Sancılanma sürecinin uzadığı besbelli

  • GİRİŞ20.11.2009 15:21
  • GÜNCELLEME20.11.2009 15:21

 Her insan ve kurum hayata/olaylara kendisi açısından bakma hatasına devam ediyor. Varsa da yoksa da haklılığımız bizi diğerlerini görmekten, onları anlamaktan uzaklaştırıyor.

Değerlerimiz ters yüz olmuş. En güvenilir kurumlarımız şimdilerde kendi ülkelerine ihanet ettiklerine dair planlarla anılıyorlar. Adaleti sağlamakla yükümlü olanlar artık güvenirliklerini iyice yitirmeye başladılar. Halkı iyileştirmekle yükümlü hekimlerin onları zehirlediklerini bir düşünün. Aynı şey.

Bazı kararlar ilk kez hapishanelerde pek çok insanın gereksiz yere yatmakta olduğunu düşündürmeye başladı. Memur olduğu için ve adresi bellidir diye ağır suçlardan yargılananların salıverilmeleri insanlarda derin bir öz yıkım ve güvensizlik hissinin oluşmasına zemin hazırladı.  

Asli görevimizi yapmadığımız gibi sanki tam tersini yapmakta bir beis görmüyor gibiyiz. Dünya ülkelerinde bu durumlara rastlanmazken ülkemizde her alanda yaşanıyor olması ve bu durumu iyice kanıksayarak içimize sindirişimiz bizi anlaşılması güç bir ülke haline dönüştürüyor.

Sonra bizi neden AB’ye almıyorlar diye dövünüyoruz. Dışarıdan bakanlara nasıl göründüğümüzün farkında değiliz. Tüm bu anormalliklerimizi görmüyor ve sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi kendimizi beğeniyoruz. Tutulacak bir yanımız yok oysa. Her yanımız sapır sapır, lime lime dökülüyor.

Avrupa; Amerika ve dünyanın hemen her ülkesinde özgürlükleri, demokratikleşmeyi muhalefet partileri isterken biz de iktidar partisi istiyor. Binlerce insanın canına mal olmuş Kürt Sorunu konusunda iyi niyetiyle mücadele eden yine iktidar. Ayağına taş koymaya çalışan ise nedense muhalefet partileri oluyor.

Adalet, sağlık ve diğer pek çok önemli ana konuda muhalefetin yapıcı ve olumlu eleştiriler yapması gerekirken hiçbir yapıcı eleştiri ve öneri getiremeyen yapılan her şeyi eleştirme hatasına düşen alternatif üretme basireti ve gücünden yoksun bir muhalefet insanlara maalesef gelecek vaat edemiyor.

Muhalefetsiz ülke olmanın acısını hepimiz çekiyoruz. Domuz gribi aşısını yaptırdığımız için kendimizi eleştiriyoruz. Ülkesinin insanlarını düşündüğü için bir Bakan suçlanıyor. Milyonlarca dolar masraf yaparak ülkesine bu aşıyı temin eden Hükümet bir türlü kendisini haklı ve makul gösteremiyor. Bizlerde olanları şaşkınlıkla izliyoruz.

Sancılanma sürecinin uzadığı besbelli. İktidar istediği değişimleri bir türlü yapamıyor.Halkın gözüne muktedir değilmiş gibi görünüyor. Sancılanmanın acısını artık çekmek istemiyoruz.Sihirli bir değneğe ihtiyacımız var. Dokunduğunda her şeyi değiştirecek, bizleri iyileştirecek bir sihirli değnek. Sancılanma sürecini geçip artık doğumu görmek istiyoruz.

Zira bu ülke ve dünya insanlığının Türklerin bu doğumunu görmeye çok ihtiyaçları var. Az kaldı ama. Sancının şiddetinden belli oluyor. Nur topu gibi bir bebek doğacak, adil olmayan tüm uygulamaların ortadan kalkmasını sağlayarak. O bebeği kendi çocuğumuz doğacak gibi heyecan ve sabırsızlıkla bekliyoruz. 

Recai YAHYAOĞLU /  Haber7
dryahyaoglu@hotmail.com

Yorumlar1

  • Dobra Dobra 14 yıl önce Şikayet Et
    asagidaki yorumcuya hatirlatma. olaylarin dederinine inmezde böyle ilkokul talebeleri gibi sana yalan yanlis ögretilenleri tekrarlarsan ya cahil oldugun ortaya cikar yada bilerek görmezden gelerek birilerinin tetikciligini yapigin anlasilir bence sen ikinci sikdan birisin ama unutma bu vatani seven insanlar artik aktiv durumdalar ve pislikleri temizliyorlar senin gibiler istemesede, 12 eylül darbesini ABD istegi ile oldugunu sagir sultan bile duydu simdi olan ise Türkiyedeki Wasingtonun ve israilin tasfiyesidir bu böyle biline...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat