PKK’nın ateşine benzin döküyorlar

  • GİRİŞ15.10.2020 12:15
  • GÜNCELLEME15.10.2020 12:15

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer’in HDP’ye olan diyet borcu bitmemiş anlaşılan.

Neden mi?

“Ormanları yakan PKK’yı niçin kınamadınız?” sorusuna “Bu neye yarayacak” cevabını vermiş de ondan. 

Peki şaşırdık mı buna?

Elbette hayır.

Nihayetinde Belediye Meclisi’nde PKK’nın kınanması ve şehit ailelerine yardım önergesini reddettiren biri var karşımızda. 

Bölücüleri işe almakta bir an dahi tereddüt etmeyen bu eleman PKK’yı tabii ki lanetlemez.

O, durmadan eyalet sistemi arzusunu dile getirir ancak. Ya da terör örgütüne militan kazandırmaktan başka işe yaramayan HDP’li belediyeleri “kardeş” olarak nitelendirir bıkmadan.  

Tunç Soyer’in sicilinin fazlasıyla kabarık olduğu su götürmez bir gerçek.

“Zaman ve Samanyolu’na yapılan baskınları bütün kalbimle protesto ediyorum” diyerek FETÖ’ye kol kanat germesi, İzmir için ayrı bir bayrak ve para birimi önererek “özerk devlet” hevesini gözler önüne sermesi, bu bozuk sicilinin kanıtı zaten. 

Neymiş, her gün “PKK kahrolsun” diye güne başlasak, neye yarayacakmış? Birbirimize sürekli bunu söyleyerek neyi kanıtlamış olacakmışız?

Bu sözlerin HDP/PKK ile ters düşmemek için sarf edildiği aşikâr. Lakin Soyer, sadece HDP/PKK ile zıtlaşmamaya çalışmıyor; aynı zamanda resmen ve alenen kraldan fazla kralcılık yapıyor.

Öyle ya, terör örgütü bile “Ormanları biz yaktık” diyor, ama bu herifçioğlu, söz konusu itirafa rağmen kulağının üzerine yatmayı tercih ediyor.

Yahu tamam, sen PKK’nın kahrolması gerektiğini her gün söyleme. Bölücü örgütü tek bir kez lanetle, biz ona da razıyız.

Fakat yapmıyorsun bunu. Bebek katillerini bir defa bile eleştirmiyorsun.

Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür Allah aşkına?

“Hükümet ormanlık alanları imara açıyor” şeklindeki yalan haberler üzerinden AK Parti’ye demediğini bırakmıyorsun, ancak orman yangınlarının gerçek failleriyle alakalı ağzını dahi açmıyorsun.   

Kaz Dağları için yoğun bir mücadele vererek hükümete yönelik karalama kampanyaları yapıyorsun, fakat ciğerlerimizi yakan PKK’yı kınamayı gereksiz görüyorsun.

Bir değil, iki değil bu. 

Yediğin haltların haddi hesabı yok.

Biz yazmaktan bıktık, sen Türkiye düşmanlarının peşine takılmaktan bıkmadın.  

HDP’li belediyelere kayyım atanmasına “darbe” diyen sensin, terörle iltisakları nedeniyle memurluktan atılan kamu görevlilerine iş vereceğini açıklayan da...

Devirdiğin çamlar orman oldu artık.

Kâh hendek kazan terör yancılarına “Yanınızda olamadığım için üzgünüm” diye mesajlar gönderiyorsun, kâh Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkması gerektiğini ima edip, “Doğu Akdeniz’de ne işimiz var” şeklinde zırvalıyorsun.

Söylesene Tunç! 

Tüm bu üzerine vazife olmayan konularda görüş beyan etmene karşın, son bir yıl içerisinde milyonlarca ağacı sabotajlar sonucu yakan doğa düşmanı terör örgütü için de çıkıp iki kelam etmek çok mu zor?

HDP’nin İzmir’de yaptığı mitinge katılarak “Sizin gücünüzü artırmak için elimden gelen desteği vereceğim” taahhüdünde bulunmuştun ya hani, işte tıpkı onun gibi artık millete de bir “taahhüt” vermek zorundasın Tunç Soyer. PKK’nın siyasi kanadı HDP sayesinde belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunu kabul edip, “Bundan böyle Türkiye’nin hasımlarıyla arama mesafe koyacağım” demek durumundasın.

Bu işin başka yolu yok. 

Unutma ki, susan her kim ise bu sabotajların arkasındadır! Ormanlarımız yanarken PKK’yı kınayamayanlar da bizim nazarımızda seçilmiş başkanlar değil, atanmış taşeronlardır. 

Yeniakit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat