Hürriyet Filosu Koalisyonu "FFC-Freedom Flotilla Coalition" adlı STK-Sivil Toplum Kuruluşu, kör dünyanın dikkatini, bencillik ve aldırmazlıktan 20 ayı aşkın bir zamandır zulüm, mağduriyet ve açlık yaşayan Gazze’ye çekmek maksadıyla Madleen adlı bir gemiyi Gazze’ye doğru yola çıkardı…

18 Metre uzunluğundaki bu yelkenli gemi, ismini, Gazze’nin ilk ve tek balıkçısı olan bir hanımdan almakta. 1 Haziran 2025 Günü İtalya’nın Katanya şehrindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan harekete geçen söz konusu gemi, Gazze’ye yönelik tecridi, ablukayı kırmak istiyordu. Harekette 12 sivil aktivist vardı. Bunlar milliyet olarak Türk, Fransız, Alman, İsveçli, İspanyol, Hollandalı, Brezilyalıydı. Her biri değerli meslek ve itibarlı görev sahibi insanlar. Aralarında Avrupa Parlamentosu üyesi, gazeteci, tabiat ve sulh aktivisti ve aktör olanlar var.

Madleen, sembolik miktarlarda olmak üzere un, pirinç, bebek maması, bebek bezi, çocuklar için protezler, kadın hijyen ürünleri, koltuk değnekleri gibi ihtiyaç maddeleri taşıyordu. Aktivistler, İsrail’in bugüne dek 55 binden fazla masumu katledip bir bu kadar masumu sakat bırakma zulmüne dikkat çekmek, fark edilme yüzdesini çoğaltmak için gemiden canlı yayın yaparak Akdeniz’de yol alırken Netanyahu hükûmeti, asker kılıklı teröristleri, Siyonist ve evanjelistler; Kurban Bayramı olmasına zerrece aldırmadan bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil katliamına devam ediyorlardı.

Katil İsrail, zulmünü sürdürür, Madleen hedefine yürürken 57 İslam Ülkesi, onların müşterek kuruluşu İİT’den çıt çıkmıyor, dünyanın muhtelif yerlerinden mukaddes mekânlara gelmiş Müslümanlarsa haccın haşmet, haşyet, vakar ve hikmetini düşünmeden sosyal medya üzerinden poz poz görüntüler paylaşıyor, Dinî bayramı eğlence tatiline çevirenlerse korkunç dramdan etkilenmiyorlardı. Ölenler artık birer sayı idi. Haberler, duya duya kanıksanmıştı. İsrail’in yaptığı saldırılar yüzünden Kurban Bayramı’nda onlarca katliamdan söz ediliyor, hastanelerin yerle bir edildiği dile getiriliyor ama hiçbir fayda elde edilemiyordu. İmam-ı Rabbi hazretlerinin sözleriyle; "habercinin işi haber vermektir!" Muhabir veya haber sunucusu çok mecbur kalmadıkça eline silah alıp mücadeleye dâhil olamaz. Onların silahı, kalem ve kelâm. İki milyar Müslüman varken, cihad borcu, habercilerin değil Müslümanlarındır.

Ne var ki Müslümanlar da bahsettiğimiz malum rehavet manzarasındalar…

İnsan, bu vaziyeti görünce ister istemez "iyi ki şu vicdansız dünyada bir düzine de olsa vicdanlı insan var!" diyor…

Madleen gemisinde silah yoktu.

Aktivistlerde de silah yoktu.

Buna rağmen Netanyahu adlı baş katilin yardımcısı savunma bakanı ikinci katil İsrael Katz ve ordu sözcüsü, açık denizde Gazze’ye doğru seyir hâlinde olan Madleen Gemisi’ni tehdit ettiler, eylemden dönmelerini ihtar ettiler ve bu yaptıklarının antisemitizm, Yahudi aleyhtarlığı olduğunu iddia etme hayâsızlığı gösterdiler. Şüphesiz ki böyle bir çarpıtmayı işiten her namuslu insan "öyle ise herkes antisemitik!!!" der. Hâlbuki baş katil Netanyahu ve ırkçı, zâlim ve insanlık düşmanı Siyonistlerin bu barbarlığını bir kısım Yahudiler de tel’in etmekte, lanetlemekteler.

Hürriyet gemisi, 9 Haziran 2025 sabahı, uluslararası açık sularda ve Gazze’ye 200 mil mesafedeyken katil İsrail, önce geminin canlı yayınını kesti, sonra da drone’larla gemidekilere görmeyi engelleyen zehirli bir gaz sıktı ve ardından asker kıyafetli terörist korsanlar, baskın yaparak aktivistleri, gemiden alıp kaçırdılar. Bunun bir benzeri de 31 Mayıs 2010’da yine açık denizde seyir hâlindeyken Mavi Marmara’da yaşanmıştı. O da sivil, silahsız ve Gazze’ye yardım taşıyan bir gemiydi. 10 aktivist gemiye çıkan İsrail komandoları tarafından katledilmiş, 60 kişi yaralanmıştı.

9 Haziran 2025’in erken saatlerinde yaşanan söz konusu gaddarlık üzerine bazı başkentlerden cılız kınama sesleri işitildi, gölgeler yumruklandı. Beynelmilel sularda seyreden bir taşıta yapılan bu müdahale ile hukukun çiğnendiği gibi laflar edildi. Varlık hikmetlerini Siyonist sermayeye borçlu gören başşehirlerde ise bir defa daha ölü sessizliği yaşandı.

12 faal insana, 12 vicdanlı aktiviste teşekkür eder ve her birini tebrik ederiz. Onlar, 2 buçuk milyon aç, çâresiz ve desteksiz Gazzelinin varlığını ve çilesini kör dünyanın yüzüne karşı haykırdılar.

Kör olmaları, duymalarına mâni değil. Fakat korkarız ki onların gözleri görmediği gibi kulakları da duymuyor…

Çünkü:

İnsanlık, Gazze’de iflas etti!

Korkak, katil ve korsan bir “tanrı tanımaz” bir şımarık yapı, gafil Müslümanlarla aldırışız insanları hiç kaale almadan masum hayatları tırpanla biçmekte…

Bayrammış!!!

Ne bayramı?

Şuurlu Müslümanlar, bu şartlarda bayram değil azap yaşadılar. Diğerleri ise her zamanki gibi keyif, fotoğraf paylaşımı ve tatildeydi.

Türkiye gazetesi