HDP'li belediyeler ve demokrasi

  • GİRİŞ19.05.2020 08:57
  • GÜNCELLEME20.05.2020 09:01

Türkiye’de batıdan doğuya doğru gidildikçe topografya yükselmeye, arazi yapısı dalgalanmaya, bitki örtüsü çeşitlenmeye başlar.

 

 

Her akşam Ege ufuklarında kaybolan güneş, her sabah doğu illerinden Anadolu’ya ışık saçar.

Ortadoğu’nun can damarı Dicle ve Fırat’ın doğduğu bu topraklar Aras, Çoruh ve Kura ile de Kafkaslara hayat verir.

 

 

Büyük nehirlerin yardığı derin vadileri yüksek ovalar, yaylalar, yüce dağlar kuşatır.

Van Gölü’nün turkuaz suları, bakışları hayranlık içinde esir alırken Muradiye Şelalesi’nden süzülen Bendimahi Çayı’nın berrak suları, inci kefalleriyle âdeta dans eder.

Muş’un, Malatya’nın, Urfa’nın, Diyarbakır’ın, Iğdır’ın bereketli toprakları bin bir çeşit mahsulü; Erzurum’un, Kars’ın, Ardahan’ın, Ağrı’nın yaylaları en semiz beslengileri asırlardır insanlığın istifadesine sunar.

Iğdır’ın pamuğu, Çukurca’nın zeytini âdeta bir mucizedir, tıpkı saray sofralarının baş tacı Hakkâri balı gibi.

Türklerin Anadolu’ya giriş yaptığı kadim iller, yalnızca eşsiz coğrafî değerlere değil, ihtişamlı medeniyetlerin bakiyelerine de ev sahipliği yapar.

Nemrut Dağı’nın devâsa heykelleri Fırat vadisini temaşa ederken, Nemrut’un ateşi Urfa’da huzur veren bir göle dönüşür.

Mardin’in muhteşem taş konakları misâfirlerini lezzetlere boğarken, Zeugma’nın mozaikleri mağrur bir edâ ile ziyaretçilerini selâmlar.

Selçuklu’nun en görkemli eserleri Erzurum’da, Diyarbakır’da, Ahlat’ta ihtişamla yükselir.

Bu şuurla seferber olan Mehmetçik, Kurtuluş Savaşı’nda da ilk zaferleri doğu cephesinde kazandı.

Kars, Ardahan ve Sarıkamış mezalimden kurtarılırken, Antep’te gaziliğin sırrına eren Anadolu insanı Maraş’ta kahramanlaştı, Urfa’da şanlı bir destan yazdı.

Sağlama alınan doğu cephesi, batıdaki zaferin de müjdecisi oldu.

Tarihî, coğrafî ve kültürel açıdan Türkiye’nin ayrılmaz parçası olan doğu illerine, ne yazık ki Kürtleri Kürtlük adına katleden bir terör örgütü musallat oldu.

HDP’nin sırtını dayadığı PKK, doğu illerine ve doğu insanına kan ve gözyaşından başka ne verdi?

Tarihin başladığı topraklarda tarihin en büyük terörünü estirmekten başka ne yaptı?

Halkı sokağa döküp onlarca insanı hunharca katletmekten başka ne yaptı?

Doğu illeri için ağızlarını her açtıklarında “Kürdistan’ın dağları” diyenler, Cilo’yu, Cudi’yi, Gabar’ı, Süphan’ı terör yuvasına çevirmekten başka ne yaptı?

Düz ovaya indiklerinde Kürt gençlerini ateistleştirmekten, LGBT ve türevlerini destekleyerek toplumu dejenere etmekten, Zerdüştlüğü pompalamaktan başka ne yaptı?

Sırtını PKK’ya dayayan HDP’nin belediyeleri dağa adam kaçırmaktan, terörü finanse etmekten, teröristleri maaşa bağlamaktan, onlara kol kanat germekten, kaçakçılığın her türlüsüne ortam hazırlamaktan, Türkiye düşmanı her kesimle her ortamda ve her türden işbirliği yapmaktan başka ne yaptı?

Seçildikleri şehirleri köstebek yuvasına çevirerek binlerce gence mezar kazmaktan başka ne yaptı?

Hangi HDP’li belediye doğunun kadim şehirlerini geliştirmek için ter döktü?

Hangi HDP’li belediye örnek bir belediyecilik uygulamasına imza attı?

Hangi konuda ülkedeki diğer belediyelere model olacak bir çalışma gerçekleştirdi?

Daha doğrusu belediyecilik adına ne yaptı?

Hangi HDP’li siyasetçi doğu illerinin gerçek sorunlarına samimiyetle eğildi?

Meclis’te, dağlarda, sokaklarda, meydanlarda, yurt içinde, yurt dışında şov yapmaktan başka ne yaptı?

HDP mitinglerine terörist başının ve teröristlerin posterlerini asmaktan, teröristler için saygı duruşunda bulunmaktan, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait ne kadar millî değer varsa saygısızlıkta yarışmaktan başka ne yaptı?

Anayasayı çiğnemekten, kanunları yok saymaktan, doğuda halka dehşet saçarak oy toplamaktan, batıda Kürtlüğü ve Kürt milliyetçiliğini sömürerek oy devşirmekten başka ne yaptı?

Türkiye Cumhuriyeti anayasasına ve kanunlarına meydan okumaktan başka ne yaptı?

Sayısız polisi, askeri, kamu görevlisini, masum vatandaşı görevi başında, evinde, çocuklarının gözünün önünde şehit eden alçak pusuları engellemek için ne yaptı?

Bu pusuları düzenleyen teröristlerin cenazelerinde boy gösterip şarlamaktan başka ne yaptı?

Son zamanlarda HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasını eleştirenleri gördükçe söyleyecek söz bulamıyorum.

HDP’li belediyeler bütün bu marifetleri sergilerken devlet ne yapacaktı?

En basit bir hırsızlığın bile birkaç yıl ceza aldığı kanunlar ortada iken sırtını PKK’ya dayayanlar, sırf halk tarafından seçildikleri için terörü finanse etmeye devam mı edecekti?

Şu asla unutulmamalıdır ki her devletin kendi birlik ve bütünlüğünü koruma hakkı vardır.

Yerel yönetimin dayandığı “yerel özerklik” ilkesi bu hakkın kullanılmasına engel değildir.

Devlet, kamu düzenini bozan, halkın can ve mal güvenliğine kast eden, devletin varlığına, birliğine ve bütünlüğüne yönelik her türlü terörist faaliyeti destekleyen, hatta terörist faaliyetlerin içinde yer alan kişileri, isterse %100 oyla seçilmiş belediye başkanı olsunlar görevden alabilir.

Devlet olmanın gereği budur.

Tersi, hiçbir demokraside mümkün değildir ve dünya üzerinde bir tane bile örneği yoktur.

Doğu illerinden şehit haberleri gelirken, Vefa Sosyal Destek Gruplarına dahi saldırı düzenlenirken, masum siviller katledilirken, gencecik çocuklar dağa kaçırılırken, analar gözyaşları içinde evlat nöbeti tutarken, halkın vergileri terörün finansmanında kullanılırken HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasını “antidemokratik” bulanlar ya bu ülkede yaşamıyor ya da bir oy için bile memleketi yakmaya hazırlar.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar1

  • bülent 3 yıl önce Şikayet Et
    güzel, isabetli görüşler belirtmiş..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat