Afganistan’a yardım eden Atatürk’ün CHP’sinden kendi içinde “Birbirlerini Boğazlayan” CHP’ye
- GİRİŞ05.07.2025 09:33
- GÜNCELLEME05.07.2025 09:33
M. Kemal Atatürk’ten Özgür Özel’e CHP’nin sekiz farklı genel başkanı oldu. Atatürk’ten sonra genel başkanlığa geçen İsmet İnönü, CHP’nin en uzun süreli lideri. Deniz Baykal’ın 23 yıllık süresi sonrasında, Kemal Kılıçdaroğlu 13 yılla Bülent Ecevit’in 11 yılını geçmiş durumda.
Şimdilerde son genel başkan olan ve henüz 2 yılını dolduramayan Özel’in seçilme süreciyle ilgili “şaibe iddiaları” üzerinden “kılıçların çekildiği” bir CHP var ortada. Kılıçların keskinliği, hem büyük bir kırılmanın habercisi hem klasik CHP hâli.
İnsan, ister istemez, “nereden nereye” diyor! Atatürk sonrası sürekli dibe, dipten de dibe vuran bir parti görünümünde CHP.
Atatürk’ün CHP’si döneminde (tüm günahları ile) CHP vizyonu şöyle imiş. Sâmiha Ayverdi “Küplüce’deki Köşk” adlı eserinde şunu naklediyor:
“Dr. Âgâh Oktay Güner Bey, Ticaret Bakanı iken tanıştığı Afganistan Turizm Bakanı kendisine şunları anlatmış;
‘Afganistan’ın esir düşmesinde Türklerin vebali büyüktür. Çünkü artık bizim subaylarımızı burada [Türkiye’de] eğitmemize fırsat vermiyorsunuz. Onlar da Moskova’ya gidiyorlar. Atatürk zamanında yüksek tahsil gençlerimize burs verirdiniz. Askeri mekteplerinizde ve çeşitli üniversitelerde kontenjan tanırdınız. Atatürk’ten sonra bu adet kalktı. Kapılarınızı bile kapadınız. Gençler de Moskova’daki üniversiteye gidiyor…’.” (s. 244.)
Afganistan bakanının “Türkiye sevdası” ve “yardımlaşma” derdinden çok uzakta olan Atatürk sonrası CHP’nin meseleyi anlamaktan da ne kadar beri olduğunu Ayverdi, Âgâh Oktay Güner’den nakletmeye devam ediyor:
“1975’te Afganistan’a seyahat ettim. 1977’de bakan oldum. O devredeki Afganistan büyükelçisi korgeneraldi. Askeri liseden itibaren tahsilini Türkiye’de tamamlamış, kurmay ihtisasından sonra vatanına gitmişti. ‘Damarlarımı kesseniz Türk diye akar’ derdi. Büyük bir Türk dostu idi.” (s. 244.)
Sonra ne mi oldu?
“Daha sonra bakanı, komünistler meclis kapısı önünde kurşunla öldürmüş.” (s. 244.)
Derken Erdoğan geldi; hem Atatürk sonrası CHP’nin hem de Türkiye’nin uluslararası namusunu kurtardı. Nasıl mı?
Artık Milli Savunma Üniversitesi’nde okuyan ve mezun olan onlarca “yabancı uyruklu” asker adayı var. Bunların bir kısmı Afganistan’ın da geleceğinde etkili olacaklar.
Daha da ötesinde; Türkiye’nin üniversitelerinde Afganistanlı öğrenciler okuyor ve mezun oluyorlar. Şu anda Türkiye’deki uluslararası öğrencilerin 336.366’sından 9.149’u Afganistan’dan; yani % 2,71’i. Başka bir deyişle, Türkiye’deki her 100 uluslararası öğrenciden yaklaşık 3’ü Afganistanlı. Bunların bir kısmına da “Erdoğanlı Türkiye” tarafından “Türkiye Bursları” veriliyor. Bizzat bildiğim Afganistanlı öğrencilerim var; aralarındaki bazıları geleceğin Afganistan liderleri.
Bunun bir anlamı da şu: Türkiye’nin ekonomisini, akademik gelişimini ve nihayetinde siyasi, diplomatik ve askeri “ihtiyaçlarını giderme potansiyeli olan” binlerce Afganistanlı öğrenci ve mezun var artık!
Atatürk’ün CHP’sinin son mensupları birbirlerini boğazlayadursun, “Erdoğanlı Türkiye”, kendi değerlerini ihmal etmeden dünyaya “Türkiye Yüzyılı”nın mührünü vurabilmenin derdiyle yoluna devam ediyor.
Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7
Yorumlar19