ABD-AB destekli proje, hayli eskilere dayanır…

Hatırlayın, 2015’te Ahmet Hakan CNN Türk’teki Tarafsız Bölge’sinde eline saz vererek desteklemişti projeyi…

Sonrasında Demirtaş’tan halk kahramanı çıkarma projesinden pişmanlığını anlattığı yazısında;

“Zannettik ki Selahattin Demirtaş muazzam iş yapacak, yumruklarını sıkıp dağdakilere, “Hop!” diyecek. “Artık kan yok” diyecek. “Katliam varsa yollarımız ayrılır!” diyecek. “Bomba varsa ben yokum!” diyecek. Fakat heyhat! Selahattin Demirtaş bunları söylemedi, söyleyemedi. Ve tarihin kendisine ikram ettiği, “geleceğin lideri olma” şansını elinin tersiyle itti. Hendek olaylarında, Kobani olaylarında, kötü sınav verdi. Dağa meydan okuyacağına teslim oldu.” demişti.

Seçimlere 10 gün kala başlattığı mesaj kampanyasıyla Demirtaş, eli kanlı kostümünü hücre duvarına asarak, gazetecilere gönderdiği not kâğıtlarıyla kısa süreliğine, ‘barış, kardeşlik, demokrasi, eşitlik, birlikte ‘yaşam’, özgürlük…’ edebiyatını içeriden çıkabilme ümidine meze yapıyor…

Görebildiğim kadarıyla mesajı, Erdal Güven, Nevşin Mengü, Murat Sabuncu, İrfan Aktan, Cüneyt Özdemir’e ulaşmış…

Mesajı alanlar Katil'den Halk Kahramanı Çıkarma Projesi’ne gönülden destek vererek sosyal medya hesaplarını projenin kullanımına sunmuşlar.

Biz şimdi terörü öven, teröristi destekleyen o sebeple hapis yatan eli kanlı birinin mesajını paylaşan gazeteci takımına ne desek boş…

Soralım, sorarak tarihe not düşelim;

Demirtaş terörle arasına mesafe koydu mu?

Koymadı…

Yumruklarını sıkıp dağdakilere ‘Hop!’ diye haykırdı mı?

Haykırmadı…

‘Artık kan yok, katliam varsa yollarımız ayrılır, bomba varsa ben yokum’ diyebildi mi?

Diyemedi…

Kobani bahanesiyle sokağa döktüğü teröristlerin vahşice, acımadan katlettiği Yasin Börü hakkında tek kelam etti mi?

Etmedi…

Hendek olayları sırasında sarf ettiği, "Halkımızı görkemli direnişi sahiplenmeye çağırıyorum" sözlerinden pişmanlık duyan cümlesi var mı?

Yok…

Bakın, ‘içeriden’ mesajlarına devam ediyor;

“Demokrasi, adalet, huzur, refah, barış varsa Türkiye büyük ve güçlüdür. Türk-Kürt, Alevi-Sünni el ele vermişse, Edirne-Hakkâri gönülden sarılmışsa Türkiye büyük ve güçlüdür.  Kavga zamanı değil, kardeşlik zamanıdır.”

Kılıçdaroğlu’nun “Demirtaş’ı hapisten çıkaracağım…” vaadinin sabırsız bekleyişini, cümle aralarında, bütün tuşlara aynı anda basarken heyecanla titreyen ellerinde görebiliyoruz.

Çıkar çıkmaz Kandil’e koşacak, gerilla kamuflajını giyip keleşi eline alarak, ‘Emir ve görüşlerinize hazırım…” tekmili verecek.

Hemen sonra, ‘Başkan Apo Heykeli dikim işi ihalesi’ hazırlıklarına başlayacak…

Sonra, Türkiye doğal gaza, petrole, yeraltı zenginlerine ulaşamasın diye ABD’nin bölgedeki karargâhlarında çizdiği Medya Savunma Alanlarına muhafız olarak yerleştirdiği PKK, YPG, PYD, KCK terörist seviciliğine devam edecek.

Sonra, teker teker sarı torbalara doldurulan terörist resimlerini Meclise göndererek, “İHA’lar, SİHA’lar, Kaanlar başımıza bomba yağdırıyor!” diye üstünü başını parçalayacak…

Allah hepinize Ahmet Hakan pişmanlığı nasip etsin…

Âmin…

Diriliş Postası