Dijital Çağın [A] Nesli

  • GİRİŞ01.12.2023 08:48
  • GÜNCELLEME02.12.2023 09:45

Günümüzde gençlere ve onların teknoloji kullanımına dair sözü olan hemen herkesin sıklıkla nesil ya da kuşaklara değindiği ve bilhassa Z Kuşağını merkeze aldığı görülüyor. İ-Nesli, Milenyum Nesli, Alfa Nesli, K Nesli gibi çok sayıda adlandırma girişimine konu olan söz konusu kuşağı tartışmaların merkezi haline getiren husus ise üyelerinin, cep telefonları ve internetle büyümeleri ve yaşamlarında bu araçların önemli bir etkinlik kazanması. Yeni bir sosyal altyapı olarak biçimlenen ağ toplumsallığı içerisine doğan, ondan etkilenmekle birlikte onu sürekli bir biçimde yeniden şekillendiren bir nesilden bahsediyoruz. 

Tabii Z kuşağı dediğimizde zihinlerde daha çok çeşitli pazarlama, reklam stratejileri ve siyasal kampanyalar için birer hedef kitle olarak konumlandırılan, dijital teknolojilerle ne yaptıkları, daha çok nasıl tükettikleri üzerinden değerlendirilen, asi ve uçarı bir genç kitlesi imajı canlanıyor. İnanç ve değerle ilgili dinamiklerden çok küresel anlamda bir pazar mantığı içerisinde ele alınıyor bu yeni nesil. Bu gerçeklik içerisinde de bir taraftan insanlığın içinde bulunduğu en kötü tarihsel evrenin kurbanı ya da müsebbipleri olarak anılırken diğer taraftan da ütopik bir geleceğin umut elçileri olarak konumlandırılıyorlar.

Tüm yönleriyle ‘dijital arena’, gençlerimizin yaşamlarında somut karşılıkları bulunan sorun alanlarını besleyen en önemli mecralardan biri haline geldi. Medenî ve ahlâkî davranışlar, görgü kuralları bağlamında yüz yüze ortamlarda sorgulanabilecek veya çok da hoş karşılanmayacak bir davranış veya pratik, dijitalleşmenin kendine özgü karakteri dolayısıyla dijital ortamlarda normalleşti. Buradaki temel sorunlardan biri yüz yüze ortamlarla dijital ortamların birbirinden farklı alanlarmış gibi görülmesi, dini/ahlaki ilke ve değerlerin sanal mecralarda geçerli değilmiş gibi algılanması. Bu nedenle dijital ortamların bu algıyı üreten doğasına ve kültürel özelliklerine yönelik farkındalığın dijital ahlak temasıyla güçlendirilmesi gerekiyor.

Yine, kullanıcıların yeni medya ortamlarında daha aktif ve etkin bir rol almasıyla hemen her türlü içeriği üretebilir hale gelmesinin inanılmaz bir görünürlük alanı ortaya çıkarttığı bir gerçek. Medyanın içerisinde işlerlik gösterdiği modern görsel kültürün, ifşayı ve teşhiri ön plana çıkartan karakteri, başta beden olmak üzere yaşamın hemen her bir öğesini tam anlamıyla gösterinin ve popüler trendlerin ifade alanı olarak karşımıza çıkarıyor. Bu durumun algısal düzeydeki karşılığı ise mahremiyetin akışkan (girdiği kaba göre şekillenen), esnek ve değişken bir anlayışa dönüşmesi ne yazık ki. Görünürlüğün bu ölçüde amaç haline gelmesi mahremiyeti olanaklı kılan sınırları bulanıklaştırıyor.

Öte yandan medyatik vaizlerden moda ikonlarına, aktivistlerden Blogger’lara ve müzisyenlere kadar çok geniş bir yelpazede fenomenler söz konusu kültürün en etkin üreticilerinden biri olarak, medyatik dindarlığı an be an yeniden şekillendiriyor. Sosyal medyada belli dönemlerde trend haline gelen ve hemen herkesin tekrar ettiği alışkanlıkların dini görünümlerde yeniden üretilmesi (İslami romantizm vb.), gayri ahlaki belli davranış kalıplarının özendirilmesi ve gösteriş tüketimi olarak ifade edilebilecek yeni tüketim alışkanlıklarının körüklenmesi (influencer kültürü) karşı karşıya kalınan yaygın sorunlardan yalnızca birkaçı. Değinilen sorunlar gençler için kimliği inşa eden kaynakların genişlemesine, gayri ahlaki anlayışların gençlerin kimlik inşasının referans noktaları haline gelmesine sebebiyet veriyor.

Ayrıca çok yoğun bir enformasyon arzı ve tüketiminin yaşandığı çağımızda internet, gençlerin en temel bilgi kaynaklarının başında yer alıyor ve bu durum dini bilgi arama/edinme pratikleri açısından da geçerli. Ancak dijital ortamlarda denetimsiz ve bağlamından koparılmış enformasyonun yoğun sirkülasyonu önemli bir bilgi güvenliği sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Problem, özellikle din olgusu gibi ciddi bir mesele söz konusu olduğunda ayrı bir önem kazanıyor. Hatalı, eksik ve tutarsız dini enformasyonun, önemli bir dini meselede hatalı, eksik ve tutarsız bir kavrayışa ve bunun sonucunda gelişebilecek sorunlu davranış pratiklerine zemin hazırlayabildiğini söylemek zorundayız. İnternet ortamlarını denetleyen bir kurum/kuruluş olmadığından bu konudaki sorumluluğun bizatihi kullanıcının kendisinde olması, gençlerin bu konudaki yeterliliklerinin gelişimine hayati bir anlam yüklüyor. Eksik, tutarsız veya çarpıtılmış dini bilginin yol açtığı sorunlar temelde inanç ve eylem/iman ve salih amel zemininde somutlaşsa da dinin araçsallaştığı sorunlu yapılanmaların inanç okuryazarlığı yetersiz düzeydeki gençlerimizi manipüle potansiyeli, ilgili kurumlarımızın stratejik gündemlerine dâhil edilmeyi bekliyor.

Dijital Çağın A Nesli” vizyonu başta dijital ortamlar olmak üzere günümüz toplumsal koşullarında adab-ı muaşeret temelinde bilinçli, öz güvenli, sorumlu ve saygılı bir gençlik idealini ortaya koyuyor. Bu vizyon, çeşitli harflerle etiketlenerek, pazarlama ve reklam stratejileri, siyasal amaçlar uğruna araçsallaştırılan genç kuşakların, kimlik ve potansiyellerine ulaşma arayışlarına yanıt verebilecek, onlara gerçekte kim olduklarını hatırlatarak, dijital arenada (bu arenanın doğasından kaynaklanan zafiyetlere kapılmadan) kendi anlam haritalarını üretebilmelerini sağlayacak nitelikleri ve zenginliği bünyesinde barındırıyor.

2023 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Erciyes Üniversitesi Medya ve Din Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde bir serinin ilki olarak gerçekleştirilmekte olan I. Asım'ın Nesli Film Festivali, “Dijital Dünyada Din ve Ahlak” temasıyla bu prangaları ifşa etmeyi amaçlıyor ve gençlerimizi güzel olanı görmeye çağırıyor. Her türden insan etkinliğinin önemli bir parçası haline gelen dijital mecraların değerden bağımsız olmadığı aksine ahlak ve maneviyat alanını daraltan bir görünüm içerdiği vurgusuyla ‘festival’, gençleri kendi anlam ve değer dünyaları içinde bir şahsiyet inşa etmeye davet ediyor. Genç nesiller için önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkan eleştirel medya okuryazarlığı bilincini, bilgi ve fazilet bakımından sürekli yenilenme ve ahlâkı merkeze alma bağlamında destekleme festivalin başat teması.

Gönüllülük esasına uygun olarak öğretmenlerin ve ortaöğretim (lise) düzeyinden öğrencilerin katılabildikleri yarışma; dijital ahlak, mahremiyet, aidiyet ve kimlik, adab-ı muaşeret, dini fenomen kültürü ve dini enformasyon alt temalarını kapsamakta. Bu yönüyle görünür hale gelen sorunları olumlu yönde aşma ve dijital araçları bilinçli, sorumlu ve saygılı bir biçimde kullanma çabalarına; yaparak-yaşayarak öğrenme pratiklerini geliştirecek kısa film üretimleri yoluyla katkı sunmayı hedefliyor.

İsrail soykırımına Batı dünyasından yükselen tepkilerin dijital görünümleri, insani refleks yanında dijital iyiliğin İslamofobi ile mücadele açısından içereceği yararlar konusunda da genç ve duru zihinlere bu kaotik arenada istikamet gösteriyor.

Dijital Çağın [A] Nesli’nin yolu açık, başarısı daim olsun!

Prof. Dr. Hakan AYDIN

Erciyes Üniversitesi

Yorumlar3

  • İnanan. 5 ay önce Şikayet Et
    Maşallah maşallah..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Selam 5 ay önce Şikayet Et
    Allah razı olsun. A sınıf bir nesil için stratejik hamleler cesitlenmeli
    Cevapla
  • İbrahim bey 5 ay önce Şikayet Et
    Dijital Çağın [A] Nesli’nin yolu açık, başarısı daim olsun!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat