörist olduğuna onlar karar veriyor.

UNUTULAN SOYKIRIM TEKRARLANIR

Bugün akademiye düşen en büyük görevlerden biri, bu suçları araştırmak, belgelendirmek ve arşiv kayıtlarıyla ortaya koymaktır. Zira Aliya İzzetbegoviç’in de dediği gibi:

“Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”

Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7

Yorumlar1

  • MALAZGİRT KAHRAMANI 3 gün önce Şikayet Et
    ALLAH IM sen bizim RABBİMİZ,sen bizim MEVLAMIZSIN,sen RAHMAN ve RAHİM,Yücelerin en yücesi,merhamet lilerin en merhametlisisin,seni bütün noksan sıfatlardan TENZİH ediyorum.Bizlere ACI,bizlere MERHAMET ET,bizleri KORKUTMA,Yangın,Sel,Deprem,Kasırga gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz,aklımıza gelen ve gelmeyen,tasavvur edebildiğim iz ve edemediğimiz daha bunlar gibi FELAKET VE AFETLERDEN ÜLKEMİZİ KORU
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat