Duruşmanın Aleniliği

  • GİRİŞ05.08.2013 08:54
  • GÜNCELLEME05.08.2013 08:54

Olması gereken yerden çok uzakta davet usulü ile yargılama yaparak, Cumhurbaşkanı Bayar'ı, Başbakan Menderes'i ve bakanlarımızı idam cezasına mahkum eden Olağanüstü Mahkemenin yaptığı olağandışı yargılama unutulmadı, yanlışlığı tarihte ve hafızlarda durmaktadır.

Bir davanın sanığı kim, konusu ve önemi ne olursa olsun, hukuk devletinde usul kuralları herkese eşit uygulanmalıdır. Hukuk güvenliği hakkı tam da bunun için vardır.

Ceza Muhakemesi Kanunu m.182/1'e göre, duruşma ve celseler herkese açıktır. Gizli olan sadece soruşturma aşaması olup, kovuşturma aşaması ve duruşma alenidir. Bunun iki istisnası vardır. Zorunlu ve isteğe bağlı kapalılıktır. Zorunlu kapalılıkta (diğer adı Kanuna göre kapalılıkta), 18 yaşını doldurmayan sanığın hüküm dahil tüm duruşması kapalı yapılır. Çünkü kanun koyucu, aleniliğin çocuğa zarar vereceğini kabul etmiştir.

İsteğe bağlı kapalılıkta ise mahkeme, genel ahlak veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı durumda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 184. maddesinde geçen “açıklığın kaldırılması istemine ilişkin olarak” ibaresi gereğince, ancak taraflardan birisinin talebi ile hükmün açıklanacağı kısım veya celse hariç olmak üzere, duruşmanın bir kısmının veya tamanının kapalı yapılmasına karar verebilir. Mahkeme, bu kapalılığa kendiliğinden, yani talep olmaksızın karar veremez. Ayrıca bu kapalılık, hüküm hariç duruşmayı kapsadığından, mahkemenin sonuç kararı her durumda duruşmanın halka açık kısmında ilan edilmelidir. Hüküm celsesi kapalı yapılırsa, yani hakim, sanık ve müdafii, savcı, katılan ve temsilcisi dışındakiler veya mahkemece belirlenenler dışında kalan insanlar duruşma salonuna, salonun önüne ve yakınına alınmazlarsa, kovuşturmanın aleniliği sözde kalır ki, hem Ceza Muhakemesi Kanunu m.182/3 ve hem de İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/1 ihlal edilmiş ve dürüst yargılanma hakkı zedelenmiş olur.

Kapalılık kararları, itiraza değil, temyiz kanun yolu incelemesine tabidir. 

Duruşmanın halka açık yapılması, duruşma salonun kapısının herkese açık olması demektir. Ancak duruşmanın düzen ve disiplininin de bozulmaması gerekir. Duruşma salonunun yetersiz kalması durumunda, takip etmek isteyenlere salonun dışında duruşmayı izleme imkanı sağlanmalıdır.

Ses ve görüntü alıcı cihazlarla duruşmanın kayda alınması ve nakli yasaktır. Esas bu olmakla birlikte, insanların duruşma salonuna sığmadığı durumda veya kamuoyunu yakından ilgilendiren davalarda, duruşmanın aleniliği ilkesinin öngördüğü hukuka uygunluğun teminine ilişkin mahkeme kararı ile duruşmaların salon dışından izlenmesi veya televizyon ve/veya radyodan halka aktarılması sağlanabilir. Bu nedenledir ki Türk Ceza Kanunu m.286, kovuşturmanın her durumda değil, yalnızca “yetkisiz olarak kayda alınması veya nakledilmesi” fiilini suç saymıştır.

Mahkeme isteğe bağlı kapalılık kararını, duruşmada gerekçeli olarak verir. Kapalı duruşmanın içeriği, hiçbir iletişim aracı ile dışarıya aktarılamaz. Bunun nedeni, genel ahlak veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kılmasına dayanmaktadır. Açık duruşmada bu sınırlamanın getirilebilmesi, bazı somut nedenlere bağlı olarak mahkemenin kısıtlama kararı almasına bağlı tutulmuştur.

Genel ahlak veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerektirdiği hallerde hüküm aşaması hariç duruşmanın kapalılığı kararı ve zorunlu kapalılık, sadece duruşma salonuna girmeyi engeller. Bunun dışında, seyahat hürriyetini kısıtlamak suretiyle insanların mahkeme veya adliye önüne gelmeleri engellenemez, kimse bu yönde emir ve talimat da veremez. Esas itibariyle bu konunun duruşma ile bir ilgisi de yoktur.

Duruşmanın kapalılığı, duruşma salonunun dışını kapsayacak şekilde uygulanamaz. Bu sebepledir ki Türk Ceza Kanunu m.285/3'de, “kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki” ibaresine yer verilmiştir. Yasak, yalnızca duruşmanın yapıldığı ve duruşmadan sayılan tasarrufların gerçekleştiği alanlar için geçerlidir.

“Dürüst yargılanma hakkı” başlıklı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/1'de de benzer düzenleme bulunmaktadır. Bu hükme göre, yargılama kamuya açık yapılmalı ve mahkeme kararını aleni vermelidir. Kural budur. Bununla birlikte mahkeme, duruşmanın aleni yapılmasını sakıncalı görüp, kapalı duruşmanın kaçınılmaz olduğunu tespit ettiği durumda, hükmün açıklanması hariç duruşmayı kısmen veya tamamen basın mensuplarına ve izleyicilere kapatabilir, ancak sanığa asla kapatılamaz. Bu yasak, yargılamanın sonucunda verilecek kararı ve duruşma salonunun dışını kapsamayacaktır.

Ersan Şen
ersansen@hotmail.com

Yorumlar5

  • Mehmet 7 yıl önce Şikayet Et
    15 yaşındayım mahkememiz var o mahkemeyi ben izleyebilirmiyim
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • translator 12 yıl önce Şikayet Et
    davanın herkesçe takibi fiilen imkansız ve de gereksiz. yargılananlardan ziyade ideolojik amaçları için gelenlere hiçbir otoritenin mahkeme kapılarını açacağını sanmıyorum. CHP ve TGB gibi oluşumların icraatları ortadayken davanın sıhhatine halel geleceği iddiası havada kalıyor..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ahmet Yaka 7 yıl önce Şikayet Et
    Bir gun kapali kapilar ardinda, sesinizi kimsenin duymadigi bir ortamda, hukukla uzaktan yakindan alakasi olmayan bir kararla hukum giyerseniz "Durusmanin Aleniligi" ilkesinin ne kadar onemli ve vazgecilmez bir ilke oldugunu anlarsiniz.. Bu ilke yillar boyunca verilen hukuk mucadelesinin bir urunudur dediginiz gibi oyle basite indirgenemez. Kim ne icin gelirse gelsin ister ideolojik ister baska amaclarla olsun Cmk' ya gore yargilama duzenini saglayama gorevi mahkeme heyetine aittir ve duzeni bozan kisiyi ya da kisileri cikarmak yetkisi de yine mahkeme heyetine aittir bu kadar basit.
  • Ahmet Yaka 7 yıl önce Şikayet Et
    Bir gun kapali kapilar ardinda, sesinizi kimsenin duymadigi bir ortamda, hukukla uzaktan yakindan alakasi olmayan bir kararla hukum giyerseniz "Durusmanin Aleniligi" ilkesinin ne kadar onemli ve vazgecilmez bir ilke oldugunu anlarsiniz.. Bu ilke yillar boyunca verilen hukuk mucadelesinin bir urunudur dediginiz gibi oyle basite indirgenemez. Kim ne icin gelirse gelsin ister ideolojik ister baska amaclarla olsun Cmk' ya gore yargilama duzenini saglayama gorevi mahkeme heyetine aittir ve duzeni bozan kisiyi ya da kisileri cikarmak yetkisi de yine mahkeme heyetine aittir bu kadar basit.
  • kamil hisarlı 12 yıl önce Şikayet Et
    Hepimiz biliyoruz ki, kararı sağır sultan bile duyacak. Ve yine biliyoruz ki, basın sanıkların öksürdüğünü bile yazma imkanına sahip. Hal böyleyken duruşmanın aleniliği konusunda bir problem olduğu kanaatinde değilim.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat