İşsizlik... Hangi ülke ne durumda?

  • GİRİŞ18.03.2012 10:13
  • GÜNCELLEME18.03.2012 10:13

Ekonomik büyüme, "Üretilen mal ve hizmetlerin zaman içerisindeki artışı ile ülkeye sağladığı katma değer" olarak da tanımlanabilir.

İktisadi açıdan bakıldığında bir ülkenin büyümesi ile istihdam edilen kişi sayısı arasında doğru orantı vardır.

İstihdam edilen kişi sayısı artarken, ülke ekonomisi de üretim kapasitesindeki artış ile büyüyecektir.

İşsizlik, özellikle son dönemde önemli bir gösterge olarak öne çıkmaktadır.

Her ne kadar büyüme ile işsizlik arasındaki ilişki, büyümenin niteliğine göre farklılık gösteriyor olsa da, son dönemde yaşanan kriz ortamında ülkeler, ekonomilerindeki gidişatı öngörebilmek için işsizlik seviyesini gösterge olarak çokça kullanmaktadır.

Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye'nin de aralarında olduğu birçok ülke için işsizlik oranlarının açıklandığını izledik. ABD'de işsizlik başvurusu yapanların sayısı azalırken, Avrupa'da işler istenildiği gibi gitmiyor.

Borç krizine kalıcı bir çözüm bulma yolunda çabalayan Avrupa ülkeleri istihdam konusunu zorunlu olarak geri plana atmış gözüküyor.

Öncelikle ABD tarafını inceleyecek olursak; hafta içinde ABD Merkez Bankası FED'in yeni bir parasal genişlemeye gitmemesi piyasalarca olumsuz algılanırken, ABD ekonomisindeki iyileşmeye vurgu yapılması piyasalara iyimser havanın hâkim olmasını sağlıyordu.

Hafta içinde peş peşe gelen imalat ve işsizlik verileri, FED'in "pozitif yönlü" açıklamalarını doğrular nitelikteydi.

Bu açıdan baktığımızda, ABD'li yetkililerin ekonomiye dair iyileşme öngörülerini yaparken dikkate aldıkları göstergelerden birinin de işsizlik maaşı için başvuranların sayısındaki değişim olduğunu görüyoruz.

Peki, geçtiğimiz perşembe günü açıklanan işsizlik verileri ne anlama geliyor?..

Hemen ifade etmiş olalım ki ABD açısından memnuniyet verici bir tablo var ortada.

İşsizlik maaşı almak için başvuranların sayısında ciddi bir azalma var, Mart 2008'den bu yana kaydedilen en iyi sonuç.

İstihdam seviyesindeki artış daha da çarpıcı; 2006 yılından bu yana en iyi performansı görmüş oldu ABD.

Öte yandan; geçtiğimiz hafta açıklanan ve beklentileri hayli aşan imalat sanayi verileri, istihdam artışı ile üretim gücü arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor.

ABD için işler iyi gidiyor denilebilir.

Avrupa'ya gelince...

Özellikle finansal yapıları bozulan "problemli" ülkelerdeki işsizlik oranları ciddi tehlike sinyalleri veriyor.

İstihdam meselesi şimdilerde geri planda, hükümetler için varsa yoksa kemer sıkma.

Borç kriziyle üretim kapasiteleri düşen ve ekonomileri küçülen ülkelerin istihdam yaratmada ellerinden pek bir şey gelmiyor.

Sıkıntının had safhada olan ülkelere ve işsizlik oranlarına şöyle bir göz atacak olursak:

İspanya yüzde 23.3, Yunanistan yüzde 19.9, İrlanda, Portekiz yüzde 14.8 ve İtalya yüzde 9.3.

Bu genel işsizlik oranı. Genç nüfus arasındaki işsizlik oranı daha da kötü.

Bu ülkeler, AB ortalaması olan yüzde 21'e neredeyse "tur" bindirmiş durumdalar.

Durum; AB Komisyonu'nu, 27 Avrupa ülkesini kapsayan ve 370 bin gence istihdam imkânı sağlayacak bir program hazırlamaya sürükleyecek kadar vahim.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Prof. Dr. Ünsal Ban - Bugün

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat