Şu “şehitler tepesi” meselesi…

  • GİRİŞ05.03.2020 12:13
  • GÜNCELLEME05.03.2020 12:13

Türkiye’nin, yıllardır bu coğrafyada bir ölüm-kalım savaşı verdiği yadsınamaz bir gerçek.

Özellikle son dönemlerde daha da yoğunlaştı ülkemize yönelik saldırılar.

Evet, durmuyorlar. Emperyalist ülkeler ve uşakları üzerimize gelmeyi aralıksız sürdürüyorlar.

Hedefte olan istiklalimiz ve istikbalimiz aslında. Ayaklar altına alınmak istenen haysiyetimiz ve şerefimiz.

Görüyorsunuz, sabrımız test ediliyor. Türkiye dört bir yandan kuşatılmaya, diz çöktürülmeye çalışılıyor.

Elbette bu hainliklere karşı sessiz kalacak değiliz. Kalmıyoruz da zaten.

Atılması gereken adım hangisiyse, hiç çekinmeden atıyoruz. Şer odaklarına verilmesi gereken cevabı eksiksiz bir şekilde veriyoruz.

İdlib’de geçtiğimiz günlerde başlattığımız “Bahar Kalkanı” Harekâtı, bu kararlılığımızın en büyük kanıtlarından biri.

Tabii, söz konusu harekâtlarla birlikte şehit haberleri de alıyoruz ister istemez.

Aslına bakarsanız, kahraman Mehmetçiğimizin bırakın şehit düşmesini, ayağına taş değmesini bile istemeyiz, ancak dediğimiz gibi, çetin bir mücadelenin içindeyiz. Bu mücadele esnasında şehit vermemek de pek mümkün görünmüyor.

He, dünyayı parmağının ucunda oynatan haydut ülkelere sorgusuz-sualsiz boyun eğsek rahat etmez miyiz, ederiz. Küresel sistemin oyunlarına ses çıkarmasak, büyük ihtimalle şehit de vermeyiz.

CHP’nin Türkiye tasavvuru bu yönde mesela.  Evet, Kemal Kılıçdaroğlu, işbaşına geldiklerinde “şehitler tepesi”nin boş kalacağını, yani etrafı ateş topuna dönen Türkiye’nin, Millet İttifakı iktidarında hiç şehit vermeyeceğini bizzat söylüyor.

Çok merak ettik. Acaba geçmişte görüştükleri, bugün de bir araya gelmek için can attıkları Esed mi, yoksa oy uğruna oyuncağı oldukları PKK mı CHP Genel Başkanı’na bu garantiyi verdi?

Bay Kemal’i bu kadar rahat konuşmaya sevk eden ne? “Bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak” ifadesinin arka planında hangi dürtü yatıyor?

Kılıçdaroğlu’na “Terör örgütü değil, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” diyerek sahip çıktığı YPG mi söz verdi, CHP’lilerin koşa koşa cenaze törenlerine gittiği DHKP/C’liler mi?

Lütfen bir açıklık getirsin. Kemal Bey DEAŞ’tan mı torpilli, yoksa genel başkanlık koltuğunu borçlu olduğu FETÖ’den mi?

Bize göre bu saydığımız terör örgütlerinin hepsinden torpilli Kılıçdaroğlu. Öyle olduğu içindir ki, açık açık “İdareyi biz ele alırsak, Türkiye’yi altın tepsi içerisinde akbabalara teslim edeceğiz” diyor.

Kendisini başa getirmek isteyen çevrelere, şimdiden “Suya-sabuna kesinlikle karışmayacağız. Bize verdiğiniz bütün talimatları harfiyen yerine getireceğiz” taahhüdünde bulunuyor.

Şurası net ki, “Bizim iktidarımızda ‘şehitler tepesi’ boş kalacak” demek, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne göz dikmiş olan tüm mütecavizlere “Alın bu ülkeyi tepe tepe kullanın” demektir. Birliğimize ve dirliğimize savaş açan alçaklara ülkemizi tepeden tırnağa şekillendirmek için imkan ve cesaret vermektir.

Şehitler tepesinin boş kalması, namusumuzu, şerefimizi, ezanımızı, bayrağımızı, dinimizi, imanımızı, kısacası bütün kutsallarımızı soysuzlar çetesine peşkeş çekip, tepemize binmelerine müsaade etmektir.

CHP’nin “tepeden inme” genel başkanı, “şehitler tepesi”nin ne anlama geldiğinin idrakine bir an önce varsa iyi eder.

“Şehitler tepesi” öylesine bir tepe değildir.

Halka tepeden bakan Bay Kemal aklını başına toplasın, milletin tepesini attırmasın.

Rasim Bolbol / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat