Suça sürüklenen çocuklar

  • GİRİŞ27.11.2025 09:15
  • GÜNCELLEME27.11.2025 09:15

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çocukların suça sürüklenme nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılması ve koruyucu-önleyici mekanizmaların geliştirilmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını kararlaştırması, sosyal politika açısından önemli bir dönüm noktasıdır.

Bu karar, uzun süredir kamuoyunun gündeminde yer alan ancak çoğunlukla dar bir güvenlik perspektifiyle ele alınan çocuk suçluluğu meselesini, ilk kez ulusal ölçekte kapsamlı ve sistematik biçimde değerlendirme fırsatı sunmaktadır.

Komisyonun kurulması, konunun güvenlik kurumları ile birlikte eğitim, sağlık, sosyal hizmet, yerel yönetimler, psikoloji, sosyoloji ve hukuk gibi çok sayıda alanın ortak sorumluluğu olduğunu kabul eden bütüncül bir yaklaşımın işaretidir.

İşin doğrusu çocukların suça sürüklenmesi, tek bir nedene indirgenemeyecek kadar çok boyutlu, karmaşık ve toplumsal dokunun bütününü ilgilendiren yapısal bir olgudur. Bu nedenle çözümün de çok yönlü olması kaçınılmazdır.

Türkiye’de güvenlik birimlerine işlemi yapılan çocukların sayısındaki artış, çocuklarla suç arasındaki ilişkiyi olduğu kadar sosyal bütünleşmenin zayıfladığı, eğitim süreçlerinin yeterince kapsayıcı olamadığı, ekonomik eşitsizliklerin derinleştiği ve aile yapısının çeşitli boyutlarda zorlandığı bir hayat alanını işaret etmektedir.

Kriminoloji literatüründe çocuk suçluluğunun çoğu zaman “buzdağının görünen yüzü” olarak tanımlanması boşuna değildir.

İstatistiklere yansıyan oranlar, aslında altta yatan sosyal, ekonomik ve psikolojik kırılmaların küçük bir bölümünü göstermektedir.

Suça sürüklenen çocukların önemli bölümü, çoğu zaman şiddetin, ihmalin, yoksulluğun, dışlanmanın ve güvensiz yaşam koşullarının mağduru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dolayısıyla mesele tek başına güvenlik ve yargı perspektifinden değil, çocukların gelişim süreçlerini destekleyen sosyal devlet yaklaşımıyla ele alınmalıdır.

Sorunun nedenlerini anlamak için ekonomik eşitsizliklerden eğitim sistemine, aile yapısından kentsel dönüşüm ve göçe, dijital ortamların etkilerinden akran ilişkilerine kadar uzanan çok geniş bir yelpazeyi kapsamlı olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Yoksulluğun ve gelir eşitsizliğinin artması risk alanlarını genişletirken, okul terkleri ve eğitimde başarısızlık çocukların savunmasızlığını artırmaktadır.

Aile içi şiddet, ebeveynlerin yokluğu ya da ilgisizliği, travmatik deneyimler ve sosyal dışlanma çocukların sağlıklı gelişimini zedelemektedir.

Kentleşmenin hızlı ve denetimsiz biçimde ilerlemesi, göç eden ailelerin uyum sorunları ve aidiyet duygusunun zayıflaması çocukların risk gruplarıyla daha kolay temas kurmasına zemin hazırlamaktadır.

Ayrıca dijital ortamların kontrolsüz etkisi, online zorbalık ve suç içerikli dijital ağlar, yeni bir çocuk suçluluğu alanı yaratmaktadır.

Ceza adalet sisteminin yapısı da önemli bir etkendir; zira dünyada yapılan çok sayıda çalışma, cezalandırıcı mekanizmaların çocukları iyileştirmekten çok suça daha fazla yakınlaştırabildiğini göstermektedir.

Bütün bu gerçekler, çocuk adaletinde öncelikle rehabilitasyon ve sosyal entegrasyon odaklı bir yaklaşımın gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Meclis’te kurulan araştırma komisyonu, üç önemli işlevi yerine getirme potansiyeline sahiptir.

İlk olarak, çocuk suçluluğuna ilişkin bilimsel bilgi üretiminde büyük bir boşluğu doldurabilir ve veri temelli politika geliştirilmesinin önünü açabilir.

Türkiye’de uzunlamasına veri sistemlerinin zayıf olması, sağlıklı politika geliştirmeyi zorlaştırmaktadır. Ulusal çapta risk haritası çıkarılması, önleyici politika tasarımları için kritik bir gerekliliktir.

İkinci olarak, dağınık kurumlar arasında koordinasyonu sağlayarak çocuk politikalarında kurumsal bütünleşmeyi güçlendirebilir. Çocuk meselesinin parçalı yapıda ele alınması başarısız sonuçlar doğururken, ortak bir stratejik yaklaşım başarı şansını artıracaktır.

Üçüncü olarak ise, cezalandırıcı sistemden önleyici sisteme geçiş tartışmasını somutlaştırabilir.

Dünyada çocuk adaletinde odağın ceza yerine toplumsal katılımın desteklenmesine kaydığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin de bu uyumu yakalaması gerekmektedir.

Çocukların suça sürüklenmesini önlemek hayatları kurtarmak, sosyal bütünleşmeyi güçlendirmek, ekonomik maliyetleri azaltmak ve toplumun geleceğini güvence altına almak anlamına gelir.  Eğitimde tutunmayı artırmak, gençleri kültürel, sportif ve sanatsal alanlara yönlendirmek, sosyal destek ağlarını genişletmek ve yerel topluluklarda çocuk odaklı koruyucu programlar geliştirmek, uzun vadede toplumsal güven duygusunu güçlendirecek adımlardır. Bu çerçevede Meclis’in aldığı karar, sosyal devlet idealine dair güçlü bir irade göstergesidir.

Çocuklar konusunda atılan her adım, bir toplumun geleceğe dair perspektifinin ve sorumluluk bilincinin aynasıdır. Bugün çocuk suçluluğundaki artışı ciddiyetle konuşmak zorunda olmamız, geleceğe dönük sorumluluğumuzu yerine getirmek için geç kaldığımızı göstermektedir.

TBMM’de kurulan araştırma komisyonu bu gecikmeyi telafi etmek için önemli bir fırsattır. Bu fırsat, rapor üretmekten ibaret olmamalı; milli ölçekte bir çocuk politikası vizyonunu hayata geçirmelidir.  Çünkü her çocuk bir ihtimaldir ve o ihtimali kaybettiğimizde bir bireyi değil, toplumun bütününü kaybederiz. Çocuklarını koruyabilen bir toplum, güvenli ve güçlü bir gelecek inşa edebilir.

Prof. Dr. Zakir Avşar / Haber7

Yorumlar5

  • Haydar 1 saat önce Şikayet Et
    Hocam güzel anlatmış,tüm dünyada aynı sorun..dijital ortam maalesef...
    Cevapla
  • Ali Duru 2 saat önce Şikayet Et
    Kıymetli Hocam, değerli yorumlarınızı her zaman takip ediyorum, çok teşekkür ediyorum size. Selamlar saygılar sunuyorum
    Cevapla
  • Erdem 3 saat önce Şikayet Et
    Sayın hocamın çok değerli yorumu için teşekkür ediyoruz
    Cevapla
  • Bülent Albayrak 3 saat önce Şikayet Et
    Değerli hocam çok güzel sorun analizleriniz var maaşallah Suça sürüklenen çocuklarla yıllardır çalışan cezaevi öğretmenlerindende deneyimleri ,görüş ve önerilerindende fayda sağlanılabilir Herzaman destek olmaya hazırız Varolun inşallah Allah yolunuzu açık etsin inşallah
    Cevapla
  • Zehra Nuhoğlu 3 saat önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık Hocam.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat