Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı seçildikten sonra İstanbul tarihinin en saçma sloganını bütün billboardlara, köprülere ve üst geçitlere astı: İstanbul senin.

Muhtemelen aşırma (çalıntı) olan bu slogan, İstanbul’u Vandalizme kurban etmeye hazır bir zihniyetin ürünü gibi görünmekte.

Nasıl görünmesin ki Kadir Topbaş döneminde yapılan çevre düzenlemelerinin bakımını bile yapamayarak çoğunu âdeta tarlaya çeviren, bazısını ise tarumar eden bir Vandalizm var kaşımızda.

Nasıl görünmesin ki her yıl serilen milyonlarca ton asfaltın yamasını bile yapamayan bir Vandalizm var karşımızda.

Nasıl görünmesin ki İSPARK gibi markalaşmış bir şirketi sadece iki sene içinde değnekçi zorbalara esir eden bir Vandalizm var karşımızda.

Nasıl görünmesin ki her yıl binlerce konut yapıp başta dar gelirliler olmak üzere toplumun bütün kesimlerine sunan KİPTAŞ gibi bir markayı iki yılda sadece 157 konutun temelini atacak kadar kötürüm hale getiren bir Vandalizm var karşımızda.

Hem de ne Vandalizm!

İmar planında “yeşil alan” olarak ayrılmış arsaya beton bloklar dikecek kadar gözü dönmüş bir Vandalizm.

Metro inşaatlarını hafriyatla dolduracak kadar gözü dönmüş bir Vandalizm.

Topbaş döneminde 1000 kilometre olarak planlanan metro ağının 200 kilometresini bir kalemde çöpe atan bir Vandalizm.

Hem de ne Vandalizm!

Fethin sembolü olan Ayasofya’ya bir yıldır inatla sırtını dönecek kadar fethe Fransız bir Vandalizm.

Hem de ne Vandalizm!

Atıksu arıtma tesislerini gerektiği gibi çalıştırmayarak Marmara’yı müsilaja boğacak kadar aymaz bir Vandalizm.

Hem de ne Vandalizm!

Tasarruf yapacağız diye belediyenin hizmet araçlarını Yenikapı sahilinde sergileyip, daha fazlasını tedarik eden ve bunu da stratejik plana alenen yazan bir Vandalizm.

Hem de ne Vandalizm!

İstanbul’da bombalar patlatan teröristlerle sarmaş dolaş ittifak yapacak kadar kendini kaybetmiş bir Vandalizm.

Hem de ne Vandalizm!

Seçimi kazanırsak kimseyi işinden etmeyeceğiz deyip 15 binden fazla insanın ekmeği ile oynayan bir Vandalizm!

Hem de ne Vandalizm!

Gazi Meclis’in tepesine bombalar yağdıran, 250’den fazla kahraman vatan evladının canına kıyan hainlerle can ciğer kuzu sarması olacak kadar vatan sevgisinden uzaklaşmış bir Vandalizm.

İmamoğlu ve ekibi, “İstanbul senin” diyerek İstanbulluları da bu Vandalizm’e ortak olmaya mı çağırıyor?

İstanbul gibi muhteşem bir mirası “meta”ya dönüştürerek “kişisel mülk” fikrini uyan­dıran bu iğrenç sloganın bir an önce terk edilmesi, şu zamanda İstanbul’a yapılacak en büyük iyiliktir.

Ey İmamoğlu!

“İstanbul senin” değil.

Olamaz da!

İstanbul Dersaadet’tir, Payitaht’tır, Türk vatanının ziynetidir, Türk tarihinin servetidir, Türk milletinin göz bebeğidir.

“İstanbul senin” değil, sevgiyle bağlandığımız şehirdir.

Kalın sağlıcakla.