Ele verir talkını...

  • GİRİŞ12.10.2021 09:18
  • GÜNCELLEME13.10.2021 08:55

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın’ın bir televizyon kanalında CHP’nin cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söylemesi, bana Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat açıkladığı kendi cumhurbaşkanlığı kriterlerini hatırlattı.

Ne demişti Kılıçdaroğlu?

Nefsine hâkim olacak.

Ekonomi bilecek.

Başarı hikâyesi olacak.

Herkesi kucaklayacak.

Polemikçi olmayacak.

Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak.

Şimdi bu kriterler üzerinden Kılıçdaroğlu’nun kendisini değerlendirelim.

Evet, bir cumhurbaşkanı nefsine hâkim olacak. Mesela yalan söylemeyecek, iftira atmayacak.

Yalandan ve iftiradan dolayı hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları olmayacak.

Yalandan ve iftiradan dolayı milyonlarca lira tazminat ödemek mecburiyetinde kalmayacak.

Ödediği tazminatların malî bedelini milletvekillerinin sırtına yüklemeyecek veya şaibeli kaynaklardan karşılatmayacak.

Ne demiş Hacıbektaş-ı Veli Hazretleri: Diline sahip olacaksın.

Evet, bir cumhurbaşkanı ekonomi bilecek.

Örneğin bir SSK batırmayacak.

Milleti 70 cente (sente) muhtaç eden bir siyasî gelenekten gelmeyecek.

Ekmeği, akaryakıtı, yağı, tüp gazı karneye bağlayan, karaborsaya düşüren bir siyasî gelenekten hiç gelmeyecek.

Evet, bir cumhurbaşkanının başarı hikâyesi olacak.

Sözgelimi girdiği her seçimi kaybetmiş olmayacak.

Bir kere bile olsun herhangi bir seçimde birinci olacak.

Meydanları titretecek.

Bütün kamuoyu yoklamalarında açık ara birinci çıkacak.

Evet, bir cumhurbaşkanı herkesi kucaklayacak.

Kendine yakın bir televizyon kanalında hadsiz ve edepsiz biri, başörtüsüne küstahça “çul” deme arsızlığını gösterdiğinde kararlı bir şekilde itiraz edecek, başını örtenlerin hakkını herkesten çok savunacak.

Sessizliğin ve tepkisizliğin karanlığına sığınmayacak.

Evet, bir cumhurbaşkanı polemikçi olmayacak.

Meselâ duyduğu hiçbir şeyi araştırmadan, güvenilir kaynaklardan teyit etmeden inanmayacak, yaygara koparmayacak, kürsülerden yalan yanlış iddialarda ve iftiralarda bulunmayacak.

Polemikçiliğin kitabını yazmayacak.

Evet, başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle de yozlaşmayacak.

Sözgelimi her seçimi kaybettiği halde partisini diktatörce yönetmeyecek.

Kaybedilen bir seçim sonrasında elini vicdanına koyup istifa edebilmeyi düşünecek.

Parti tüzüğünü değiştirip, karşı aday çıkabilme ihtimalini sıfırlamayacak.

En küçük bir eleştiriyi veya itirazı dile getirenleri partiden ihraç etmeyecek.

Kılıçdaroğlu, söze başlamadan önce “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” atasözünü daima hatırında tutmalı.

Ayrıca, Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin “bizim erkânımız ahlâk-ı Muhammedî ve edeb-i Ali’dir” sözünü aklından hiç çıkarmamalı.

Ve yine Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin “karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır” sözünü de kendisine şiar edinmeli.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar2

  • irfan öztürk 2 yıl önce Şikayet Et
    eline kalemine sağlık harika tek kelimeyle
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Vahit Sapar 2 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir yazı, bayıldım.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat