Ünal Çeviköz kimin 'elçi'si?

  • GİRİŞ01.10.2020 11:26
  • GÜNCELLEME01.10.2020 11:29

Eleman emekli büyükelçi ya, eski mesleğini bir türlü bırakamıyor. “Elçiye zeval olmaz” sözünden hareketle, sürekli Türkiye düşmanı ülkelerin tezlerini dillendiriyor.

 

 

Malumlarınız olduğu üzere, hazret geçtiğimiz günlerde yine sahneye çıktı.

Türkiye’nin Azerbaycan’a silah, çatışma bölgesine de cihatçı gruplar gönderdiğini iddia ederek bir defa daha tıynetinin gereğini yerine getirdi.

 

 

Evet, sizin de tahmin ettiğiniz gibi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’den bahsediyoruz.

Merak etmiyor değiliz hakikaten. Eski büyükelçi Çeviköz, Ermenistan’ın elçiliğine atandı da bizim mi haberimiz olmadı acaba?

Öyle ya, “Söylentilere göre Türkiye Azerbaycan’a cihatçı gruplar göndermiş” demek ne demek Allah aşkına? Siz kulağınıza gelen her söylentiyi Türkiye aleyhtarı propagandaya dönüştürmekle mi memursunuz monşer Çeviköz?

Nedir bu ecnebi seviciliğinizin sebebi sizin?

Deyiverin hele! Niye devamlı Türkiye karşıtlarının safında yer tutuyorsunuz?

Şimdilerde Ermenistan’a destek anlamına gelen sözlerinizin çarpıtıldığından dem vuruyorsunuz ama, inanın bu hiç de inandırıcı değil Ünal Bey.

Zira daha önce de pek çok vukuatınıza şahit olduk biz sizin. 

Genel başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da PKK yandaşı milletvekilleriyle bir araya gelip fotoğraf çektirmesini eleştirenleri “diplomatik nezaketsizlik”le itham eden siz değil miydiniz mesela?

Cevap verin Mister Çeviköz!

Sizin “diplomasi”den anladığınız bu mu?

Afrin’de olmamızı, Akdeniz’de doğalgaz aramamızı hazmedemeyen Avrupa Parlamentosu’nu değil, AK Part’iyi suçlamak mıdır diplomasi size göre?

Ya da ülkemizin FETÖ ve PKK’ya karşı yürüttüğü haklı mücadeleyi hedef alan, Kıbrıs politikamızı yerden yere vuranları baştacı etmek midir nezaket?..

Elçiliğiniz “büyük” olabilir, fakat şunu iyi bilin ki bu milletin gözündeki değeriniz toz zerresi kadar “küçük” Bay Çeviköz.   

Çünkü PYD’yi “siyasi bir oluşum” olarak nitelendirip “Suriyeli Kürtlerin temsilcisi” şeklinde lanse edecek kadar zıvanadan çıkmış birisiniz siz.

Sınır güvenliğimizi sağlamak, Mehmetçiğimizi tehdit eden unsurları ortadan kaldırmak ve bölgedeki teröristleri temizleyip Suriye halkını refaha kavuşturmak için başlattığımız harekâtlara itiraz edip “Bu harekâtlar için önce ABD ile ciddi müzakere yapmamız lazım. Böyle birden bire ’Yarın geliyoruz’ şeklinde yapılan operasyonların meşruiyeti olmaz” dediğiniz günleri daha unutmadık.

Batı putçuluğunu bırakın lütfen.

Bugün, Azerbaycan ve Türkiye aleyhindeki ifadelerinizin çarpıtıldığını söyleyerek, “Ben her zaman ülkemizin menfaatlerini savundum” diyorsunuz, lakin sizin bu ülkenin menfaatlerini müdafaa ettiğinizi hiç görmedik biz.

Suriyelilileri evlerine döndürecek güvenli bölge projesine “Amerika’nın hoşuna gitmeyeceği” gerekçesiyle itirazda bulunmanız… 

Binlerce kilometre öteden gelerek Suriye’de her türlü naneyi yiyen devletlere çıtınızı çıkarmayıp, Türkiye’nin yanıbaşında bulunan bu ülkedeki varlığına laf etmeniz sizin ne mal olduğunuzu gözler önüne seriyor zaten.

Türkiye’nin milli menfaatlerini değil, bütün hücrelerinizle bağlı olduğunuz mihrakların çıkarlarını savunmayı ne vakit bırakacaksınız Bay Çeviköz? 

Bir de utanmadan devlet terbiyesi ve geleneğinden bahsediyorsunuz.

Bırakın laga-luga yapmayı!

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de karaya oturduğunu savunup, mezkur sorunu aşmak için İsrail’i adres gösteren…

S-400 hava savunma sistemleri için “Kesinlikle almayalım. Alırsak da çalıştırmayıp hangara koyalım” önerisinde bulunan…

Libya’daki askeri varlığımızı “çizgiyi aşmak” şeklinde tanımlayıp, bu ülkede olmamızın uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini iddia eden biri olarak devlet terbiyesi ve geleneğinden bahsetmek size düşmez.

Rasim Bolbol / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat