'Demokrasisi olmayana top bile vermezler' diyen 'top'a bakın hele!
- GİRİŞ30.09.2018 11:44
- GÜNCELLEME30.09.2018 11:44
Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’deki BM Genel Kurulu’nun ardından 3 günlük resmi ziyaret için Almanya’daydı. Söz konusu ziyarette, Berlin’de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelen Erdoğan, ayrıca Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Şansölye Angela Merkel ile de görüştü. Merkel’le ayrıca ortak bir basın toplantısı da düzenledi Cumhurbaşkanı Erdoğan.
İşbu basın toplantısında pek çok önemli konu ele alındı. Vize serbestisinden AB ile ilişkilere, FETÖ ve PKK ile mücadelede işbirliğinden mülteci sorununa kadar kritik başlıklar masaya yatırıldı. Ancak görüşmeye damga vuran olay, hiç şüphesiz Can Dündar krizi oldu.
Biliyorsunuz, Türkiye’de hakkında yakalama kararı bulunan “Can’cık”, önce Merkel ile düzenlenecek ortak basın toplantısına katılıp Erdoğan’a Türkiye’deki tutuklu gazetecilerle ilgili soru soracağını açıkladı. Hatta bunun için, kendisine Federal Basın Dairesi tarafından akreditasyon bile verildi. Türk heyeti olaya tepki gösterdi, ancak Almanlar geri adım atmayınca olay daha da büyüdü.
Herkes ne olacağını merakla beklerken, “Can’cık”ın toplantıya kısa bir süre kala yaptığı geri vitesle kriz sona erdi.
Evet, daha önce kendisine düzenlenen bir silahlı saldırı girişimi sırasında (bu mevzu da tam bir tiyatrodur ya, neyse) seken kurşunlardan kurtulmak için önce karısının, sonra da olay yerinde bulunan bir kameramanın arkasına saklanan tırsak, “Soracağım soruların Erdoğan’ı bu kadar korkutacağını tahmin edememiştim” diyerek toplantıya katılmayacağını açıkladı.
•
Anlaşılan bu “Can’cık” yine bir şeylerden korkmuş.
Korkmuş ki tükürdüğünü o “kahverengi” diliyle yalamak zorunda kalmış.
Tornistanı görüyorsunuz değil mi?
Kıvrak bir bel hareketiyle nasıl da işin içinden sıyrılıyor.
“Ortada bir diplomatik kriz alameti bulunuyor. Sanki her şey düzelecekken benim bu kararım (toplantıya katılmasından bahsediyor) her şeyi mahvedecek gibi bir algı var” deyip, aklı sıra kriz çıkmasın diye geri adım attığı imajını uyandırmaya çalışıyor.
Hazreti gören de vatan haini değil, Türkiye âşığı zanneder.
Ya hu, daha yakın bir zamanda EURO 2024’ün Türkiye’ye verilmemesi karşısında adeta zil takıp oynayarak “Demokrasisi olmayana top bile vermezler” diyen sen değil miydin?
(“Demokrasisi olmayana top bile vermezler” tespiti, pek de yanlış sayılmaz hani. Öyle ya, herhalde demokrasimiz olmadığı için(!) bu türden “top”lar, demokratik(!) Almanya tarafından sektiriliyor.)
Söyle hele kucağına oturduğun Almanya’da cumhurbaşkanı tarafından saraylarda ağırlanan saray soytarısı!
Tasmanı ellerinde tutanlar sana bu ilgiyi niçin gösteriyorlar zannediyorsun?
“Gazetecilik” kılıfı altında ülkesine ihanet edip yediği kaba pisleyen “fino”lara elbette kemik veren çok olur.
Diz kapakları, önlerinde diz çökecekleri efendilerini görünce anında karıncalanan senin gibi “top”lar, illa ki kendisini hop atıp hop tutacak birilerini bulur.
Ama iyisi mi sen yine de dikkat et. Kucaktan kucağa atılırken, yere düşmemeye çalış.
Zira yarın öbür gün süt vermemeye başladığında kapının önüne konulabilirsin.
Unutma! Seni bugün saraylarda ağırlayıp “top” noktalara çıkaranlar, işleri bittiğinde “top”un ağzına koymayı da bilirler.
Demedi deme!
YENİ AKİT GAZETESİ
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol