Eğitim diplomasisinde sıçrama için “Türkiye Uluslararası Öğrenci Başkanlığı”nın zamanı geldi

  • GİRİŞ24.05.2025 09:01
  • GÜNCELLEME24.05.2025 09:01

Çeşitli nedenlere bağlı olarak dünyadaki uluslararası öğrencilerin sayısı artıyor. Gelinen noktada 7 milyon civarı öğrenci, kendi ülkesinin dışında başka bir ülkede eğitim alıyor. ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi ülkeler en çok uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye de 350 bine yakın sayısı ile dünyada en çok uluslararası öğrencisi olan 7. ülke konumunda.

İşte böyle bir zeminde SETA Vakfı bünyesinde “Uluslararası Öğrencilerin Türkiye’ye Katkıları” (Yazarlar: Faruk Taşçı ve Hamza Kızılkaya) adlı rapor 21 Mayıs Salı günü bir tanıtım programı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor, Türkiye’nin eğitim diplomasisi ayağında artık merkezi ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor.

Rapor şu 4 sorunun cevabını veriyor:

  • Uluslararası öğrencilerin bir ülkeye ekonomik açıdan hangi yönlerden katkısı olmaktadır? Bu katkının Türkiye’de karşılığı var mıdır? Eğer varsa ne düzeydedir?
  • Uluslararası öğrencilerin siyasi-diplomatik katkısı denildiğinde temelde ne anlaşılmaktadır? Bu katkının dünya ülkelerindeki karşılıkları nasıl olmaktadır? Türkiye’de bu yönden katkı nasıldır?
  • Uluslararası öğrencilerin akademik anlamdaki katkıları hangi yönlerdendir? Bu katkıların boyutları nelerdir? Söz konusu katkıların Türkiye’de bir karşılığı var mıdır? Eğer varsa bunun somut göstergeleri nelerdir?
  • Uluslararası öğrencilerin bir ülkeye sosyokültürel anlamda katkısı olmakta mıdır? Olmakta ise bunun yönleri nelerdir? Bu katkının önündeki engeller ve engelleri aşmadaki adımlar nelerdir? Tüm bunların Türkiye’deki yansımaları nasıldır?

Bu soruların cevapları ortaya konarken; Türkiye’deki uluslararası öğrencilerin durumu i) genel değişkenler yanında, ii) ülke ve bölgeler bazında ve iii) Türkiye

nin bölgeleri, illeri ve üniversiteleri düzeyinde detaylı grafikler/tablolarla irdeleniyor. 
Bu zeminde en nihayetinde uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye farklı yönlerdeki katkıları dünya örnekleri de dikkate alınarak değerlendiriliyor. Netice olarak, Rapor’a göre;

Uluslararası öğrencilerin ekonomi alanında Türkiye’ye katkıları, sadece öğrencilerin harcamaları, danışmanlık firmaları ve harçları üzerinden bakıldığında tahminen 4 milyar doları buluyor. Buna uluslararası öğrencilerin ve mezunların Türkiye’nin dış ticaretine katkıları da eklenirse, miktarın çok daha fazla olduğu aşikâr.

Uluslararası öğrencilerin mezuniyet sonrası ülkelerindeki siyasi, bürokratik, diplomatik pozisyonları da Türkiye’ye önemli katkılar sunuyor. Dünya ülkelerinin liderlerinin % 85’i gibi büyük bir oranı batılı ülkelerin üniversitelerinden mezun, ancak son dönemlerde Türkiye mezunlarının da kendi ülkelerinde önemli makamlara geldikleri görülüyor. Suriye’deki Türkiye mezunlarının bakan ve vali olması en yakın örnek olsa da Afrika’da, Balkanlar’da, Türk Dünyası’nda bakanından milletvekiline, büyükelçisinden belediye başkanına çeşitli mevkilerde Türkiye mezunları Türkiye’nin “yumuşak gücü” olarak serpilmiş durumdalar.

Bir de akademik katkı söz konusu. Uluslararası öğrencilerin varlığı/sayısı yükseköğretimin uluslararasılaşması adına başlı başına önemli. Bunun ötesinde, uluslararası öğrencilerin mezuniyetleri sonrasında ülkelerinde veya üçüncü bir ülkede akademisyen olduktan sonra Türkiye ile “uluslararası akademik ilişki” içinde olmaları, Türk akademisinin uluslararası boyutuna büyük katkı. Mezunların bir kısmının kendi ülkelerinde veya üçüncü ülkelerinde akademide rektörlük, dekanlık gibi idari görevlerde olmaları da ayrıca idari ve akademik ilişkiler açısından önemli katkı.

