4 Kasım 2025 Salı günü Sn. Devlet Bahçeli ve 5 Kasım 2025 Çarşamba günü de Sn. Recep Tayyip Erdoğan, partilerinin TBMM grup toplantılarında tarihî konuşmalara imza attılar…

Her iki lider de cesur tâvizsiz konuşmalarında:

 -Tek Parti Zihniyetini bir kere daha silkelediler. Bu zihniyetin çürümüş olduğunu, çağın gerisinde kaldığını, son kullanma tarihini doldurduğunu, dün olduğu gibi bugün de milletin değerlerine uzak olduğunu gösterdiler.

-Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge fikrini, yine bir ufuk ve gâye hâlinde tekrarladılar.

-Cumhur İttifakı’nın bir menfaat alışverişi değil; Cihân Devleti Türkiye’ye doğru 2071 Kızılelma yürüyüşü olduğunu yeniden en net, en açık ve en inanılmış bir lisanla açıkladılar.

-Millet İttifakı demek olan, vatan ittifakı demek olan, bayrak ittifakı, tarih ve îmân ittifakı demek olan, safını belli etme demek olan Cumhur İttifakı’nın aynı aşkla dolu aynı kalbin iki yanı olduğunu ilân ettiler.

-MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli ve AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefiyle sâdece vatan coğrafyasını kastetmediler. Aynı cümlede “terörsüz bölge!” de diyerek Ümmet Coğrafyasının dertlisi olduklarına temsil ettikleri milyonlar adına mühür bastılar.

Türkiye, yarım asır sonra iç barışı, komşu ile geçinme talihini ve terörsüz hayatı yakalamıştır. Yarım asır devam eden bir ağır hastalıktan yarım senede kurtulmak mümkün olmaz. Kazanç olan evvela herkesin konuşmak için aynı masa etrafına oturması, Meclis’te bunun komisyonunun kurulması, toplumun sulh ve sükuna, kardeşliğe inanmasıdır.

Türkiye’de iç cephe tahkim ve barış tesis edildiğinde bunun bugünü onaracak, yarınları ayağa kaldıracak etkileri, yalnızca bizim için olmayacaktır. Elde edilecek kazanç Irak’tan Sudan’a, Suriye’den Somali’ye, Gazze’den Bosna’ya, Kıbrıs’tan Kırım’a, Albayrak’tan Gökbayrak’a kadar uzanacaktır.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın iki gün önce kendi meclisinde yaptığı konuşma, gözden kaçmamalı. Böyle bir konuşma cesareti, bölgede Kudretli Türkiye zuhur ettikten sonra dile gelmiştir. Sn. Paşinyan şunları dedi:

-Türklere ilişkin algımızı, Ruslar uydurmuştur. KGB’nin bize biçtiği dünya görüşünden kurtulmalıyız.  Biz, “Türkler, asla değişmez!” derken Türkler de Ermeniler hakkında aynı şeyleri söylüyordu. Türkiye ile Ermenistan ve Azerbaycan arasında kökleşmiş menfi algılar dış güçler tarafından şekillendirildi.

Başbakan Paşinyan’ın bu uzun konuşması da cesur, doğru ve tarîhidir. Irak ve Suriye’den sonra Ermenistan yönetimi de aklıselim çizgisine gelmiş görünüyor. Bunu, Kürt unsurların karar alıcılarından bazılarında da görüyor bazılarında ise görmek için bekliyoruz…

2071’e çıkan tarihî bir dönemeçte tarihî muvaffakiyetlere imza atmaktayız. Bu başarıların öncüleri, Cumhur İttifakı’nın iki lideri ve mesâi arkadaşlarıdır. Tek Parti Zihniyeti işbaşında olsaydı hâlâ milleti rahatsız edecek işlerle meşgul olunurdu. Bugün Türkiye’nin bir Kürtçü bölücü terör örgütü mes’elesi, FETÖ terör örgütü mes’elesi ve benzer diğer sıkıntıları varsa bunun müsebbibi; yıllar boyunca bu memlekete hizmet değil, zulmetmiş, vatandaşın değerleriyle savaşmış o zihniyetin iktidar zorbalığıdır. Bu ülkenin yıllarını ve evlâdlarını terör örgütleri çalmadan önce bu örgütlere sebep olan o zihniyet bu vatanın evlâd ve zamanlarını çaldı…

Bir milletin hayatında değil 25-30 sene, 10 sene içinde yapılan ağır yanlışların izleri bile bir asırda silinemeyebiliyor. Kötü mîrasın bedeli ağır oluyor. Bir Başvekil ve iki Bakanın idam edildiği malum kanlı darbe ve takip eden darbelerle çıkan terör, başlangıçta işlenen hata, yanlış ve zulümlerin eseridir. Bugün bir asır sonra onların tesirlerini hayatımızdan kazımaya çalışıyoruz. Bu meyanda Tek Parti Zihniyetine kanmış şanssız gençleri kurtarmak da Cumhur İttifakı’nın vazifesidir.

Cumhur İttifakı, bir parti hareketi değil, CİHÂN DEVLETİ TÜRKİYE dayanışmasıdır.

Türkiye Gazetesi