Allah’ın ayetleri elbette Kur’an-ı Kerim’de. Ancak Allah’ın ayetleri aynı zamanda “yaşayan Kur’ân olan” Hazreti Peygamber’in (aleyhisselam) hayatında.

Kâinat kitabında da farklı şekillerde Allah’ın ayetlerini okumak mümkün. Kâinat kitabının bir parçası olan teknoloji de Allah’ın bir ayeti. Bu nedenle teknolojinin “milli” olması her Müslüman ülke için şart!

“Milli Teknoloji” hamleleri ile Allah’ın ayetleri Türkiye’nin muhafız gücü artık.

Şehadeti göze alan Erdoğan’ın liderliği ile Türkiye, teknoloji ve savunma sanayi alanında ayet ayet ilerliyor.

“Göklerin sahibi” olan Allah’ın ayetleri Bayraktar, Akıncı, Anka gibi insansız hava araçları (İHA-SİHA) ile tecelli ediyor. Öyle bir tecelli ki “dosta güven düşmana korku” veriyor. Çünkü hem keşif-gözetleme hem de taarruz görevlerinde etkili.

“Göklerin sahibi”nin ayetleri KAAN’da da kendini gösteriyor. İlk uçuşu 2024’te gerçekleştirilen TUSAŞ’ın KAAN’ı, Türkiye’nin savunma sanayisindeki teknolojik yeteneğinin en önemli göstergelerinden.

“Kâinatın sahibi” olan Allah’ın ayetleri uzayda da var. Ve Türkiye TÜRKSAT Uyduları ile uzayda da Allah’ın ayetlerinin tecellisini tadıyor. Türkiye Uzay Ajansı, bunun için harıl harıl hatim indiriyor.

“Yerlerin sahibi” olan Allah’ın ayetleri Altay tankında. MİLGEM ile denizlerde de yerli savaş gemisi ile ayetler işliyor. Deniz Kuvvetleri’nde nükleer enerjili denizaltıların inşası yolunda hamleler var mesela.

Ve Türkiye, kendi yazılımlarıyla hem kamu güvenliğini artırıyor hem de dijital bağımsızlığını sağlıyor. ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK BİLGEM gibi kurumlar bu alanda da etkin.

Yok yok, maşallah.

Ve “Çelik Kubbe” için çalışmalar devam ediyor.

Geçen yıla göre kamunun ar-ge yatırımlarının % 167 artırması ve kamu ar-ge harcamalarının toplamı içindeki payının en çok artıran sektörün % 43 ile savunma sanayii olması başlı başına önemli. Yani “durmak yok teknoloji ayetlerini okumaya devam” diyor Türkiyemiz.

Ve artık Allah’ın ayetlerinin okunduğu, tefsir edildiği er meydanları olarak Teknofest var.

Teknofest, yani Kur’an ayeti okumaya ve Kur’an’ı teknoloji üzerinden yaşamaya teşvik etmenin başka adı. Tam da “(Ey inananlar!) Onlara karşı gücünüz yettiğince kuvvet ve savaş atları hazırlayınız” (Enfal Sûresi, 60) ayetinin “atlarını” hazırlamaya yani “döneminin en üst teknolojileri”ni üretmeye teşvik işi, aşkla!

“Böyle bakınca”, Teknofest’teki Kur’an yarışmaları da ne güzel imiş:

• İnsansız Hava Araçları (İHA) Yarışması
• Roket Yarışması
• Yapay Zekâ Yarışması
• Otonom Araç Yarışması
• Uçan Araba Tasarım Yarışması
• Elektrikli Araç Yarışları
• Biyoteknoloji ve İnovasyon Yarışması
• Tarım Teknolojileri Yarışması
• Robotik Yarışmalar

Hem de böyle Kur’an yarışmalarında ilkokuldan üniversiteye, hatta mezun genç girişimcilere kadar çok geniş bir yaş ve eğitim grubundan katılımcılar oluyor. Yani yediden yetmişe herkes teknoloji ayetleri ile Kur’an okuyor.

Böyle olduğu içindir ki Teknofest’i ayet ayet işleyen Selçuk Bayraktar “Ne kadar yaparsanız yapın, Allah yardım etmezse muhakkak başınıza bir iş gelir. Allah bizi, bu organizasyonu (Teknofest) milletin gönlüne yerleştirdi. Burada bize düşen Rabbimize şükretmek” diyerek işin özünü hatırlatıyor, tevazu ile.

Bu öz/güven ile İstanbul, Gaziantep, Ankara, Samsun, İzmir’den sonra Kur’an ayetlerinin Teknofest üzerinden okunduğu son durak Kıbrıs. 1571’den beri Osmanlı-Türk toprağı olan Kıbrıs’ta Teknofest var artık.

Mesele ne peki?

“Mesele Teknofest değil, Allah’ın ayeti. Hâlâ anlamadın mı?”

Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7