Cehalet her kesimde, her yerde

  • GİRİŞ26.09.2013 08:33
  • GÜNCELLEME26.09.2013 10:24







Ne demek

?!!!


Söz ortada. Sünnî olmayan Müslümaların Hz. Peygamberi Allah'ın Elçisi olarak önder kabul etmediğini mi söylemek istiyor? Bu, peygamberi tanımamak olur. Oysa Müslümanlığın şartlarından biri de peygamberlere imandır. Sünnî olsun olmasın, her Müslüman inanır Peygambere. Ve O'nu önder kabul eder.

Yukarıda tweetini kopyalayıp gösterdiğimiz kişi, "Erdoğan sadece Müslüman yurttaşların mı Başbakanı?" diye sorsaydı, buna hiç kimsenin itirazı olmazdı. Ama öyle yapmıyor, bir cehalet sergiliyor, "Erdoğan sadece sünnî yurttaşların mı Başbakanı?" sorusuyla. Gerekçesi de, Başbakan Erdoğan'ın "Peygamber efendimiz tek önderimiz" demiş olması.

Cehalet her kesimde olabiliyor. Doğruya doğru, yanlışa yanlış... Ölçü budur. Bununla beraber, bir de haddini bilme mecburiyeti var. Haddi bilmemek, cehaletin en acıklı ve küçültücü olanıdır. Bu duruma düşenler, nasıl bir çelişki ve bilgisizlik ile malül olduklarının bile farkında olamazlar. Bunun müşahhas örneklerine tanık oluyoruz.

İlkesel açıklama ve fikir beyanı

Ne var ki, hakaret gibi algılanmaması için bu hususları somut örnekle açıklamaktan imtina etmenin daha iyi olacağını düşünüyoruz.  Sahte isimle internet ağının gerisinden seviyesiz sözler sarfedenleri zaten muhatap almamak gerekir.  Esasen, amacımız, insanları bilgi ve algı düzeyleri ile orantılı biçimde sergiledikleri ve kendilerince doğru olduğuna inandıkları söz ve davranışları sebebiyle hedefe koyup ağır eleştirilerle mağlup etmek değildir. Ama genel çerçevede ilkesel bir açıklama ve fikir beyanında bulunmak... Hiçkimseye hakaret etmeden. Bizce olması gereken budur. Yapmaya çalıştığımız da bu.

Her ne iş yapılırsa yapılsın, izlenilen yol ve yöntem tam anlamıyla kavranılmadığı takdirde, herkesin kendi bilgi ve anlayış düzeyi ile zihin ve tasavvur dünyası ölçüsünde meseleye yaklaşması kaçınılmaz olur. Siz ne söylerseniz söyleyin, karşınızdaki kişi kendi ölçeğinde değerlendirir onu. Yaptığınız karşılaştırmalı çözümleme ile varmaya çalıştığınız sonuç, bir anlam ifade etmez böyleleri için. Bir tek kavram ya da konu üzerinde yoğunlaşılır. Görece farklı koşulların getirdiği durumlar, aynı inanç ve düşünce kaynağından beslenme söz konusu olsa bile, bütünüyle yok sayılır. Bu bilinçli bir yok sayma da değildir, farkında olmama halidir.

Sistemli cehalet

Böyle kişilere kızamazsınız, çünkü onların da, aslında, inanç ve değerlerini koruma içgüdüsüyle hareket ettiklerini görürsünüz. Yeterli bilgi ve çözümleme sistematiğinden yoksun olmalarından dolayı onları cehalet ile itham etmek de doğru olmaz. Saf bir inancın getirdiği tek boyutlu bir savunma refleksiyle davranılması, yanlış sonuçlara götürür insanı. Sadece burada kalırsa, o bir yanılgı sayılır, doğal bir şeydir. Ama eğer yetersiz bilgi/gözlem ve yöntemle varılan yanlış sonuçların doğruluğunda ısrar edilir ve bu bir gelenek haline getirilirse, işte o zaman sistemli bir cehaletin varlığından söz edebiliriz.

Biz biliriz ki, istisnalar kaideyi bozmaz. Cehalet örneklerini her kesimde, her meslek dalında görmek mümkündür. Herhangi bir yetkili ve sorumlu kişinin bir üniversite öğretim üyesi ya da yöneticisi ile konuşurken, toplumdaki muhtelif işlerin kötü gitmesinden üniversiteyi (iyi eğitim veremiyor diyerek) sorumlu tutması  da ayrı bir cehalet türüdür. Bunu ister bir siyasetçi söylesin, ister bir bürokrat ya da işadamı, fark etmez. Üniversite kendine özgü ilkeler ve koşullar temelinde varlık gösterir. Bunun bilincinde olmamak, hiç kimse alınmasın, bir cehaletin göstergesidir.

Ülkenin kalkınması ve toplumun refahı, bütün cehaletlerin ilim ve ferasetle ortadan kaldırılmasına bağlıdır. En büyük tehlike, makam ve mal-mülk ile söz sahibi cahillerin cahilliklerinin farkında olmamaları, bunu onlara söyleyecek birilerinin de bulunmamasıdır. Her kurum ve işyerinde olabilir bu. 

"Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu!"

Cehaleti yenmek hepimizin birinci görevi olmalıdır.

icanbol@hotmail.com

twitter/icanbol

Yorumlar2

  • mikail 12 yıl önce Şikayet Et
    Ertan kardeş.... O mübareğin ism-i Şerifi D harfi ile yazılır, T ile yazmışsın.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ertan korkmaz 12 yıl önce Şikayet Et
    O göz de,gökyüzüne bakıldığında görülen yıldız olmak. ''Gaye insan Hz.Muhammet (sav)''.O'nu bilmedikleri için anlamazlar kırmızı gül kokusunu.O'nu bilmedikleri için anlamazlar eşitliği.O'nu bilmedikleri için anlamazlar özgürlüğü.Ve ve ve der gideriz ama Bilmezler ki her şeylerini uğruna feda ettikleri dünya ,O'nun getirdiği yeniliklerle ve devrimlerle gerçek yaşanır yerdir.Sayın başbakan sonuna kadar haklıdır.Çünkü gerçek önder O'dur.Başbakan ve etrafı ise Peygamber efendimizin gökyüzüne baktığında gördüğü yıldızlar.Son olarakta tweet sahibine''İçmesini biliyorsan otur iç ol vezir,içmesini bilmiyorsan otur iç ol rezil.''diyelim.arkadaş ya içkiliydi ya da hep beyinleri alkollü gibi uyuşmuş durumda.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat