Tüketici Hakem Heyetleri kapatılarak yerine tüketici tahkim komisyonu kurulmalıdır

  • GİRİŞ31.12.2025 11:47
  • GÜNCELLEME31.12.2025 11:47

Tüketici hakem heyetlerinin hangi uyuşmazlıklarda görevli olduğu, 6502 sayılı Kanunu'nun 66 ve devamı maddeleri ile aynı Kanun’un 72. ve 84. maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.

Tüketici hakem heyetleri,  tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıkların çözümü için özel olarak tasarlanmış alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarıdır. Bu heyetler, tüketicilerin karşılaştıkları sorunları mahkemeye gitmeden, daha hızlı ve masrafsız bir şekilde çözüme kavuşturmayı amaçlar. Tüketici Hakem Heyetleri bir yargı organı olmamakla birlikte, kararları mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır ve icra edilebilir niteliktedir.

2026 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru sınırı 186.000 (yüz seksen altı bin)  Türk Lirası olarak belirlenmiştir. Bu miktarın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunluluğu getirilerek bu miktarın altında kalan uyuşmazlıklar açısından mahkemeye başvurulmasına izin verilmemiştir (TKHK m. 68).

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi güncel tarihli bir kararında, avukatın  haksız azli nedenine dayanan vekalet ücreti alacağı davasının, miktarına bağlı olmaksızın tüketici hakem heyetinin görev alanına girmediğine, bu uyuşmazlık tüketici uyuşmazlığı olsa bile alacak sahibinin doğrudan tüketici mahkemesine dava açabileceğine karar verdi (YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 03.03.2025 T, 2024/2482 E.  2025/1292 K).  

Dairenin kararının alkışlıyorum. Daire’nin gerekçesi, çok yerinde ve diğer tüketici davaları için emsal alınacak bir gerekçe niteliğindedir. Daire gerekçesinde özetle, “davacının azlin haksız olduğunun tespiti talebinin yargı organlarının niteliklerine ve sıfatlarına sahip olmayan tüketici hakem heyetince çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığını, bu anlamda, söz konusu talebin tüketici hakem heyetinin görev alanı dışında kaldığını” belirtmiştir.

Yargıtay’ın bu gerekçesine benzer gerekçelerle 2022 yılında yayınlanan bir makalemizde Tüketici Hakem Heyetlerinin, adil yargılanma hakkının tesisi açısından yeterli bir organizasyona sahip olmadığını belirterek bu heyetlerin kapatılarak yerine, yılda 600 bin uyuşmazlığı uzman hakemler aracılığıyla adil bir şekilde çözen Sigorta Tahkim Komisyonuna benzer yapıda tüketici tahkim komisyonunun kurulmasını önermiştim (Bkz. “Sigorta Uyuşmazlıklarının Çözümünde Uygulanan Kurumsal Tahkim Yargılamasının Yaygınlaştırılmasının Gerekliliği Üzerine”, Prof. Dr. Rıza Ayhan’a Armağan, Ankara 2022, s. 299-331).

Tüketici Hakem Heyetleri beş üyeden oluşmaktadır ve bu kişilerden sadece birisi  hukuk nosyonuna sahiptir. Dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinde bir yargılamadan bahsetmek mümkün değildir. Belirli miktarın altında kalan uyuşmazlıkların mutlak suretle tüketici hakem heyeti huzurunda çözümlenmesi zorunluluğunun da olduğu dikkate alındığında, bu uygulamanın tüketicilerin hak arama özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini söyleyebiliriz. Oysa sigorta tahkiminde görev alan hakemlerin kesintisiz bir şekilde sigorta hukukunda en az beş yıl ve sigortacılıkta en az on yıl deneyim sahibi olmaları gerekmektedir (SK m. 30/8). Ayrıca bu kadar tecrübeli olan kişiler bir sınava tabi tutulmakta ve ancak sınavı başaranlar sigorta hakemi olabilmektedir.

Dikkate alınması gereken bir husus da, TKHK, uyuşmazlığın niteliği bakımından herhangi bir ayrım yapmaksızın taraflardan birisi tüketici olduğunda tüketici hakem heyetlerini görevli sayarak adeta tüketici hakem heyetlerini genel görevli mahkeme haline getirmiştir. Dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin tüketici işlemi niteliği taşıyabilecek bütün uyuşmazlıklara ilişkin mevzuat hükümlerine vakıf olması gerekmekte; hiç kuşkusuz bu durum hayatın gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Tüketici mahkemesi hakimleri bile bütün bu mevzuat hükümlerini öğrenip karar vermede zorlanırken, hukukçu olmayan tüketici hakem heyet üyelerinin bu konularda adil karar vermesini beklemek hiç gerçekçi değildir. TKHK gereği, örneğin tüketicinin taraf olduğu eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık sözleşmeleri ve işlemlerinden doğan uyuşmazlık için tüketici mahkemelerine gitmeden önce tüketici hakem heyetlerine başvurmak gerekmektedir. Oysa bu tür uyuşmazlıkların çözümü özel uzmanlık gerektirmektedir. Bu nedenle yapılacak bir kanun değişikliği ile tüketici uyuşmazlıklarının kısa sürede ve adil bir şekilde çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna benzer kurumsal nitelikteki bir tüketici tahkim yargılamasının kabul edilmelidir.

Tüketici uyuşmazlıkları konusunda kurulacak kurumsal tahkim, Tüketici Tahkim Komisyonu adında ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde kurulmalıdır. Tüketici Tahkim Komisyonunun üst organı olarak düşünülecek Komisyon Başkanlığı yedi üyeden oluşmalıdır. Bu üyelerden ikisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsilcisi, biri Ticaret Bakanlığı temsilcisi, ikisi tüketici derneği temsilcisi, biri Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen hukukçu akademisyen, biri de Adalet Bakanlığı tarafından idari görevde çalışan birinci sınıf hâkimler arasından belirlenen üye olmalıdır.

Tüketici Tahkim Komisyonu adında kurulacak Komisyonda görev yapacak hakemler Sigorta Tahkim Komisyonu hakemlerinin seçildiği usulle uzman kişiler arasından belirlenmelidir. Hakemler tüketici uyuşmazlıklarında en az beş yıl dava takip etmiş avukatlar, tüketici uyuşmazlıklarına en az beş yıl bakmış emekli hakimler ve tüketici hukukunda yayınları olan veya ders vermiş doçent ve profesör ünvanlı öğretim üyelerinden seçilmelidir. Tüketici tahkim yargılamasının özellikleri Sigorta Tahkim Komisyonu yargılamasına benzer şekilde düzenlenmelidir.

 

Prof. Dr. Rauf Karasu

H.Ü. Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı/Özel Hukuk Bölüm Başkanı

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakemi/İstanbul Tahkim Merkezi GK Üyesi

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat