Erdoğan’ın “Şiddetli Kasırga” vurgusu aklıma Kayseri’yi getirdi
- GİRİŞ12.04.2025 08:52
- GÜNCELLEME14.04.2025 08:35
“Muhteşem hiç” ABD’nin cins başkanı Trump’ın ileri-geri vites türünden açıklamaları malum. “Kibir sarhoşu” olmak böyle bir şeymiş demek ki.
“Ticaret savaşları” kapsamında Trump’un yer yer ağza alınmayacak cümleleri de içeren sözleri sonrası küresel piyasalarda hareketlilik var.
Söz konusu hareketliliğe ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ticaret savaşlarının bir etki uyandıracağı anlaşılıyor. Büyük küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırga geldiğini söylemek abartılı olmayacak” şeklindeki açıklaması dikkat çekici.
Kasırga derken ilk etapta ekonomik sonuçlar akla gelse de işin fiziksel zararı, insani, toplumsal ve siyasi etkileri ile çevresel sonuçlarının da olması mümkün.
Kısacası, ortada büyük bir tehlike/risk var.
Tehlike/risk anlarındaki tavır noktasında İbn Haldun’un “asabiyesi” üzerinden kelam etmek lazım. Çünkü İbn Haldun’a göre “düşmanların saldırmasından korunmak ve saldıranları kovmak…, kişilerin bir araya toplanması anlamındaki asabiyetle olur.”
“Asabiye” derken de birliktelik ruhu, topluluk veya dayanışma duygusu, grup dayanışması, sosyal dayanışma, vatan sevgisi gibi anlamlar kastediliyor. Bu anlamda asabiye, şeref ve asaletin kaynağı olan önemli bir güç. Öyle ki bu güç, bir ideal etrafında toplanmaya meylettiren ve nihayetinde devlet kuran ve kurulan devleti koruma imkânı veren bir güç.
İşte Trump’un açıklamaları sonrası Erdoğan’ın işaret ettiği “şiddetli kasırga” riskine karşı mücadele için Türkiye’nin bütün fertlerini birbirine bağlayacak ve bütün vatandaşların harekete geçmesini sağlayacak olan birlik ve dayanışma ruhu olarak asabiye şart.
Türkiye’de “var mıdır acaba böyle bir birlik ve dayanışma ruhu” diye kendime sorduğumda aklıma Kayseri geldi. Şöyle ki;
“İslam Ekonomisi” alanında yazıp çizen, dersler veren bir grup akademisyenle “Helal Olsun Platformu” adıyla İslam Ekonomisi ile ilgili Türkiye genelinde farkındalık yaratmaya niyet etmiştik. Bu niyetimizi, Yunus Emre Aydınbaş’ın vesilesi ile Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ciddiye aldı. Hemen Kayseri ile bismillah diyebileceğimiz (İzmir de talipmiş) haberi geldi.
Ramazan ayında belki yük oluruz endişesi ile biraz da çekinerek Kayseri’ye evet dedik. “Faizsiz Toplum Mümkün mü?” başlığı ile Kayseri yollarına düştük.
Kayseri deyince “ticaretin pirleri” aklımıza gelir doğal olarak. Ancak Kayseri’nin İbn Haldun’un asabiyesinin güzel bir örneği olabileceği aklıma gelmemişti açıkçası. Tam da Trump’un ticaret savaşlarına yani şiddetli kasırgaya karşılık verebilecek bir şehir imiş meğer Kayseri.
Kayseri’nin bu gücü tek başına ticaret ile ilgili değil ama. Kayseri’nin gücü asabi ruhunda.
Kayseri’de çok güzel bir birliktelik, kardeşlik ve dayanışma atmosferi hâkim. 100’e yakın sivil toplum kuruluşunun dahil olduğu çok canlı bir üst yapılanma var. Yapılanmanın dönem sorumlusu TYB’nin Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu hocanın dinamikliği yanında, yapılanmanın başı ve “herkesin ağabeyi” Ahmet Taş Beyefendi var, tesbihin imamesi gibi.
Ramazan’da iftar sonrası başlayan “Faizsiz Toplum Mümkün mü?” konferansındaki 60 civarı sivil toplum kuruluşu başkanının gecenin ilerleyen saatlerine kadar dertlerini yansıtan samimiyetleri, şükür sebebi olacak kadar fazla. Matematikçi Yasin hocanın dertli hesaplamaları var, Vedat öğretmenin yanıklığı var, Resul hocanın sevecenliği var, Yavuz beyin derinliği ve meraklı soruları var. Var da var. Hepsinde sadece Allah rızasına dayalı asabiye var.
Özetle; Erdoğan’ın “şiddetli kasırga” uyarısı sonrasında Kayseri’de “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir” Hadis-i Şerif’inin somut haline (İbn Haldun’un asabiyesi yönü açısından) tanık olduğum aklıma geldi.
Ve bu, Trump’un başlattığı (Erdoğan’ın işaret ettiği) şiddetli kasırga mahiyetindeki ticaret savaşlarına karşı en güçlü silah. Kayseri’de var olan bu silah, Türkiye’nin her vilayetinde varsa (vardır / var olsun), sorun olmaz.
Yeter ki Kur’an ve Sünnet’e sarılalım, vız gelir tırıs gider!
Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7
Yorumlar13