İlaç fiyatlarında büyük bir indirim oluyor da ondan. Peki bu gerçek neden mi? Hayır. Öyle olsaydı şimdi eczane kepenkleri kapalı olmazdı. O neden sadece bir bahane. Çünkü o nedene kadar öyle bir süreç yaşandı ki eczacılarda artık bıçak fena halde kemiğe dayandı.

Taraflardan Hükümet kanadının bir numaralı temsilcisi olayı yorumlarken bu grevin hala neden yapıldığına anlam veremediğini itiraf ediyor. Bakan Ömer Dinçer fiyatlardaki azalmanın ellerindeki protokole göre ilaç sanayi tarafından ödeneceğini ifade ediyor...Yani bu şu oluyor. Eczaneler sadece aradaki indirim farklarından kaynaklanan %1,5 luk bir zarara uğrayacak. Fakat buna rağmen eylem oluyor.

Hükümetin Yaklaşımı: Hükümet daha önceden planlandığı üzere AB kriterlerini ülkemizde oluşturmaya ve referans olarak alınan birkaç Avrupa ülkesindeki ilaç fiyatlarına göre ilaçların fiyatlarını belirlemeye çalışıyor. Bu gayet doğru ve makul bir yaklaşım. Bakıldığında Hükümetin çok da fazla haksız olmadığı görülüyor.

Hükümet haliyle Avrupa ülkelerindeki fiyatlardan fazla para ödeyerek vatandaşının ilaç almasını istemiyor. Asıl ilaç tedarikçisi kendisi olduğu için vatandaşlarının ilaçlarını temin etme noktasında eczacılardan kar paylarının kısmen azaltılmasını istiyor. Olaya bu açıdan bakıldığında Hükümetin vatandaşlarının lehine davranmakta olduğu söylenebilir.

Eczacıların Yaklaşımı: Eczacılar da haklı.Çünkü artık tek tek kapanacaklarına topluca kapanıp eylem yaparak geniş kitlelerin kendi sorunlarından haberdar olmalarını istiyorlar. Hükümete bir bakıma göz dağı vermenin çabasını yaşıyorlar. Asıl önemlisi 2010 yılında çok ciddi eylemler yaparak sistemin tamamen tıkanmasına neden olacaklarını ifade ediyorlar.Yaparla mı? Hiç şüpheniz olmasın bal gibi yaparlar.

Eczacılar bunalımdalar. Çünkü yıllarca okuyup çabalamalarının boş yere olduğunu düşünmeye başladılar.İlaç fiyatlarında yüzde ellileri aşacak bu indirimin kendilerini iflasa sürükleyeceğini haykırmaya çalışıyorlar. Masraflar aynı kalıyor fakat cirolar azalıyor. Nakit para eczane kasalarında artık yok.Kiralar, personel maaşları, vergiler, stopajlar ve diğer giderler artarken gelirler ciddi bir düşüş yaşamaya başlamış durumda. Gelir gider dengesini düzenlemek ve sonrasında para kazanmak artık iyice zorlaşmış durumda.

İlaç Sektörünün Yaklaşımı: Kusura bakmasınlar ama şimdiye kadar ülkemizden ilaç sektörünün ne kadar da çok para kazanmakta olduğunu daha iyi anlamış olduk. AB süreci ve ilaç fiyatlarının referans ülkelere göre belirlenmeye başlaması gözümüzün açılmasına neden oldu. Meğerse geçmiş yılların iktidarları ilaç sektörü temsilcilerine ne kadar da çok para kazandırmışlar.

Hekimlerin, eczacıların gezilere, konferanslara ve daha pek çok gayri meşru yerlere götürülerek yazacakları ilaçlara göre ödüllendirilmelerini şimdi pek çok insan daha iyi anlıyor. Eşantiyonların bolca vatandaşın ve devletin kesesinden alınan paralarla nasıl da çarçur edildiğini gayet net ortaya saçılıyor. Şimdi ilaç şirketleri geçmişteki günahlarını kapatmak ve iyice iflas etmemek için son derece makul ve mantıklı konuşarak Hükümetten yana kararlara destek veriyorlar. Aslında onların da Hükümeti sevdiği falan yok.Şimdi devir hesap devri.Böyle konuşmak zorundalar.

Fakat artık onlar içinde iş zorlaşmış durumda. Artık eskisi gibi fazla eşantiyon dağıtamayacaklar. Bol keseden konferanslar düzenleyerek hekimleri ve eczacıları manipüle edemeyecekler.Kazançları iyice azaldı.İlaç sektöründe de iş verenler pek çok işçi çıkarabilir ve hatta ilaç mümessillerinin çoğu işini kaybedebilir.Bu durum pek çok insanı mağdur edecektir. Hiçbir sektörün ve çalışanın mağdur olmasını kuşkusuz isteyemeyiz.

Vatandaşın Yaklaşımı: Vatandaş ilaç fiyatları düşsün de ilaçlarımı ondan sonra alayımın derdinde.O da kendince haklı.İlaç fiyatlarının azalacak olması ve verdikleri yüzdeye göre kılı kırk yararak harcamalarını yapmaya çalışıyorlar.

Küresel kriz ne yazık ki bizi teğet geçmediği gibi iki seksen bir doksan uzatıp yere çarpmış durumda.Hükümet ilaç fiyatlarını da düşürse, başka şeylerde yapsa gelecek seçimlerde alacağı oylar eskisi gibi olmayacaktır.Hekimlerden ve eczacılardan bundan sonra oy alması neredeyse imkansız hale gelmiştir.İşin enteresan yanı millet işsizlikten kırılırken hekimler ve eczacılar çok çalışmaktan kırılmış durumdadırlar.Ne kadar hayret verici ve garip bir durum.Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur herhalde.

İşsizlik insanların canını bezdirmiştir.Onlar da bu süreçte kabahatlidirler aslında.Neden mi? Açıklayayım efendim.Hükümetin sağlıktaki reformuna bu milletin gösterdiği tepki sağlıklı ve normal bir tepki değildi.Bol bulunca bulanıyoruz.Hak ettiğimizden daha fazlasını talep ediyoruz.Bu süreçte her insan ilaç müptelası oldu.Evlerin dolapları, komidinleri kullanılmayan ilaçlarla doldu.Satılan ilaçların kaçta kaçının kullanıldığı bir araştırmayla tespit edilse dünyanın en müsrif milleti biz çıkarız.

Vatandaş ucuzluğa ve hatta bedavacılığa çok alıştı.Aynı gün nasılsa bedava diyerek birkaç sağlık kuruluşuna giderek muayene oldu ve farklı reçeteler yazdırdı.Bu yasalar ilk çıktığında aklı başında olanlar vay bu ülkenin haline dediler..Çünkü akıl sahipleri için cumanın geleceği perşembeden belli olmuştu.Böylesine reformların ülkemizin insan kalitesine genel manada bol geleceği belliydi.

Eylemin Anlamı: Eylem bıçağın kemiğe dayandığının resmidir.Haklıdır haksızdır ayrıdır.Ona biz karar veremeyiz.Fakat eczacılar için artık yolun sonu görünmeye başlamıştır.Bu süreçte geri adım atmaları mümkün değildir.

Hemen şimdi aklıma şu düşünceler de geliverdi. Avrupa’da ilaç satan eczacılar bu fiyatlarla satıyor ve para kazanıyorlarsa neden benim ülkemde eczacılar para kazanamasınlar? Biraz olayı dramatize ediyor, duygusallaştırıyor ve ideolojik bir kimliğe mi büründürüyoruz yoksa.Hayır hayır ideolojik değil.Çünkü tanıyıp bildiğimiz ve Hükümete oy vermiş hemen her eczacı oy verdiğine vallahi bin pişman.Bunu arkadaşlarımız ve yakın çevremizden gözlemleyebiliyoruz.

Eczacılar hekimler gibi değildir.Bir zamanlar parayla oynadıkları için gözleri açıktır.Hekimler devletin memuru olduklarından bir şekilde eczacılar gibi radikal kararlar alıp eylem yapma konusunda daha çekimserdirler.Fakat eylem yaparak ve ülkede kaos çıkararak bir yere varmak da mümkün değildir.Hepimiz sağ duyuya sahip olarak öncelikle sakin olmaya ve aklı selim düşünmeye mecburuz.

İşin özeti Hükümet çok haksız değildir.Belki üslubu yanlış olabilir...Sağlıkta reformlarla birlikte eczacıların iyice yorulup sıkılmaları her şeyin peşi sıra birbirini takip etmesi onların iyice çileden çıkmasına neden olmuştur.Hekimlerin de çilede çıkma konusunda eczacılardan bir farkı da yoktur.Şu anda bunun tam farkında değil belki hükümet fakat tam gün yasasından sonra ortalık iyiden iyiye karışacaktır.

2010 yılının hepimizce zor geçeceği şimdiden söylenebilir. İyimser olmak için fazla bir nedenimiz maalesef yok.Keşke çok neden olsa da bunları teker teker sıralayabilsek.Geleceğe çok daha pozitif bakabilme gücü geliştirebilsek. Bu süreçte sabretmeli, olabildiğince toleranslı davranarak empati yeteneğimizi arttırmalı ve riskli ticari hamlelerden uzaklaşmalıyız.Hepimiz işimizi adaletli ve sabırla sürdürmeliyiz. Bu ülke güçlüdür. Bu süreç geçecektir. Belki yakın gelecekte hiç birimizin şimdiden tahmin etmediği çok güzel gelişmeler olabilir.

Ne diyelim son söz olarak Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Dr.Recai YAHYAOĞLU / Haber 7
www.tamtip.com