Hezârfen Ahmed Çelebi Havalimanı!..

  • GİRİŞ06.12.2025 09:49
  • GÜNCELLEME06.12.2025 09:49

Bu ülke üzerine düşünen hemen her sorumlu aydın, en azından çeyrek asırdan bu yana devrin Kürt tabanlı partisine "Türkiye partisi" olma çağrısı yapageldik…

Bu istek, en nihâyet Terörsüz Türkiye süreciyle bir buçuk yıldan bu tarafa karşılık bulmaya başladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iç cepheyi tahkim etme ihtiyacına dikkat çekti, MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli, bu gelişmeden bir ay kadar sonra 22 Ekim 2024’ten itibaren barışın teminine dair cesur çıkışlar yaptı. Olaylar hızlı gelişti. DEM Parti’den İmralı’ya istişare ziyaretleri yapıldı. Başındaki isim, örgütünün silah bırakıp kendini feshetmesini istedi. PKK, Süleymaniye’de sembolik olarak silahlarını yakarak imha etti. Meclis’te olan partilerden biri hariç tamamının vekil vermesiyle 51 kişilik milletvekili heyeti ile TBMM Başkanı Sn. Numan Kurtulmuş riyasetinde bir Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu. Bu yakınlarda bu komisyondan AK Parti, DEM ve MHP’den 3 milletvekili İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşme yaptılar. CHP, bu görüşmeye temsilci vermedi…

Ülke çapında ve hatta bölgede terör durmuş, silahlar susmuş, ölümler bitmişti. Binlerce insan kaybı ve 2 trilyon doların kül olmasından 50 yıl sonra ilk defa talih yüzümüze gülüyordu. Bunlar olurken PKK’nın İran, Irak ve Suriye kollarından yana rahatsızlık veren çıkışlar devam ediyor daha tehlikeli olanı İsrail, YPG ve Irak bölücü unsurlarına destek oluyordu.

Türkiye, iktidar, Cumhur İttifakı, DEM ve MDKD Komisyonu, Terörsüz Türkiye’yi gerçekleştirmek için ter dökerken CHP, çok sancılı bir dönem yaşıyordu. Nihayet 39. Kurultay yapıldı. Sn. Özgür Özel, yeniden genel başkan seçildi. Toplantıda dikkatler üzerindeyken ülkeyi rahatlatacak, Terörsüz Türkiye için aklı başında bir konuşma yapmak varken kalktı beş yüz bininci kere olmak üzere bir nakaratı tekrarladı:

-Atatürk’ün askeri, Cumhuriyet’in bekçisiyiz!..

Ertesi gün taraftar gazeteler bu bayat sözü manşete taşıdılar ve böylece kahramanlık vazifesi edâ edilmiş oldu. Terörün bitmesine dair, hayat pahalılığına dair, Gazze, Sudan, Doğu Türkistan, Ukrayna ve İsrail’in zalim soykırımına dair bir söz, bir fikir ve teklif yoktu…

Bu kişi merkezli ve rejim eksenli istismar nöbeti, böylece arkada kaldı.

Aradan çok az bir zaman geçmişti ki aynı genel başkan, partisinin grup toplantısındaydı. "Terörsüz Türkiye için konuşmadı!" demesinler için olsa gerek DEM Partiyi katiline âşık olmakla suçladı. Cumhur ittifakı, Kürtleri asıp-kesmiş, ama DEM Parti şimdi buna rağmen AK Parti ve MHP ile iş birliği yaparak Terörsüz Türkiye inşâsı için çalışmaktadır…

Söylediklerinin tercümesi budur…

CHP genel başkanı koca bir çam devirmiş ve bir değil 3 partiyi birden karşısına almıştı. Suçlama vahimdi; bu ithama muhatap olanlar susamazlardı. Nitekim her üç partinin genel başkanı CHP’nin sicilini pazara çıkarttılar, bu partinin yüzüne ayna tuttular. Hatırlanacağı gibi Bülent Ecevit, CHP genel başkanı olunca ısrarla "Yeni CHP" dediyse de tutuculuğa dayanamayarak kendisi gitti. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olunca O da bir süre "Yeni CHP" dedi. Ulusalcılar, kendisine "Yeni CHP’ni de al ve git!" diye kapıyı gösterdiler. Sonraki yaşadıkları ortada…

CHP’nin mazisiyle yüzleşmesi şarttır. 1923-1950 arasında yaptıkları, harf inkılabı, 3 Ali’lerin Seyyar İstiklal Mahkemesi zulümleri, şapka giymeyen on binlerce ve on binlerce insanın idam edilmesi, ezana, namaza, câmiye, dîne ve din adamına kıyılması, Kur’ân öğrenmenin jandarma dipçiğiyle önlenmesi, Türkçe’nin Ermeni Hagop Martayan’ın insafına teslim edilmesi, TDK tarifiyle Kemalizmin “Türk’ün dîni” diye telakki edilmesi. Kemalizm’in teorisyenliğinin Moiz Tekinalp adlı bir Yahudi’ye yaptırılması. Ermeni ve isminin de Hatun Sebilciyan olduğu çok yönlü olarak dile getirilen Sabiha Gökçen’in Tunceli’de 1937 yılında soykırımı aratmayacak denli Kürt katliamı yapması. 1946’da seçimlere hile karıştırması, 27 Mayıs darbesine destek vermesi… ve sayfalar dolusu kusur, hata, vebal, günah, kasıt.

Bunlar varken ve olanlar, sosyal medya pervasızlığıyla her geçen gün daha çok gün yüzüne çıkarken CHP genel başkanının yukarıdaki sözleri etmesinin akıl ve mantıkla izah edilir bir tarafı olamaz!..

"CHP devleti kurdu, Cumhuriyeti ilan etti!" asılsız sözleri, bakalım ne zaman terk edilecek ve şurada olan ve olmayan günahlar, ne zaman ikrar edilecek?

Bunları yapabilecek CHP genel başkanı lider olur.

CHP, şu dediklerimiz üzerine düşüne dururken biz gelelim Sabiha Gökçen Havalimanı ismine!

1998’de CB Süleyman Demirel tarafından hizmete açılan tesis, 2001 ve 2023’te büyütülerek daha çok yolcuya hizmet verilmeye başlandı…

Sn. Erdoğan Başbakanken CHP’nin adı geçen kadın pilot marifetiyle Tunceli’de yaptığı mezalim için devlet adına özür dilemişti...

Öyle ise icraatından özür dilenen; yaptıkları, yüz kızartan bir kişinin adı neden bir millî tesiste hâlâ yaşar?

Doğrusu bu tesisin adının, Kurtköy Havalimanı olması veya ülkeye hizmet etmiş bir insanın adının verilmesi yahut Hezârfen Ahmed Çelebi Havalimanı olmasıdır.

Bu sonuncu isim, Büyükçekmece’de bir yerde var ama çok mahcup bir vaziyette…

Rahim Er / Türkiye Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat