Şiddet suçu tutukluları Meclis'te ise

  • GİRİŞ27.06.2011 08:55
  • GÜNCELLEME27.06.2011 08:55

Gerçek sorun darbeciliğin bir tür şiddet davranışı olduğunun unutulmasıdır.

Psikiyatride “Gizli stigma (etiketleme)” diye bir kavram vardır.

Bir erkek “Kadınlar sopadan anlar” diye kadınlık kavramını etiketlemiştir. Bu etiket nedeniyle sorun çözme yöntemi olarak kolaylıkla şiddeti uygulayabilir.

Ailede kadına yönelik şiddet neyse siyasette darbecilik odur. Kadına yönelik şiddette feveran edenler siyasetteki şiddette sessiz kalmalarındaki çifte standardı görmeleri gerekmez mi?

Siyasi şiddet suçu iddiası ile yargılananlara hoşgörü ile yaklaşanlara şunu hatırlatmak isterim. Kurtlar Vadisi dizisindeki ‘MematiTBMM’de vekil olsa ne olur? Memati’nin sorun çözme yöntemi kafasına sıkmak ama niyeti iyi.

Memati karekterinde olduğunu yakın tanıyanların bildiği bir adayı savunan vicdanın siyasette yeri olmamalı.

Darbe sanıklarının seçilecek yerden aday gösterilmelerinde “Darbecilik önemli bir suç değil ki” zihinsel etiketi karar verdirici olmaktadır.

Aile içi şiddet olayları tüylerimizi diken diken yapıyor. Ayşe Paşalı olayını düşününüz. Karısına sevgi ile bakan adam bir müddet sonra karısını öldürebildi. Aile içi şiddet için nasıl eğitim ve yasal tedbir birlikte gidiyorsa siyasi şiddet için de eğitim ve yasal önlemler birlikte gitmelidir.

İşte darbecilik de aile içi şiddetten farklı bir durum değil, çok vatansever bir silahlı güç zihinlerdeki gizli etiket nedeniyle şiddete dönüşebilir.

Size küçük bir senaryo yazabilirim.

Seçim sonrası TBMM başkanı henüz yok aynı anda Cumhurbaşkanı da yurt dışında. Donanma komutanlığında ortaya çıkan belgelerdeki iddialar doğru ise kırmızı bereli emir komuta zinciri dışında ki  3 000 kişilik bir kuvvet aynı anda otomatik silahlarla Köşkü, Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanı konut ve makamlarını etkisiz hale getirse kim ne yapabilir ki?

Ertesi gün birkaç generalin çıkıp “Bozulan devlet otoritesini tesisi için….” anonsu yapması akla yakın bir ihtimal yani “mümkün ama gayr-ı varid” iken mümkün ve geçerli hale gelebilir.

Hiç hayal ürünü değil çünkü o tarihin özel kuvvet komutanı Topal Osman’ın Çankaya baskını ve  güçlü komutan Atatürk’ün Çankaya’dan tebdili kıyafetle çıktığını unutmayalım.

27 Mayısı sadece 38 subayın yaptığını ve ordunun komuta kademesinin dörte üçünün tasfiye edildiğini unutmayalım.

Şu anda darbecilk toplumda ve siyasette önemli kesimde zihinsel kodlarda   şiddet suçu olarak  görülmediği için hatta için için hoşlananlar olduğu için  yargıçlarımızın ve siyasetçilerimizin bu şiddete karşı uyanık olmaları her zamankinden daha gereklidir.

Kedi köşeye sıkıştığı zaman her şeyi yaparmış darbeci zihniyet 12 Haziran seçimleri nedeniyle kuşatılmışlık duygusu içinde bu nedenle mümkün ama gayr-ı varid herşey varid hale gelebilir.

Milli iradeyi engelleyemezsiz” diye yargıya baskı yapanlar  1999’da Merve Kavakçı’yı TBMM’den çıkaran, parti kapatma davalarında Milli İradeyi hatırlamayan çifte standart çok sırıtıyor.

