Bosna’da Sniper Turizmi
- GİRİŞ14.11.2025 09:08
- GÜNCELLEME14.11.2025 09:08
1992-1996 yılları arasında dört yıl boyunca devam eden Bosna Savaşı, 20. yüzyılda Avrupa’nın gördüğü en vahşi soykırım ve etnik temizlik girişimlerinden biriydi.
Dört yıl boyunca Avrupa’nın göbeğinde Boşnaklar, sırf Müslüman oldukları için kimliklerinden ve dinlerinden ötürü katledildiler; etnik temizlikle yurtlarından koparıldılar, soykırıma uğradılar, toplama kamplarında tutuldu; sistematik işkencelere, tecavüzlere ve katliamlara maruz kaldılar.
Uluslararası kurumlar, Avrupa ve Batı, türlü bahaneler ve politik oyunlarla dört yıl boyunca bu vahşeti ve katliamı seyrettiler.
Savaşın sonunda ise mazlumlarla zalimleri, suçlularla mağdurları aynı masaya oturtarak etnik temizliği ve soykırımı fiilen ödüllendiren bir anlaşmayı Bosna-Hersek’e dikte ettiler.
Bosna Savaşı sırasında yaşananları tahayyül etmek pek mümkün değil. Zaman geçtikçe yeni bilgiler ve belgeler ortaya çıktıkça, dört yıl boyunca Boşnakların nasıl bir zulme maruz kaldıkları daha iyi anlaşılıyor.
Bosna Savaşı sırasında çoğunluğu sivillerden oluşan 66.000 Boşnak hayatını kaybetti. Savaşın en büyük katliamı olan Srebrenitsa Soykırımı’nda ise Temmuz 1995’te 8.372 Boşnak erkek ve çocuk sistematik olarak öldürüldü. Saraybosna Kuşatması’nda toplam 11.000–13.000 kişi yaşamını yitirirken bunun yaklaşık 5.000’i sivildi.
Saraybosna’da Keskin Nişancı Terörü
Bu büyük yıkımın içinde keskin nişancı ateşi, kuşatmanın en sistematik ve en korkutucu unsurlarından biri oldu. Güvenilir istatistiklere göre, Saraybosna’da 10 Eylül 1992 – 10 Ağustos 1994 döneminde keskin nişancılar en az 253 sivili öldürdü ve 1.296 sivili yaraladı; ölenler arasında 60’tan fazla çocuk bulunuyordu. Bu rakamlar yalnızca iki yıllık bir zaman dilimini kapsıyor olsa da, keskin nişancı ateşinin sivilleri hedef alan yoğun ve sistematik bir terör yöntemi olarak kullanıldığını açık biçimde gösteriyor.
Savaş sırasında, özellikle Batı Avrupa’dan ve Doğu Avrupa’dan bazı zenginlerin para ödeyerek keskin nişancı ateşiyle sivil öldürmek üzere Saraybosna’ya gittiklerine dair bilgiler ve duyumlar mevcuttu.
Fakat bu bilgileri ve duyumları kanıtlamak mümkün değildi; ta ki 2022 yılında bu konuyla ilgili bir belgesel çekilene kadar.
Sarajevo Safari ve Sniper Turizmi
2022 yapımı Sarajevo Safari belgeselindeki tanıklıklardan hareket eden İtalyan yazar Ezio Gavazzeni’nin araştırmaları neticesinde Milano Başsavcılığı, Sarajevo Kuşatması sırasında bazı İtalyan vatandaşlarının yanı sıra Almanya, Fransa, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerden zengin kişilerin de “keskin nişancı turizmi” adı verilen uygulamaya katıldığı iddialarını soruşturmaya başladı.
Soruşturmaya göre bu insan avcıları, Sırp ordusu mensuplarıyla iş birliği içinde yüksek ücretler ödeyerek Saraybosna’nın tepelerine götürülüyor ve sivil halkı hedef alan sniper atışlarına katılıyorlardı. Haberlere göre çocuk öldüren keskin nişancıların daha fazla ücret ödediği de öne sürülüyor.
Dünya tarihi çok fazla vahşet ve katliama şahitlik etmiştir; ama zevk için, keyif için, eğlenmek için sadistçe sivil ve çocuk öldürmek üzere para ödeyen bu hayvandan daha aşağı insan müsveddelerinin yaptıklarını insanın havsalası almıyor. İnsanın aklının ve vicdanının kavramadığı bu vahşetin ve canavarlığın hesabının sorulması, tüm insanlığın görevidir.
Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol