Kurban olmak ne demektir?
- GİRİŞ10.11.2011 09:15
- GÜNCELLEME10.11.2011 09:15
Bu ne bayramdır? Kurban…
Kurban bayramını nasıl bilirsiniz? Bir yakınlaşma mı yoksa ayrılış mı vardır bu bayramda? Ramazan bayramında oruçtan, bereketli günlerden ve gecelerden ayrılış söz konusudur. Ama bu da aslında bir yakınlaşma vesilesidir. Sınavın üstesinden gelerek, bunun karşılığını almaya doğru bir ilerleyiştir. Bunun bayramıdır, Ramazan sonunda kutlanılan.
Peki, ama ya Kurban? Kurban bayramı hangi yakınlaşmanın ifadesidir? Bu kesin bir yakınlaşma mıdır? Yoksa yakınlaşma beklentisi midir Kurban bayramını kutlamamızın sebebi?
Kurban hem bir sınanmadır, hem de bir büyük amaç uğruna, varlık için yok oluştur. Kurbana en güzel örnek, İbrahim’in imtihanıyla başlayan hadiseler zincirinde İsmail yerine bir koçun kurban edilmesidir. Koç kurban edilerek, İsmail’in hayatı kurtarılmıştır.
Demek ki, kurban edilen değildir esas üzerinde durulması gereken. Kurban edilenin ne için kurban edildiğidir. Bunun anlaşılmasıyla, insanın niyeti ve inancıyla ilgili farklı uygulamaların sırrı da çözülmüş olur.
İsmail’in boğazlanmaktan kurtulmasına (Allah’ın takdiriyle) vesile olan koyun, bir kurbandır. Daha çok sevilen ve daha değerli olan adına kurban edilen ya da kurban edilmesi istenilen insanlar da olmuştur. Örneğin Şamanizm’de, hastalanan birinin etrafında döndürülüp öldürülen (kurban edilen) birinin o hastanın derdini alıp gittiğine inanılırdı. “Dert göçürme” olarak tanımlanan, hastanın başının etrafında dolanıp onun derdini üstlenen bir kurbanı gerekli kılan bu gelenek, Türklerde bazı deyiş ve türkülere de geçmiştir: Başına men senin dolanam gel gel… Gadan men alım…Gadasını aldığım… Kurban olduğum… Bunlar, dert göçürmeyi ifade eden sözlerdir.
Öyle ki, bazı aile büyükleri çocuklarına, çok sevdiği yakınlarına adlarıyla değil, “Gadasını aldığım” ya da “Kurban olduğum” şeklinde bir hitapla seslenir. Hâlen tanık oluyoruz buna. Bunlar, mecazî anlamdadır. Bir sevgi ifadesi olarak yaşatılıyor bugün de.
Bir sınav ve yakınlaşma aracıdır kurban
İbrahimî gelenekten baktığımız zaman, kurbanın bir sınav ve yakınlaşma aracı olduğunu görürüz. En doğru olan budur. Bunun devamında, kurban olmanın da bir anlamda yakınlık oluşturma, yakınlaşma olarak kabul edildiği görülür.
Bir anlayışta “kurban olma” yok olmayla aynı anlama gelirken, başka bir anlayışa göre bu, yakın olmak demektir. Bu durumu en isabetli biçimde açıklayan örnek, Fuzûlî ile sevdiği kadının “kurban olma”ya getirdikleri yorumdur. Fuzûlî’yi kendisine yakıştırmayan soylu kadın, “o bana kurban olsun” der. Fuzûlî hiç durur mu! İşte Fuzûlî’ye bir söz fırsatı:
Dün demişsin ki Fuzûlî bana kurban olsun.
Sana kurban olayım yine ne ihsandır bu.
Görüldüğü gibi, Kurban ve kurban olmak deyimi ile ilgili anlayış ve pratikler çeşitlidir. Kurban kesmek ile ilgili olarak da toplumda farklı kabuller/beklentiler vardır. Bizce, Kurban (bayramı), her halükârda bir yakınlaşma vesilesidir. Hem bayramda kestiği veya vekâleten kestirdiği kurban aracılığıyla insanların birbirine yaklaşması (bir iletişimin olması) söz konusudur, hem de esas sınav üzerinden Yaratıcı’ya yöneliş ve yakınlaşma beklentisi hâkimdir.
Yok olmak değil, yakın olmak
Kurban, yok olma değil, yakın olma anlamında yer etmeli zihinlerimizde. Yakınlığa, yakınlaşmaya çağırmalı. Ayrılığa ve ayrışmaya değil.
Ayrılık ölümdür. Dert göçürmeyle kurban olma durumu ölümdür. Zaten dert de göçmüyor öyle. Göçüp giden, insandır. Kurban sayılan insan.
Oysa insan, kurban edilmemiştir. İbrahimî gelenekte insanı kurban etmek yoktur. İnsanın birbirine yakınlaşmasını öngörür kurban hadisesi.
Kısır siyaset ve geçici menfaatle ayrıştırılan insanın yakınlaşmasını sağlamalıdır kurban.
İbrahim S.Canbolat / Haber 7
icanbol@hotmail.com
Twitter.com/icanbol
Yorumlar6