Z kuşağı hakkında iyi haberler
- GİRİŞ28.11.2025 09:30
- GÜNCELLEME28.11.2025 09:30
Z kuşağı genelde gelecek kaygısı, yönsüzlük, dijital kültürsüzlük, eğitim sisteminin açmazları, ekonomik sıkışma, umut aşınması, iletişim gerilimleri, değerler dünyasındaki kaos, muhalefet tarzı ve internetin karanlık yüzü ile birlikte anılıyor. Bu ele alış biçimine bir itirazım yok. Ancak popüler kuşağımızı bu çatışma ve kaos arenasına hapsetmek ne kadar doğru bilemiyorum.
Bu yazı madalyonun diğer yüzüne odaklanıyor. Umut alanlarına, Z kuşağının çoklu becerilerine birebir uyan modellere. Tekdüze bir kariyer hedefine sığmayanlara. Kendi rotanızı çizebileceğiniz çok yönlü bir sahneye, yeni bir kariyer algısına. Özetle mikro girişimciliğe.
Çağımızı mikro girişimcilerin çağı olarak adlandıranlar var. 2030 yılına kadar Türkiye'de mikro girişimci sayısının milyonları aşması bekleniyor. Burada herşey mikro. Sermaye mikro, risk mikro, ekosistem mikro, etkiyi makro düzeye taşımaksa size bağlı. Mikro olan sadece başlangıç şartları; hikâyenin kendisini büyütmek sizin elinizde. Esneklik isteyenler, kurumsal ofis düzenini düşündükçe hafakanlar basanlar, dijital dünyayı kendim için nasıl çalıştırabilirim diye düşünenler, ezcümle kendi hayatının mimarı olmak isteyenlerle mikro girişimcilik neredeyse birebir aynı.
Artık bir de yapay zeka var. Yapay zekâ çağının açtığı mikro girişimcilik alanları bugün gençlerin önünde duran en büyük fırsatlardan biri. Yapay zekâ, bir bakıma emek yoğun süreçleri hafifletiyor, üretim maliyetlerini düşürüyor ve genç girişimcinin eline küçük sermayeyle büyük iş yapma imkânı veriyor. Zaten Z kuşağı da yapay zekâyı bir rakip değil, akıllı bir yoldaş olarak görüyor. Kendi markasını kuranların, içerik üretenlerin, dijital pazarlama yapanların ya da basit bir hizmet modelini büyütmek isteyenlerin yoldaşı.
İsterseniz Anadolu Ajansı'na yansıyan başarı hikayelerine bakalım. Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Azize Ergün'ün hikayesi. Cizre'de ailesinin desteği ve evde bir dikiş makinesiyle çocuklar için kostüm tasarlayıp diken Ergün, ürünlerini sosyal medya hesabı üzerinden satmaya başlamış. İşler iyi gidince atölye açmaya karar vererek, KOSGEB'den makine desteği almış. Sonuç, 50 metrekarelik bir atölye, 10 dikiş makinesi, 12 kişiye istihdam ve ihracat.
Kahramanmaraşlı Mücahit Tekçe de 20 yaşında. Kendi işini kurmaya karar vererek KOSGEB'den ekipman desteği almış. Uluslararası firmalara ürün yollayan şirketlerle diyaloğa geçerek kısa sürede çaydanlık, cezve, tencere gibi mutfak eşyaları üretmeye başlayarak, çalışan sayısını 4'ten 24'e yükseltmiş. 'Yılda 150 bin çaydanlık üretiyor' başlığı muhtemelen Anadolu Ajansı'nın heyecanını yansıtıyor.
Son hikaye, ödüllendirilen genç girişimciler hakkında. Genç girişimci öğrenciler, Yeni Nesil Erken Girişimcilik Yarışması'nda 2 ödül birden kazanmış. İlki, Hava Tahmini Sulama Sistemi (HTSS) projesiyle birincilik ödülü. Diğeri Sürdürülebilirlik Özel Ödülü. Tören İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO), Bilgiyi Ticarileştirme Merkezince düzenleniyor.
Bu gençler akranlarının aksine istihdam aramaya değil, istihdam üretecek ekosistemler oluşturmaya odaklanmış. Ev tipi basit üretim + internet/sosyal medya satışıyla filizlenen bu modeller, günümüzde yazılım, kodlama, dijital direktörlük, oyun, yapay zekaya ilişkin uzmanlıklar gibi geniş bir alana konumlanmış durumda. Anlayacağınız örnekleri çoğaltmak mümkün.
Mikro girişimcilik, Türkiye’nin hem ekonomik dinamizmini hem de genç nüfusun potansiyelini görünür kılan yeni bir harita sunuyor. Bu harita büyüdükçe, gençlerin kendi ayakları üzerinde durma iradesi, daha çok rol modelle tanışacak. Bu cesur girişimleri, büyük bir ekosistemin, yeni becerilere ihtiyaç duyan yeni istihdam alanlarının küçük başlangıçları olarak görebiliriz. Z kuşağına siz istikamet vermezseniz başkaları veriyor.
Prof. Dr. Hakan Aydın / Haber 7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol