İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü etnik temizlik ve soykırım tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor. Bugün dünyada hangi dinden, inançtan ya da ideolojik görüşten olursa olsun, her vicdan sahibi insan “İsrail nasıl durdurulur?” sorusunu soruyor.

İsrail’i kısa vadede askeri bir müdahale ile durdurmanın pek de mümkün olmadığını söyleyebiliriz.

Buna rağmen, bütün bu gücüne karşın İsrail’in Gazze’de askeri bir başarı sağlayamadığını; gerçekleştirdiği katliam ve soykırımla birlikte Filistin’de uyguladığı apartheid rejimi ve zulmün, bütün dünyanın gözü önünde inkâr edilemez bir şekilde deşifre olduğunu görüyoruz.

İsrail öldürdükçe, katlettikçe meşruiyetini tamamen yitiriyor.

İsrail’in Gazze kent merkezine yapacağı saldırı ve sonrasında Filistinlileri Güney Gazze’ye sürmesi sonucunda, yaklaşık 2 milyon Filistinli Gazze’nin güneyinde bir toplama kampında toplanmış olacak.

İsrail, bu Filistinlileri dünyanın başka bir bölgesine sürgün etmek istediğini defaatle açıkladı. Böyle bir sürgün çok zor olsa da, İsrail bunu bir ülkeye kabul ettirse bile Batı Şeria’da ve İsrail’de milyonlarca Filistinli, İsrail’in hâkimiyeti altında yaşamaya devam edecek.

Dolayısıyla bugün Gazze tamamen kaybedilse bile Filistin’in davası ve mücadelesi sürecek. Bundan dolayı İsrail’e karşı verilecek mücadelenin uzun soluklu olması gerekiyor.

Her şeyden önce, geçmişte Güney Afrika’daki apartheid rejimine uygulandığı gibi İsrail’e yönelik de çok kapsamlı, sürekli genişleyen ve derinleşen uluslararası yaptırımların hayata geçirilmesi şarttır.

Geçtiğimiz gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yaptığı çağrı bu açıdan önemlidir. İsrail’le bütün dünya parlamentolarının ilişkilerini kesmesi ve İsrail’in uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerinin askıya alınması yönündeki çağrı, bu yönde atılmış değerli bir adımdır.

İsrail’le ticaretin kesilmesi, İsrail’e yönelik silah ihracat ve ithalatının durdurulması, uluslararası kültür ve spor müsabakalarında İsrail’in tecrit edilmesi, akademik ve kültürel boykotların derinleştirilmesi gerekmektedir.

Bu şekilde İsrail uluslararası sistemde bir parya devletine dönüşecektir.

Böyle bir devletin Filistin’deki haksız işgalini sürdürmesi, ne kadar askeri destek alırsa alsın, ne kadar güçlü olursa olsun çok daha zor olacaktır.

Prof. Dr. Enes Bayraklı / Diriliş Postası