Dünyanın önde gelen şehirlerinin sosyoekonomik performansını ve hayat kalitesini ölçen çok sayıda endeks bulunmaktadır.

New York, Londra, Paris, Tokyo, Berlin, Roma ve Hong Kong gibi önde gelen şehirlerin yanı sıra Lagos, Mumbai, Sao Paulo ve Johannesburg gibi problemli birçok şehir bu endeksler tarafından yüzlerce kriter dikkate alınarak incelenmektedir.

Şehirlerin performansını takip eden endekslerin sayısı 200’ü bulmaktaysa da bunlardan bir kısmı dünyanın önde gelen şehirleri tarafından düzenli olarak takip edilmekte ve kentsel kararların alınması sürecinde analiz edilmektedir.

Çünkü bu tür endeksler belediyeler, şehir sâkinleri ve yatırımcılar için önemli bilgi kaynakları niteliğindedir.

Türkiye’nin gerçek anlamda tek küresel şehri olan İstanbul ise önemli endekslerde ne yazık ki olması gereken yerde değil.

Söz gelimi şehirlerin iş hayatı, beşerî sermaye, iletişim altyapısı ve kültürel faaliyetler gibi alanlardaki performansını ölçen Küresel Şehirler Endeksi’nin 2020 yılında yayımlanan son raporunda İstanbul 151 şehir arasında 34’üncü sıradadır.

Küresel şehirlerde finans endüstrisinin gelişmişliğini ölçen Küresel Finans Merkezleri Endeksi’nin 2020 yılında yayımlanan raporunda 110 şehir arasında 64’üncü sıradadır.

Dünyanın önde gelen şehirlerinin finans, hukuk ve reklamcılık gibi alanlardaki uluslararası başarısını ölçen Küreselleşme ve Dünya Şehirleri Endeksi’nde 2020 yılında 394 şehir arasında 30’uncu sıradadır.

Şehirlerin inovasyon performansını ölçen İnovasyon Şehirleri Endeksi’nin 2019 yılı raporunda 500 şehir arasında 43’üncü sıradadır.

Şehirlerin yaşanabilirlik düzeyini ölçmek amacıyla hazırlanan Hayat Kalitesi Endeksi’nin (Mercer) 2019 yılı raporunda 231 şehir arasında 130’uncu sıradadır.

Dünyanın en önemli şehirlerinin beyin gücünü ve uluslararası sermayeyi çekme kapasitesini ölçen Küresel Güç Şehir Endeksi’nin 2020 yılında yayımlanan son raporunda ise 48 şehir arasında 34’üncü sıradadır.

Sizce İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu endeksleri takip etmekte mi?

Hiç sanmıyorum.

Eğer takip edilseydi, 70’lerden kalma demode faaliyetlerle halkın gözünü boyamaya çalışmak yerine, İstanbul’u geleceğe taşıyacak vizyoner projelere odaklanırlardı.

Kalın sağlıcakla.