Uluslararası öğrenciler, Türkiye’ye sosyokültürel açıdan da katkı sunuyorlar. Türkiye’de 200 civarı farklı ülkeden uluslararası öğrenci bulunuyor. Bu, başlı başına çok kültürlü ortamın merkezi olmak demek. Türk vatandaşı öğrenciler, akademisyenler, çalışanlar ve toplum ile uluslararası öğrencilerin sosyokültürel etkileşimi ile birçok güzelliklere erişmek mümkün. Zaman zaman ve dönemsel olumsuzluklara rağmen, uluslararası öğrenciler geniş halk kesimi tarafından Türkiye’nin kültürel çeşitliliğinin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.

Türkiye uluslararası öğrencilerin katkısını artırmak için tüm kurumları ile elinden geleni yapıyor. YÖK, YTB, Göç İdaresi ve ilgili çokça kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşları, tanıtım aşamasından öğrenci kabul aşamasına, öğrencilikten mezuniyet ve sonrasına kadar katkının artması için gayretler içindeler. Hepsi de takdire şayan.

Ancak Türkiye, uluslararası öğrenci sayısının ilk etapta 500 bine daha sonra da 1 milyona çıkarmak suretiyle, dünyada en çok uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan ilk 3 ülke arasına girme hedefi içinde.

Bu nedenle, uluslararası öğrencilerle ilgili mevcut kurumların söz konusu hedefler/vizyon için yeterli olmadığı görülüyor. Çözüm olarak mevcut yapılanmaların revize edilmesi veya güçlendirilmesi de çıkış yolu olamıyor zira halihazırda alt birimler de dahil olmak üzere uluslararası öğrencilerin bir şekilde muhatap olmak durumunda olduğu yaklaşık 60 kamu birimi var. Başka bir ifadeyle, mevcut haliyle kamudaki uluslararası öğrenci yapılanması, dağınıklık ve esas sorumlu üst birimin net olmaması gibi ciddi bir sorun ile karşı karşıya.

Hal böyle olunca; köklü/yapısal çözüm gerekiyor: Cumhurbaşkanlığı bünyesinde “Türkiye Uluslararası Öğrenci Başkanlığı” (TUR-OBA) kurulmalı. Tüm ilgili birimleri cem eden üst ve tek birim. Böylece, zaten eğitim diplomasisinde önemli hamleler yapmakta olan Türkiye için yeni bir sıçrama söz konusu olmuş olur.


Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7

Yorumlar6

  • Denklik mağduru 9 saat önce Şikayet Et
    Hocam ülkemizin bu manada yaptığı çalışmaları tebrik ediyor ve çok değerli buluyorum. Tavsiye ettiğiniz nokta ise muhakkak ele alınmalı. Bu çerçevede Türkiye’den yurtdışına çıkıp binbir zorluklarla mücadele ederek, Türkiye’de okuyan yerli-yabancı öğrencilere sunulan imkanlardan mahrum kalarak zar zor mezun olan öğrencilerin denklik sorunu muhakkak çözülmeli. Buna dikkat çekebilir misiniz
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • bülent duman 9 saat önce Şikayet Et
    eğitim hem teorik hep pratik olmalı.hayatla iç içe olmalı.çocuk hayatı hem olulda hem dışarıda uygulayarak yaşamalı
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • İHSAN 9 saat önce Şikayet Et
    Hocam eline kalemine sağlık. Uluslararasılaşma için Uluslararası öğrenci Başkanlığının kurulması çok hayati...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ahmet 9 saat önce Şikayet Et
    Şapşart. Uluslararası arena da süper güç olmanın en önemli temel şartı budur.
    Cevapla
  • Bezgin 9 saat önce Şikayet Et
    Eğitimin sınav oldakĺ olmaktan çıkarılması lazım. Bir yerden sonra eğitime gerçek meslek erbabının dahil olması lazım. Staj değil eğitimin en ay %50sine müdahil olmalilar. Mühendislik fakülteleri fen fakültesi misyonundan çıkıp mühendis yetiştirme misyonuna edilmelidir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat