14 Mayıs’ta Türkiye ve dünya için “asrın seçimi” olarak ifade edebileceğimiz bir seçim yapılacak. Aday adaylığı başvuruları, temayül yoklamaları, genel merkez mülakatları bittikten sonra 9 Nisan’da tüm partiler Yüksek Seçim Kuruluna milletvekili listelerini teslim etti.

Kimin kiminle ittifak yaptığı tartışmaları, yerini hangi partinin kimi aday gösterdiği, kimi aday göstermediği tartışmasına bıraktı.

Tüm partiler için şunu söylemek yanlış olmaz. Anketler, temayül yoklamaları, genel merkez mülakatları ve sahada karşılığınızın olup olmamasının hiçbir önemi yok…

Hepsi hikâye!

Tüm partilerin genel merkezinde üç beş kişiden oluşan üst komisyon üyeleri kimi isterse onu listeye yazıyor. Listeye kimin yazılacağı, kaçıncı sırada olacağı tamamen bu komisyon üyelerinin inisiyatifinde.

Listelerde seçilecek yerden yazılanlar sonuçtan memnun.

Listede seçilemeyecek yerden girenler, dışa vurmasalar da haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar.

Listede yer alamayanlar ise “hakkımızda hayırlısı böyleymiş” ile “size oy veren sizin gibi olsun” uçurumu arasında savruluyorlar.

Partilerin içinde olan seçmen, tepki çeken isimler üzerinden eleştirilerini dile getiriyor. Partinin oylarını negatif etkileyecek isimlere açıkça tepki gösteriyorlar.

Normal seçmene gelince tüm partilerin listelerinde beğendiği isimler olduğu gibi eleştirdiği isimler de oluyor.

Bu seçmen kitlesi, geçmişte hakkında terör örgütleri bağlantısı, terör örgütlerine destek açıklamaları olan, TSK’ye “katil” diyen, terörist cenazesine giden adaylara tepki gösteriyor. CHP ve İYİ Parti’de seçilebilecek yerlerden bunu yapmış olan adaylar görüyoruz.

PKK ve FETÖ terör örgütlerine destek açıklamaları olan isimlerin CHP ve İYİ Parti’de ön sıralarda aday yapılmasına seçmen sert tepki gösteriyor.

KİM CUMHURBAŞKANI OLUR, MECLİSİ HANGİ İTTİFAK KAZANIR?

Sert ve duygusal tartışmaların gölgesinde tüm partilerin teşkilatları “asrın seçimine” startını verdi. Onlar çalışadursun.

Cumhurbaşkanı adayları belli. Milletvekili listeleri de belli olduğuna göre seçim sonucu hakkında artık ciddi tahminlerde bulunabiliriz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan, birinci turda %53-55 arası alacağı bir oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilecek!

Muharrem İnce’nin alacağı oy, Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesini engellemez. İnce, Kılıçdaroğlu’na destek verse de Erdoğan’ın tek başına alacağı %53-55 oy zaten Kılıçdaroğlu’nun işini bitiriyor.

İnce’nin oyunu %4-5 bandında bekliyorum.

Sinan Oğan’ın oy oranıysa %1-1.5 bandında kalır.

Kılıçdaroğlu’na %40-42 arası oy kalacak.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde önemli olan Cumhurbaşkanlığını kazanmak ancak Meclis çoğunluğu da önemli. Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu koruyacaktır.

Her ne kadar listelere tepki gösteren bir seçmen kitlesi olsa da bu tepki oyları ittifak partileri arasında yer değiştiriyor. Bu da MHP ve Yeniden Refah Partisi oy oranında artış getirecektir. Ancak ittifakın milletvekili sayısı olumsuz etkilenmeyecektir.

İYİ Parti oylarında önceki seçime göre önemli bir düşüş olacağını, CHP oylarında önemli bir artış olmayacağını, Yeşil Sol Parti’de (HDP) ise küçük de olsa oy gerilemesi bekliyorum.

“Asrın seçiminde” Türkiye, Türkiye Yüzyılı’na “asrın lideri” Erdoğan ile girecek!

Diriliş Postası