PKK destekçisi doktorların önlükleri beyaz, fakat vicdanları kapkara

  • GİRİŞ08.10.2020 12:02
  • GÜNCELLEME08.10.2020 12:04

 

 

 

Ne güzel değil mi?

 

 

Kendileri her haltı yiyorlar, ama en ufak bir tepkiye tahammül edemeyip, nasırlarına basılmışçasına ayağa fırlıyorlar.

Fazla söze gerek yok. “Kürt halkının temsilcisi Apo’dur” diyen önlüklü terör yandaşlarının, PKK’nın propaganda bülteni Özgür Gündem gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Korur Fincancı’yı “birlik” adı verdikleri fesat yuvasına başkan seçmeleri neyin ne olduğunu göstermeye fazlasıyla yetiyor.

Çok açık ki, “Fincancı” katırlarını ürkütmek istemiyor bu doktorlar. Terör örgütlerinin hoşuna gitmeyecek hiçbir işe imza atmamaları bu yüzden.

Unutmayın! 

2014’te Öcalan’la görüşen HDP’li heyetin cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiği Şebnem Korur, ancak teröristleri korur. 

Ve yine unutmayın ki, bebek katilinin sağlık sorunları ile yakından ilgilenenler, Türk milletine derman olamaz.

Kimse bizden önlükleri beyaz, fakat vicdanları kapkara bu sözde doktorlara saygı göstermemizi beklemesin.

Bize göre, onların adıyla yan yana gelecek kelime “saygı” değil, “kaygı”dır.

Sırf hükümete zarar gelsin diye, Kovid-19 hastalarına bile bakmayan mahut eşhastan kaygı duymayacağız da kimden kaygı duyacağız hem?

Dedik ya, eli öpülesilerin yanında, maalesef böylesi yüzüne tükürülesi doktorlar da var bu ülkede. Onlar, aslında doktorluğu kirli emellerini gizlemek için maske olarak kullanıyorlar.

Diğer pek çok meslekte de gördük bunun örneklerini.

Cezaevlerinde bulunan ve gazeteci olduğu iddia edilen kimi isimler gerçekte gazeteci falan değildi mesela.

Hatırlayın, bazıları polis şehit etmişti, bazıları da bomba düzeneği hazırlamıştı onların. 

Aralarında karakol bombalayanlar da vardı, banka şubesi soyanlar da.

Yani, nasıl ki her sakallı hoca değilse, aynı şekilde her beyaz önlüklü de doktor değildir.

PKK Güneydoğu’da hastaneleri bombalarken, doktorları kaçırırken, ambulansları tararken tek ses etmeyenlerin gerçek mesleği asla tabiplik olamaz.

Bölücü örgüt genç-yaşlı, asker-sivil demeden binlerce insanımızın kanına girerken kıllarını kıpırdatmayanların yaptığına “tababet” değil, denilse denilse “ihanet” denir. 

Adlarında “Türk” ve “Tabip” kelimeleri geçmesine rağmen Türklükle de tabiplikle de zerre ilgisi olmayanların kimlere hizmet ettiği şüpheye yer bırakmayacak şekilde meydanda.

Vatanperver bir doktora gitseler, alacakları teşhis de belli: “Kansızlık”.

İyisi mi, “ihanet”i bırakın da “tababet” yapın biraz.

Rasim Bolbol / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat