CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun geçtiğimiz günlerde Taksim Toplantıları’nda yaptığı konuşmada “Atatürk” yerine “Gazi Mustafa Kemal” ifadesini kullanması, büyük bir tartışmanın da fitilini ateşledi bildiğiniz üzere. 

 

Görüyorsunuz, günlerdir birileri aynı konu üzerinde tepinip duruyor. Elbette bu arada CHP içerisinde başlayan “isyan” da gitgide büyüyor. 

Oysa bize göre tartışılmayı pek de hak eden bir husus değil bu. Zira ortada kişisel bir tercih var.

 

Öyle ya, eleştiri oklarının hedefindeki kişi “Yıllardır ‘Atatürk’ yerine ‘Gazi Mustafa Kemal’ diyorum. Bunu, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum” diyor her şeyden önce. 

Üstelik Kaftancıoğlu “Atatürk” dese ne olur, “Gazi Mustafa Kemal” dese ne olur? Ortalığı böylesine ayağa kaldırmayı gerektiren bir mevzu mu bu? Hele hele CHP içinden çok sayıda etkili ismin çıkıp 

“Bu kadının Atatürk’ün kurduğu partide işi yok” diyerek il başkanlarının istifasını istemesi de ne demek?

“Atatürk hassasiyeti” gözlerimizi yaşartan bu “ağır top”ların CHP “Kandil’in partisi”ne çevrilirken de aynı duyarlılığı göstermesini beklerdik biz halbuki.

Kaftancıoğlu, halihazırda oturduğu koltuğa paraşütle inmedi ki. 

Bugün “Atatürk diyemeyen il başkanına ders verilmemesi ayıbımızdır” diye kükreyen sizler seçtiniz onu nihayetinde. 

Nereden geldiğine, geçmişine falan hiç bakmadınız.

O yüzden, şimdilerde nasırınıza basılmışçasına ayağa fırlamanızın hiçbir inandırıcılığı yok bizim nazarımızda.

Siz samimiyet testini, Canan Kaftancıoğlu, “Ermenilere soykırım yapıldı” diye höykürdüğünde kaybettiniz. Şanlı bir milleti ithamların en aşağılığıyla lekelemeye çalışan edepsize “Boş boş konuşma. Otur oturduğun yere” dahi diyemediniz.

Bugün tefe koyduğunuz terör sevici, Türk devletinin seri katil olduğu iftirasını attı, ama siz sustunuz.

PKK’nın kurucularından Sakine Cansız etkisiz hale getirildiğinde “vahşice bir cinayet” ifadesini kullandı, lakin siz kafanızı kuma gömdünüz. “Devrimci” olarak nitelendirdiği Cansız’ın ölümüyle birlikte insanlığın da öldüğünü söyledi, siz üç maymunu oynadınız.

Tüm bunlar yaşanırken dut yemiş bülbüle dönenlerin, şimdi kalkıp “Mustafa Kemal’e niye ‘Atatürk’ denilmiyor? Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, yüce önderimize dil uzatmaya kalkanlara karşı canımızı siper edeceğiz” demesi tam anlamıyla ikiyüzlülüktür. 

Söylesenize,
“Kim şehit olmak istiyorsa gitsin olsun” diyerek şehitlerimizle ve şehadet kavramıyla o kıt aklınca alay eden haysiyetsizi en üst makamlara getirirken utanmadınız da şimdi mi yüzünüz kızardı?

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında FETÖ’cü alçaklara göğüslerini siper eden kahraman vatandaşlarımıza, “kafa kesen DEAŞ teröristi” muamelesi yapıldığında lal-ü ebkem kesilen diliniz yeni mi açılmaya başladı?

Cevap verin hele!

Canan Kaftancıoğlu’ndan beklentiniz ne sizin?

“İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin. Boşuna namaz kılmayın, cennette boş yer kalmadı” diye tweet’ler atan bir ateiste, seçimler yaklaşıyor diye ellerini semaya kaldırtıp dua ettirdiniz zaten. Hanımefendiyi(!), kişi başına çeyrek domuzun tüketildiği masalardan kaldırıp iftar sofralarına da oturttunuz.

Ee, daha ne istiyorsunuz?

Dini istismar ettiği yetmedi, bir de sizin gibi Atatürk’ü mü istismar etsin kadıncağız(!) yani? 

***

Öyle gözüküyor ki, bu iş burada bitmeyecek. Dolayısıyla önümüzdeki günler ilginç gelişmelere gebe olabilir. Hatta CHP’de Kaftancıoğlu ismi üzerinden bir “iç hesaplaşma” bile yaşanabilir. 

Ne diyelim, yiyin birbirinizi, ete para vermeyin. 

Yeni Akit