Hitlervari yöntem ve tehditlerle siyasi sonuç almak isteyenler amaçlarına ulaşmamalı.Gerekiyorsa tekrar halka gidilmeli ama taviz verilmemeli temel kuraldır “Aç canavara taviz onun düşmanlığını artırır.”

Halk söyleyeceğini söyledi yargıçlar ve siyasetçiler soğukkanlı dikkatli ve dik durmaya devam etmeliler çünkü tarih yeniden yazılıyor.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
ntarhan@gmail.com

Yorumlar13

  • duran yurttas 12 yıl önce Şikayet Et
    YANİ, CHP'Lİ İSA GÖK'ÜN AÇIKLAMALARI; CİDDİYE Mİ ALINMALI...?. Yemin töreni devam ederken bahçede Show TV'nin yayınına katılan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök "CHP yemin krizini nasıl aşacak?" sorusunu şöyle cevaplamış:"Bunu AKP kuzu kuzu çözecek, çözmek zorunda." demiş. "CHP, Meclis çalışmalarına katılmayacak, bu bir sorun değil mi?" sorusu üzerine Gök: "Bu durumu AKP çözmek zorunda. AKP'ye bu konuda diz çöktüreceğiz." demiş...(???)
    Cevapla
  • Haldun Demircialioğlu 12 yıl önce Şikayet Et
    Soğukkanlılık Çok Önemli. Eskiden bir tek BDP vardı onu idare edebiliyorduk. Şimdi buna bir de CHP katıldı. Bence hiiiç önemli değil, meclis çalıştığı sürece, İktidar aynı olduğu sürece anayasa değişmese de olur. Yargı şu darbecileri yargılamayı bitirse bir an önce bu toz duman da biter.
    Cevapla
  • SAMİ KAYA 12 yıl önce Şikayet Et
    bu ülke hepimizin. bakınız koalisyon hükümetleri dönemlerinde yöneticiler kısırlaşmış iç çekişmelerle uğraşıp durdular.dünyadaki kalkınmayı yakalayamadık.tek parti hükümetleri olduğunda ise ülkemiz hızla ilerledi,yapılamaz denilen işler büyük bir hızla yapıldı.bugün keşke diğer partiler de tek başına milletin desteğini alarak tek başına iktidara gelebilseler ülkemiz çok büyük atılımlara imza atacaktır.ayrıca şunu da unutmamak gerekir dış güçler kendine bağımlı,güçsüz ülkeler isterler.bunun için de kalkınmaya başlayan ülkelerin iktidarlarını zayıflatmak için,yıpratmak için her türlü imkanı kullanırlar.önemli olan içimizde sorunlarımızı uzlaşarak çözmemiz,milletin özgür iradesiyle yetki verdiği tek başına iktidara talip olan ve başaran partilere destek olarak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır.bugün ak parti milletin destepğiyle tek başına iktidar yarın bir başka parti böyle tek başına iktidar olabilmelidir.türkiye cumhuriyeti baki kalacaktır.bu pencereden de bakabilmeliyiz.
    Cevapla
  • erkan odacı 12 yıl önce Şikayet Et
    Yazı Çok Değerli Ama Neden AKP'li?. Çok tatlı ve etkili bir aydın olarak, bu tespitlerinizi siyaset üstü yapsanız. Ben muhafazakarlıktan haz etmeyen, Gülen hareketinden, Nurculuktan haz etmeyen biri olarak sizi okurken TARAFSIZ görebilsem olmaz mı? Bunu bize yapmayın. Bizi kamplaştırmayın.
    Cevapla
  • bi biskrem versem 12 yıl önce Şikayet Et
    hocam saygılar. hocam sizi tebrik ediyorum yine enfes bir yazı yazdınız yazının sonunda belirttiğiniz husus cok mühim ne olursa olsun hükümet ve yargı dik durmalı geri adım atmamalı bu darbeci ve bölücüleri meclisin yanına bile yaklaştırmamaları lazım.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat