Suriye’de aceleye yer yok
- GİRİŞ19.07.2025 09:21
- GÜNCELLEME19.07.2025 09:21
İsrail, Suriye’de Dürziler içerisinde azınlık, ayrılıkçı bir grubu kullanarak bir karışıklık çıkardı. Türkiye’de bir kesim bu duruma bakarak hemen, aceleci bir şekilde “yandık, mahvolduk, İsrail Suriye’de istediği gibi at koşturuyor” tarzı yorumlar yapmaya başladı.
Suriye konusunda her şeyden önce şunu söylememiz lazım ki, Türkiye Suriye’de İsrail ile uzun vadeli bir bilek güreşine girmiş durumda. Bunun en temel nedeni, İsrail ile Türkiye’nin Orta Doğu ve Suriye ile ilgili vizyonunun karşı karşıya olması.
BEN-GURİON DOKTRİNİ VE İSRAİL’İN BÖLGESEL STRATEJİSİ
Bu çerçevede İsrail kurulduğu günden beri, Ben-Gurion doktrini çerçevesinde, Orta Doğu’da Arap olmayan ve Müslüman olmayan etnik ve mezhepsel grupları destekleyerek, Orta Doğu’da istikrarsızlık yaratmak istiyor. Ve Orta Doğu’daki devletleri bölerek küçük devletlere dönüştürmek istiyor. Bu şekilde İsrail’in güvenliğini sağlamaya çalışıyorlar.
İkinci olarak, Netanyahu rejimi de iktidarını sürdürebilmek için sürekli aktif bir çatışmaya ihtiyaç duyuyor. Bundan dolayı da Netanyahu 7 Ekim’den beri Orta Doğu’da birçok ülkeye saldırı yaptı.
İSRAİL’İN TÜRKİYE ALGISI VE JEOPOLİTİK TEHDİT DEĞERLENDİRMESİ
İşte bu nedenlerden dolayı İsrail, güçlenen Türkiye’yi kendisi açısından bir tehdit olarak konumlandırmaya başladı. Bu Türkiye ile İsrail’in doğrudan hemen çatışmaya gireceği manasına kesinlikle gelmiyor. Zira daha önce de yazdığımız gibi uluslararası ilişkilerde doğrudan savaşın ötesinde devletlerin güç mücadelesinde kullandıkları birçok opsiyon bulunmakta.
SURİYE’DE OYUNUN BİRİNCİ BÖLÜMÜ: ESED REJİMİNİN DEVRİLMESİ
Türkiye için Suriye’de oyunun birinci bölümü Esed’in devrilmesiyle sona ermişti. Bu 14 yıl içerisinde Türkiye, Suriye’de Irak, İran, Rusya, Esed rejimi ve Şii milisler olmak üzere birçok aktörle mücadele etti. Bir tarafta bunlar, bir tarafta da ABD ve Batılı ülkeler söz konusuydu. Ve günün sonunda Türkiye izlediği adım adım strateji ile İran, Rusya, Şii milisler ve Esed rejimini tasfiye etti.
İKİNCİ PERDE BAŞLIYOR: TÜRKİYE–İSRAİL BİLEK GÜREŞİ DERİNLEŞİYOR
Şimdi oyunun ikinci perdesi başladı. Belki önümüzde bir on dört yıl, on beş yıl daha sürecek Suriye’de uzun vadeli bir bilek güreşi İsrail ile yaşanacak. Dolayısıyla Türkiye’nin acele etmesinden öte ilk dönemde olduğu gibi uzun vadeli, ayakları yere sağlam basan bir strateji ile Suriye’de hareket etmesi gerekiyor.
ASKERİ DÖNÜŞÜM: TÜRKİYE’NİN SAHADAKİ YÜKSELİŞİ
Türkiye, Suriye’ye ancak 2016 yılında doğrudan müdahil olabildi. 2016 yılında bile Rusya karşısında askeri açıdan dezavantajlı konumdaydı. Hava savunma sistemleri konusunda mesela. Lakin 2021 yılına geldiğinde Türkiye’nin hem SİHA kabiliyetleri hem de elektronik harp kabiliyetleriyle Suriye’de Rusya destekli Esed ordusu ve Şii milisleri hallaç pamuğu gibi attığını gördük.
Dolayısıyla önümüzdeki süreçte Türkiye’nin güçlenmesi, güç biriktirmesi, savunma sanayi atılımlarını tamamlaması, hava savunma sistemleri, savaş uçakları ve yeni savaş yeteneklerini devreye sokmasıyla Suriye’de de resmin bizim lehimize işleyeceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla Türkiye’nin zamana oynaması, acele etmemesi, provokasyonlara gelmemesi gerekiyor.
İÇ DİNAMİKLER VE ULUSLARARASI DENGE: TÜRKİYE’NİN ELİNİ GÜÇLENDİREN UNSURLAR
Zaten Suriye içerisindeki güç mücadelesi, Şam rejiminin Türkiye’ye olan iyi ilişkileri ve ayrılıkçı hareketlere karşı yükselen tepki, Trump’ın Suriye’de yeni bir istikrarsızlık istememesi de Türkiye’den yana. Dolayısıyla İsrail’in Suriye’de her istediğini yapabildiği, her şeye yön verebildiği algısı da realiteyi yansıtmıyor.
Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7
Yorumlar17