Devlet adamları kolay yetişmez.

Her siyasetçi de devlet adamı olamaz.

Siyasette önemli mevkilere gelmiş birçok kişi, devlet adamı olmayı başaramadığı için kısa zamanda sönüp gitti.

Bazı siyasetçiler uzun süre önemli görevler deruhte etmelerine rağmen, silik bir portre çizmiş ve görevleri sona erince unutulup gitmiştir.

Bazı siyasetçiler ise siyasî hayatta kısa sürede güçlü yerler edinmiş, kararları, uygulamaları, tavırları, davranışları ve kişilikleri ile derin izler bırakmıştır.

İşte devlet adamı kavramının yaşayan örnekleri de bu tür siyasetçiler olmuştur.

Atatürk, Menderes, Demirel, Erbakan, Özal ve Tayyip Erdoğan gibi yönetimde bulundukları döneme damga vuran devlet adamlarını yetiştiren Türk siyasî tarihi, adı sanı unutulmuş, siyasî mirası tükenmiş, tarihin tozlu sayfalarını dolduran sayısız siyasetçiye de tanık oldu.

Bazı siyasetçiler ülkenin kronik sorunlarını çözecek radikal çözümler geliştirme cesareti gösterirken, bazıları ise zevahiri kurtarmaya çalışmaktan başka bir şey yapmadı.

Türkiye’nin, ülkeyi yüz elli yıldır krizden krize sürükleyen hastalıklı parlamenter sistemi geride bırakarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmesi de bu açıdan âdeta bir turnusol kâğıdı gibi işlev gördü.

Yeni sisteme geçilmesine birçok kişinin emeği geçmişse de en fazla emek veren kişilerden biri Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop oldu.

Marmara Üniversitesi’nde parlak bir akademik kariyerden sonra siyasî hayatta hızla yükselen Sayın Şentop, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinde hem akademik birikimini seferber etti, hem Meclis Anayasa Komisyonu’nu büyük bir başarı ile yönetti hem de sayısız şehri, kasabayı, mahalleyi köşe bucak dolaşıp halka yeni sistemi anlattı.

Kendisini televizyon programlarından sosyal medyaya, akademik konferanslardan mahalle toplantılarına, kalabalık parti programlarından kıraathane toplantılarına, meydan mitinglerinden köy ziyaretlerine kadar her yerde gördük.

Türkiye yeni sisteme geçerken, Türk siyaseti de tevazuu, vakarı, yüksek performansı ve bilgece duruşuyla yeni bir siyaset adamı kazanmış oldu.

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanlığı ve Meclis Başkan Vekilliği görevlerinden sonra seçildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı görevi ise Sayın Şentop’u farklı bir platforma taşıdı.

Polemiklere girmeyen, siyasî partilere eşit mesafede duran, uluslararası ilişkilere önem veren, vakarını makama yansıtan, Meclis’in itibarını daima üstte tutan, makamı tüketen değil değer katan bir duruşla siyaset adamlığının da ötesine geçerek özgün bir devlet adamı portresi ortaya koydu.

Allah yolunu açık etsin.

Kalın sağlıcakla.