Sarıkamış Harekâtı: Tarifsiz bir hüznün adı
.
- GİRİŞ22.12.2020 09:39
- GÜNCELLEME23.12.2020 08:28
Aralık ayının son günleri tarifsiz bir hüznün adıdır.
Sarıkamış’ta 22 Aralık 1914-5 Ocak 1915 tarihlerinde girişilen askerî harekât büyük bir facia ile sonuçlandı.
Tarihimizin en acı olaylarından biri olan bu harekât, her yıl büyük bir hüzünle yâd edilir.
Asıl amacı Rusları Güney Kafkasya’dan çıkarmak olan Sarıkamış Harekâtı, Osmanlı Ordusunun büyük kayıplar verdiği bir geri çekilme ile sonuçlandı.
Birinci Dünya Savaşının başlarında Kars istikametinden Erzurum yönüne saldırıya geçen Rus birlikleri, Köprüköy’de bozguna uğratıldı ve geri geçilmek zorunda bırakıldı.
Düşman birliklerini kuşatarak yok etmeyi planlayan Osmanlı Ordusu, lojistik ihtiyaçları tamamlanmadan ve alelacele hazırlanmış bir harekât planına dayalı olarak, kışın en sert geçtiği Aralık ayının sonunda saldırıya geçti.
Harekâtın ilk günlerinde sağlanan başarılara karşılık, yapılan taktik hataların stratejik kayıplara neden olması dolayısıyla, sadece on beş gün içinde binlerce vatan evladının donarak, binlercesinin savaşarak şehit olduğu, binlercesinin ise Ruslara esir düştüğü büyük bir dramla sonuçlandı.
Yaklaşık 23 bin şehit, Ruslar tarafından toplu mezarlara defnedildi, 20 bin civarında asker esir düştü, 15 binden fazla asker ise yaralandı veya savaşamayacak derecede hastalandı.
Esasında Ruslar da aynı ölçüde kayıplar vermelerine rağmen, hem lojistik hem de silah sistemleri açısından daha iyi durumdaydılar.
Osmanlı Ordusunun ikmal ihtiyaçları kağnılar ve yük hayvanları ile karşılanırken, Ruslar Tiflis-Kars-Sarıkamış demiryolu hattı nedeniyle cephe gerisinden sürekli ve hızlı yardım alabiliyordu.
Bu durum savaşın gidişatını hızla değiştirerek üstünlük sağlamalarını mümkün kıldı.
Harekâtı bizzat yöneten Enver Paşa ise yenilginin ardından alelacele İstanbul’a döndü ve Sarıkamış faciası hakkında basında haber çıkmasını uzun süre engelledi.
Oysa Anadolu’nun yoksul köylerine evlat acısı çoktan düşmüştü.
Nitekim Sarıkamış Harekâtında yedi oğlunu birden şehit veren Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesine bağlı Sindel (Kayabaşı) Köyünden Kara Zala (Zeliha), harekâtta evlatlarını kaybeden tüm annelerin tarifsiz acısına tercüman olan bir ağıt yaktı:
Sarıkamış ne aralı
Kimi ölmüş, kimi yaralı
Bunu duyan var mıydı
Yalan dünya kurulalı
İbrişimin kozaları
Battı Avşar obaları
Sarıkamış’ta kırıldı
Koç yiğidin kuzuları
Böyle uzun dal mı olur
Şöyle çürük kol mu olur
Bir obada, bir ocakta
Yedi gelin dul mu kalır
Ruhları şâd, makamları cennet olsun.
Türkiye, milletimize sadece zaferlerle değil, bu topraklar için canını seve seve feda eden kahramanlarla vatan oldu.
İki gün önce doğum gününü yâd ettiğimiz büyük şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi “toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Türk Milleti, bu toprakları “vatan” yapan kahraman evlatlarını asla unutmayacaktır.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar7